Kılıçdaroğlu: O toplantıyı yapanlar CHP'nin yakasından düşsünler

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, istifa çağrısı yapan milletvekillerine rest çekti.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 13 Ağustos 2014 09:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kılıçdaroğlu: O toplantıyı yapanlar CHP'nin yakasından düşsünler

BÜLENT AYDEMİR

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, istifa çağrısı yapan milletvekillerine rest çekti: "Bu toplantıyı yapanlar CHP'nin yakasından düşsünler. Hem seçimde gidip çalışmayacaksın; aday başarısız olsun diye dua edeceksin. Sonra da kalkıp basın toplantısı yapacaksın. Bunların hiçbiri partili değil"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Cumhurbaşkanlığı seçiminde çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu'nun kaybetmesinin ardından parti içinden yükselen muhalif sesler, istifa ve kurultay çağrılarını konuştuk. Seçim sonuçlarının ardından "Eve kapandı" haberleri yapılan Kılıçdaroğlu'na ilk olarak bunu sordum. "Müsaade etsinler de seçimden sonra öğleye kadar dinleneyim. Dün öğleden sonra genel merkeze gittim. AKP'nin içindeki karışıklıklar dışarı yansımasın diye CHP'ye yönelik böyle bir operasyon yapılıyor. Her zamanki çalışmalarımı sürdürüyorum. Gidebilirdim ama tatile bile gitmedim" diye karşılık verdi.

Kılıçdaroğlu'nun istifasını istediler

CHP'DE SULAR DURULMUYOR

'BUNLAR PARTİLİ DEĞİL'

"Ortada büyük hezimet var" diyen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin ardından "ulusalcı kanat" olarak nitelendirilen grup adına konuşan Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, Kılıçdaroğlu'na seçmeni sorgulamaktan vazgeçip genel başkanlıktan çekilme ve kurultaya gitme çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu, bu yaklaşıma tepkiliydi ve şunları söyledi: "Partili olan önce genel başkanının ne söylediğini bilir. Hiçbir yerde, 'Bu bir başarıdır' diye bir tek cümlem dahi olmadı. Bir televizyon programında bana sordular; 'Bu işin başarı kıstası nedir?' diye. Verdiğim yanıt şu: 'Ekmeleddin Bey seçilirse başarılı oluruz, seçilmezse başarısız oluruz.' Bu toplantıyı yapanlar CHP'nin yakasından düşsünler. Hem gidip seçimde çalışmayacaksın, yerinde oturacaksın; aday başarısız olsun diye dua edeceksin. Sonra da kalkıp basın toplantısı yapacaksın. Bunlar doğru değil. Bir partili, önce partisinin aldığı karar çerçevesinde gider çalışır, bunların hiçbiri partili değil."

'İMZA TOPLASINLAR'

Parti içinden gelen eleştiriye en fazla saygı gösteren genel başkan olduğunu vurgulayan CHP Lideri, "Eleştiri yerinde ve haklı olursa, eleştiriden ders çıkarmaya da çalıştım. Bu da benim tabiatımda olan bir şey. Hem çalışmayıp hem partiyi suçlamak doğru değil. Eyvallah. Çalıştı, eleştirisini yapar; saygı duyarım. Oturacaksın, hiçbir iş yapmayacaksın. Kabul edilemez. Önümüzdeki süreçte hepsini göreceğiz. İmza toplasınlar, kurultayı yapacağım. Zaten daha önce söyledim; getirirsiniz kurultayı yaparız, hiçbir tereddüdümüz yok. Ne kadar süre istiyorlarsa veririm. İllere bir telefon açsınlar bakalım ne cevap alacaklar."

ÇATI ÇÖKTÜ MÜ?

"Çatı çöktü mü?" sorusuna yanıt veren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Çatı niye çöksün? Bir seçim vardı. Bunu çatı olarak adlandırmak da yanlış, bu toplumsal uzlaşmaydı. Büyük uzlaşmaydı. Demokrasi tarihine, uzlaşma kültürüne yaptığımız en büyük katkıdır. Elimizden gelen desteği verdik. Kendisi de (Ekmeleddin İhsanoğlu) beklentinin çok ötesinde performans gösterdi. Türk siyasetine yeni üslup getirdi, hiçbir hakarete yanıt vermedi."

CHP'NİN YÖNÜ

Kılıçdaroğlu, "Tekrar seçim olsa yine İhsanoğlu'nu aday gösterirdim dediniz. Bundan sonra da benzer hamleleriniz olur mu? Sosyal demokrat çizginiz değişir mi, bundan sonra CHP'nin yönü ne olur?" sorusu üzerine şöyle konuştu: "Yönümüz, programımız, ilkelerimiz belli. Sorun algılama hatasında. Sosyal demokrasiyi kişiye indirgemek. 'O kişi olursa olur, o olmazsa olmaz.' Bu, en büyük yanlıştır. Partimiz, programımız belli. Hiçbir zaman 'Biz şu ilkelerden vazgeçtik' demedik. Kapımız bu ilkeleri benimseyen herkese açıktır. 'Küçük olsun, benim olsun' düşüncesinde değiliz."

'Bir kişinin önünün siyaseten kesilmesi demokratik açıdan doğru değil'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Partime dönerim" açıklamasını ve AK Parti Kongresi'nin Çankaya'daki devir-teslim töreninden öne alınmasını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Erdoğan'ın Gül'ü partide istemediğini herkes biliyor. Yüzde 51.7'lik tablo çıkınca da Gül'ün Başbakan olmasının yolunu kapatmanın formüllerini araladı. Kurultayı erken yaparak Gül'ün partiye üye olmasının önünü kesiyor. Ülke açısından bir kişinin önünün siyaseten kesilmesi, demokratik açıdan doğru değil."

Habertürk


CHP'de Emine Ülker Tarhan'ın sözcülüğünü yaptığı altı milletvekilinin, basın toplantısı düzenleyerek istifasını istediği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan çok sert yanıt geldi. Kılıçdaroğlu dünkü görüşmemizde muhaliflerin çıkışına ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:

'AKP'den bile daha aleyhte çalıştılar'

- Partinizden 6 milletvekilinin

bugün yaptığı çıkışı nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Bu arkadaşlarımıza sormak isterim: Acaba Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde seçim bölgelerine gidip çalıştılar mı? Örneğin ben Eskişehir'e gittim, Ekmel Bey de gitti. O grupta yer alan Eskişehir milletvekili (Süheyl Batum'u kastederek) neredeydi? Niye orada değildi? Hem çalışmayacaksın hem de eleştireceksin. CHP'yi bu eski hastalıktan kurtarmak lazım. Bunu yapmak konusunda kararlıyım.

'AKP'deki çatlağı gölgeliyorlar'

Hatta bu arkadaşlarımız partili olduklarını unutup, kendi partilerinin çıkardığı adayın aleyhine AKP'den bile daha fazla propaganda yaptılar. Ekmel Bey seçimlerde başarısız olsun diye her türlü çabayı gösterdiler. Şimdi de yine aynı şekilde AKP'nin içinde Erdoğan ile Gül arasındaki büyük çatlağı gölgelemek için bu tartışmalara zemin hazırlanıyor. Hiç çalışmayan arkadaşlarımız böyle bir günde kalkıp basın toplantısı yapıyorlar.

'Beni onlar getirmedi'

- İlk talepleri istifa etmeniz...

- Beni o göreve onlar getirmedi ki taleplerini yerine getireyim. Aralarında hukukçular olmasına rağmen bu basit gerçeği bile anlamaktan uzaklar.

'Toplasınlar imzayı görelim'

- İkinci talepleri de kurultay toplanması.

- Kendilerine açık çağrıda bulunuyorum: Tüzüğümüzde kurultayın nasıl toplanacağı yazılı. Güçleri yetiyorsa kurultay için gerekli imzayı toplayıp karşıma çıkarlar. Getirsinler imzaları, derhal kurultayı toplayayım. Görelim bakalım ne kadar destekçileri varmış partide.

'Partiye getirmekle hata yapmışım'

- Kurultay için gerekli imzaları

bulabilirler mi?

- Zannetmiyorum. CHP'nin tabanı bu çıkışlarından rahatsız. Burada üzülerek ifade edeyim ki, bu arkadaşlarımın çoğunu siyasete taşıyan benim. Eğer bir hata aranacaksa bunları getiren kişi olarak bende aranması lazım.

- Bu vekillere yönelik parti yönetiminin

bir tavrı olacak mı?

- CHP'de disiplinin sağlanması için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyım. Bu kadarını söylemekle yetineyim.

'Samimi olsalar dinlerdim'

- Parti içinden gelen eleştirilere

bu tepki sert değil mi?

- Ben parti içi demokrasiye inanan, eleştiriye saygı duyan biriyim. Eğer bu arkadaşlarım şunu yapsalar saygı duyardım: Ekmel Bey'in kampanyası için çalışıp, çaba harcayıp sonrasında dönüp parti yetkili organlarında

"Biz saygı

duyduk. Çalıştık, çabaladık.

Ama bu kararınız

yanlıştı"

deselerdi o zaman saygı duyardım. Hatta gelip benimle samimi konuşsalar, belki ben kendim kurultay çağrısı yapardım. Birilerinin arzusuyla eleştiri yapmak olmaz.

'İnce çalıştı, eleştirmek hakkı'

- Grup Başkanvekiliniz Muharrem

İnce'nin eleştirileri için de tepkiniz

aynı mı?

- Hayır. O ayrı. Sayın İnce için şunu söyleyebilirim: Yiğidi öldür hakkını ver! O diğerleri gibi değil. Ekmel Bey'in adaylığını o da savunmuyordu. Ancak resmi olarak adayımız olduğu an

"Beni üç ilde

görevlendirin gidip çalışacağım"

dedi ve nitekim gitti çalıştı da. Dolayısıyla onun yaptığı eleştirilere saygı duyarım. O konuda tek söyleyebileceğim şu: Sayın İnce Grup Başkanvekili olarak benim vekilimdir. Kamuoyuna dönük eleştiri yapma hakkı yok. Keşke gelip bu eleştirilerini yetkili organlarımızda yapsaydı. Zaten biz bu tür değerlendirmeleri, özeleştirileri yapıyoruz parti organlarımızda.

- Size yönelik muhalefet büyür

mü? Yeterli imzaya ulaşırlar mı?

- Bilemiyorum. Ben hiçbir zaman parti içi meselelerle ilgili milletvekillerine

"şöyle yap, böyle yap"

telkininde bulunmadım. Bulunmayı da doğru bulmam.

'Süreçte hatamız yok'

- Size yönelik eleştiriler Köşk adayının

kimliği ve belirleme süreciyle

ilgili. Bu eleştiriler karşısında

"Şunu da yanlış, eksik yapmışız"

dediğiniz

bir husus var mı?

- Hayır yok. Samimi olarak bir yanlışımız olmadığını düşünüyorum. Ancak partimizin yetkili organlarında biz bu sonuçları değerlendirip başarısızlığın nedenleri üzerinde duracağız tabii ki.

-

"Neden adayın kimliği parti yönetimi ile paylaşılmadı"

deniyor?

- Bu bir parti teşkilatına yapılacak seçim değil. Cumhurbaşkanlığı seçimi. Eleştirenler bugüne kadar yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine baksınlar. Mesela Ahmet Necdet Sezer ismi nasıl belirlendi? Liderler isim açıklandıktan sonra mı bir araya geldi? Hayır, bir araya gelip ismi belirlediler ve açıkladılar.

'Ekmel Bey 'muhafazakar' değil'

- Ekmel Bey için

"Muhafazakar elitist"

değerlendirmesine katılıyor

musunuz?

- Muhafazakarlık nedir? Bunun tartışılması lazım. Bana göre

"değişime

karşı olmak"

tır muhafazakarlık. Ekmeleddin Bey Türkiye'de hangi değişime karşı çıktı ki? Her inançlı, dindar insan muhafazakar demek değildir.

'Tıpış tıpış' sözünde haklıydım

-

Sandığa gitmeyen seçmenlere

yönelik eleştirileriniz ve

"Tıpış tıpış sandığa gidecekler"

sözlerinize

de tepkiler var. O sözden pişman

mısınız?

- Oyunu kullanan seçmene, hangi adaya verirse versin saygılıyım. Ancak sandığa gitmeyenleri eleştirme hakkım var. Eğer ülkeye karşı kendini sorumlu hissediyorsan sandığa gideceksin. Ben o

'tıpış tıpış'

sözünü de tek bir aday için söylemedim.

"Çocuklarımıza karşı sorumluluğumuz

varsa tıpış tıpış sandığa

gideceksin"

dedim. Orada şu parti ya da bu parti diye telkinde bulunmadım. Sandığa gideceksiniz, oyunuzu kullanacaksınız. Ülkenin kaderi belirleniyor,

"Ben

sandığa gitmeyeceğim"

demek olmaz. Gördünüz işte. Sandığa gidilseydi bugün farklı sonuç çıkacaktı.

Cumhuriyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber