Çocuğunuz 'selfie' kurbanı olmasın!

İBRAHİM MİRAÇ BEKTAŞ

JennIfer Lawrence, Kate Upton ve Selena Gomez gibi ünlü insanların cihazlarının 'hack'lenmesi sonucu ortaya çıkan 'mahrem selfie'ler beraberinde pek çok soruyu gündeme getirdi. Sosyal medyada sıradan kişilerin de mahrem pozlarını çekip paylaştığı yönündeki tartışmalara son noktayı uzmanlar koydu. Psikiyatrist-Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Adnan Çoban, Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli ve Üsküdar Üniversitesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel Star Gazetesi'ne konuştu.

Bunun adı 'Like' sendromu

İnsanların 'selfie' çekmesini kendi güzelliklerine duyulan hayranlığın bir göstergesi olarak yorumlayan Yrd. Doc. Dr. Evrensel ise "Sosyal medyada alınan 'like' sayısı düzeyinde mutlulukları artar. Bu gerçekleşmediğinde de rahatsız olurlar. Bu ruhsal bir sağlıksızlığın göstergesi" dedi. İnsanın gitgide yalnızlaştığını ve yalnızlaştıkça da bencilleşip ben merkezci bir kişiliğe büründüğünü söyleyen Yrd. Doç. Dr. Çoban'a göre "narsisistik boşluk bu yüzyılda daha da büyüyor. Çıplaklığın normalleşme sürecini eleştiren uzmanlar, bu durumun toplumlarda meydana getireceği hasarlarının derin olacağı görüşünde hemfikir. Teşhirciliğin toplumda açacağı hasara dikkat çeken Prof. Dr. Arif Verimli "Teşhircilik cinsel davranış bozukluğu. Çıplaklığın genelleşmesi yozlaşmayı doğurur. Bu demokratik bir başkaldırı ya da özgürlük değildir" diye konuştu.

Önce 'Hayır' demeyi öğretin

Ebeveynlerin bu konuda sınırı çocukluk yıllarında koymaya başlaması gerektiğini savunan Yrd. Doc. Dr. Çoban, sınır koymadan önce çocuklarıyla kaliteli bir birliktelik ve duygusal paylaşımlar noktasında aktif olmaları gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Verimli, aile eğitiminin bu konuda çok önemli olduğunun altını çizerken "Bilginin sosyal medyada bir dakikada yayıldığı ortamda bazı şeyleri yönetmek çok zor. Gördüğünün yanlış olduğunu bilen hayır diyebilen bir birey yetiştirmek çok zor ama biraz uyanıklıkla en aza indirilebilir" şeklinde konuştu.

BUNLARA DİKKAT

Ahlaki eğitimin önemin vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Evrensel ise şunları söyledi: Ebeveynlerin görevi çocukta sağlıklı bir ahlak anlayışının gelişmesini sağlamaktır. Ergenlik öncesi dönemde doğruyu eğriyi öğretmektir. Bu süreçte anne ve baba denetleyiciliğin dozunu kaçırırsa çocuk inatlaşabilir. Onların arzularının farkında olmak ve sağlıklı bir kişilik geliştirmelerine zemin hazırlamak gerekir.