AYM'nin tuzağını milletvekilleri bozdu

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) bireysel başvuru ile siyaseti dizayn etme girişiminin yeni olmadığı belirlendi. 2010'da kabul edilen Anayasa Referandumu ile AYM'ye verilen bireysel başvuru hakkını düzenleyen 6216 sayılı Kanun Tasarısı hazırlanırken de Yüksek Mahkeme'nin "kanun iptal etme yetkisini" istediği tespit edildi. Kanun tasarısı hazırlanırken Adalet Bakanlığı, Yargıtay, Danıştay, Adalet Akademisi ve Anayasa Mahkemesi'nden de görüş ve katkı istedi. Bakanlığın bu yaklaşımını fırsata çevirmek isteyen AYM, bireysel başvuru adı altında geniş kapsamlı yetki veren düzenlemeyi de taslaklarına ekledi.

İlk başta gözden kaçan bu madde o dönem Meclis'e sevk edilen tasarıda "Bölümler, bireysel başvuru incelemesi sırasında temel hak ihlalinin kanun veya KHK hükmünden kaynaklandığı kanaatine varırlarsa iptali istemiyle Genel Kurul'a başvururlar" şeklinde yer aldı. AYM'nin gerçek niyeti ise tasarının Meclis Adalet Komisyonu'ndaki görüşmelerinde ortaya çıktı. AYM'nin bu uyanıklığını fark eden iktidar ve muhalefet vekilleri yüksek mahkemenin bu madde ile hem hakim hem savcı durumuna geleceği ve birçok yetkilerle donatılacağını dikkate alarak maddeyi tasarıdan çıkardı. Bu maddenin neden iptal edildiği o dönemde yazılan komisyon raporlarına da yansıdı. Raporda, "Mahkemelerin aradan çıkarılarak AYM'ye böyle bir yetki verilmesinin anayasaya aykırı olduğuna" vurgu yapıldı.

'SINAVLARDA SORU VE CEVAPLAR GİZLENEMEZ'

AnayasaMahkemesi (AYM), ÖSYM Başkanlığı tarafından yapılan sınavlarda soru ve cevapların açıklanmasını engelleyen yasa hükmünü iptal etti. Mahkeme soru ve cevapların Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamı dışında bırakılmasını öngören kanun hükmünün yürürlüğünü de durdurdu. Mahkeme ayrıca, kamuoyunda "28 Şubat mağdurlarına sicil affı" olarak bilinen düzenlemeye ilişkin iptal istemini de reddetti.