Özel hastaneler, tetkik yapmaksızın, tedavi uygulayacak
SAĞLIKTA DEĞİŞİMİN VE GELİŞMENİN ÖNÜNDEKİ
YENİ ENGELLER
Reform kelimesi bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüm insanları derinden etkileyen bir kelime. Her kesimin kulak kabarttığını, hayatını değiştirebileceğini düşündüğü bir kelime olarak hafızalarımızda yerini korumaktadır. Hükümetimizde iktidara gelir gelmez sağlıkta reform kavramını ortaya atmış, sektör ile birlikte bütün insanları beklenti içine sokmuştur. Bir yandan çıkarılan yasalar toplumun geleceği için umut verirken, diğer yandan çıkarılan, reform kelimesi ile çelişkili uygulamaya yönelik tebliğler ile sağlık sektörünün gelişmesi engellenmektedir.
2003 yılında özel sağlık sektörü temsilcilerinin hazırladığı yatan hastaya yönelik hizmet sunumu ile ilgili paket fiyat uygulaması, ülke gerçekleri ile örtüştüğünden, gerek sektörce gerek gerekse toplumca memnuniyet verici olarak karşılanmış ve sektör temsilcilerinin hükümete bu uygulamanın sürekliliği noktasında ciddi desteklerde bulunduğu herkes tarafından bilinmektedir.
Ancak Sağlık Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının bürokratlarınca hazırlanan ve 1 Temmuz itibariyle yürürlüğe giren, ayaktan tedavi gören hastalar için üniversite hastaneleri dahil resmi - özel tüm sağlık kurum - kuruluşları teşhis ve tedavi için yapılan işlemlere bakılmaksızın hasta başı ödeme yapacağını duyurmuştur.
Yayımlanan bu tebliğ sektöre ve vatandaşlara nelere getirmektedir, toplum yararına öncelikle buna bakılması gerektiğini düşünüyoruz.
Bu tebliğ ile;
" Daha önce tedavi amacıyla özel sağlık kurum ve kuruluşlarına giden,
devlete yıllarca çalışan emek veren, prim ödeyen kamu çalışanlarının, emeklilerinin,
BAĞ-KUR ve SSK'lıların tetkikleri, tahlilleri ve yapılan müdahaleleri karşılanmayacaktır.
" Bu tebliğin uygulanması ile hastalara tetkik yapılmaksızın tanıya
gidilmesi ve dolayısıyla yanlış tanı ve tedavi uygulanması neticesini
doğuracaktır.
" Bu tebliğ neticesinde yüzlerce sağlık işletmesi kapanacak veya
küçülecek, bu nedenle binlerce sağlık çalışanı işsiz kalacaktır. 6 ay içerisinde
sağlık işletmeleri ve tedarikçi firmalardan, 100.000'e yakın çalışanın işsiz
kalmasına neden olacaktır.
" Bu tebliğ neticesinde hastaların ayaktan başvurularında, kamu veya özel
sektörde hastaların tanısal amaçlı tetkikleri için ayrı bir ödeme olmadığından,
hastaların tanıları konulamayacak, dolayısı ile hastanın teşhis ve tedavisi
gecikecek hastanın ulaşım vb maliyetleri artarak, genel ekonomiyi olumsuz olarak
etkileyecektir.
" Bu tebliğdeki asıl amacın tanıya dayalı tetkiklerin azaltılması
ve genel sağlık harcamalarının düşürülmesi olarak yorumlamak yanlıştır. Çünkü
bu tebliğin uygulamaları neticesinde, maliyet azalmayacak, aksine artacak
hem de sağlıksız bir şekilde artacaktır.
" Hastalar tanı alıncaya kadar bir çok kez sağlık kurumlarına veya farklı
sağlık kurumlarına müracaat edecek, bu durum mükerrer faturalara yol açacak,
ayrıca bu durum hastanın, yol, konaklama vb giderlerini, dolayısıyla genel ekonomik
kaybı artıracaktır.
" Sağlık kurumları hastalara ayaktan teşhis koyamayacakları için, tetkik
yaptıramayan hastalar acillere başvuracaklar, bu ise gereksiz yatak işgaline
ve acil servislerin acil olmayan hastalarla dolmasına ve gerçek ihtiyaç sahiplerinin
mağdur olmasına neden olacaktır.
" Tebliğ neticesinde tanıya dayalı tetkikler rahatça istenemeyeceğinden
hekimler tanıda zorlanacak, fazla sayıda ilaç yazılacak, sonuçta ilaç
giderleri artacaktır.
" Gecikmiş tanılar neticesinde zamanında tedavi edilemeyen bir çok hastalık
daha maliyetli ve sorunlu şekilde ödeme kurumlarının karşısına zaman içerisinde
daha da çıkacaktır.
" Kaliteli sağlık hizmeti sunumunda kat edilmiş olan mesafelere ve harcanan
emeklere yazık olacaktır.
" Uluslararası sözleşmelere ve Anayasaya aykırı insanlık dışı bu tebliğin
bir an önce yürürlükten kaldırılmasını talep ediyor, yetkililere sesleniyoruz.
" Bu tebliğin hasta hakları ve kamu sağlık harcamalarının azaltılması yönünde
olumlu olmadığı aşikardır?
Bu nedenle;
Hükümetin uzlaşıdan yana bir politika izlediğiniz bildiğimiz halde, neden sektör
veya sivil toplum örgütleriyle birlikte çalışılarak, maliyet analizleri yapılarak
ve de mutabık kalınarak bir çalışmayı tercih etmediklerini anlamakta zorlandığımızın
bilinmesini istiyoruz.
Bilimsel ve mantıksal yollarla açıklanmasının mümkün olmadığı bu tebliğin bir
an önce değiştirilmesini veya TAMAMEN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINI istiyoruz.
AKSİ HALDE, BUNCA REFORMA RAĞMEN HÜKÜMET MAĞDUR OLACAKTIR
Dr. Mehmet ALTUĞ
Genel Başkan
Sağlık İşletmeleri Federasyonu
Genel Sekreteri