Erdoğan: Hiçkimse timsah gözyaşı dökmesin

Cumhurbaşkanı Erdoğan TÜRKSAT 6A töreninde açıklamalarda bulundu.

Haber Giriş : 15 Aralık 2014 16:23, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Erdoğan: Hiçkimse timsah gözyaşı dökmesin

Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT 6A Haberleşme Uydusu Projesi'nin TÜBİTAK'taki imza töreninde konuştu.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Bugün buraya gelmeden hemen önce TÜPRAŞ'ın büyük bir yatırımını hizmete açtık. Çok büyük bir gururu teneffüs ettik. Ardından buraya geldik. Burada da yine farklı bir gururu hep birlikte yaşıyoruz. Büyüyen güçlenen gelişen yeni Türkiye'nin yansımalarını, gurur tablolarını hep birlikte müşahede ediyorum. bu yılın ocak ayında Japonya'da yapımı tamamlanan TÜRKSAT 4A uydumuzu teslim almış, 15 Şubat'ta Kazakistan'daki uzay üssünden fırlatılmıştı. Yazılımının tamamını kendimizin ürettiği Göktürk 2'yi de 2012'de Çin'den uzaya göndermiştik.

Biraz önce imzalanan protokolle startını verdiğimiz TÜRKSAT 6A uydusu bunlardan çok daha ileri bir proje. İktidarımız döneminde 4 tane önemli projeyi gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Hem ticari hem askeri görevler üstlenecek olan uydumuzdaki sistemeler yer istasyonu ve yazılımlar milli imkanlarla gerçekleştirilecek.

Proje vereceği hizmetle değil aynı zamanda stratejik mahiyette de bizimi için önemli. Bunlar bir sıçrayışın alametleridir. Türkiye'nin ilerde kendi yaptığı uyduları uzaya gönderebileceği gibi bu tür imkanlara da sahip olacağına ben inanıyorum. Yakın zamanda hayali dahi kurulamayanları da gerçekleştirmeyi mutlaka başaracaktır.

Bugün TÜBİTAK bünyesinde faaliyet gösteren araştırma merkezleri takdire şayan başarılar ortaya koyarak hepimizi umutlandırıyor. Özel sektörümüzde çok önemli bir seviyeye ulaştı. Geçtiğimiz 12 yılda verdiğimiz destek 4,5 milyar lirayı buldu. Burada bir hususun üzerinde durmak isterim. Başbakanlık vazifemizi ifa ederken türkiye'de bilim teknoloji araştırma geliştirme çalışmalarının artması için çok büyük gayret içinde olduk. TÜBİTAK'ı yeniden yapılandırdık. Teşvik ettik. Güçlü şekilde destekledik. Ancak bizim bütün iyi niyetimize rağmen, gayretlerimize rağmen, TÜBİTAK'ın içine yerleşen bir ur'un bu kurumu içten içe çürütmeye başladığını gördük.

Düşünün siz bilim diyorsunuz, araştırma diyorsunuz, ama birileri kurumun içine bir kanser hücresi gibi sızıyor, sizin hayretlerinizi çürütmenin mücadelesini veriyor. Öyle bir ihanet şebekesi yerleşiyor ki mesaisini vatanı için milleti için değil ihanet için kullanıyor. Bilim teknoloji değil, üst düzey devlet görevliliklerinin kriptolu telefonunu dinlemek için alçakça çalışmalar yapıyorlar. Eğer benim telefonumu, kriptolu telefonu verenler dinliyorsa, bunlara farklı bir yaklaşım asla gösteremem. Bizim nasıl sırtımızdan hançerlendiğimizin en büyük delili işte bu tiplerdir. İnsanı karşıdan vurdukları zaman erkekçe vurdu dersin, ama arkadan vurdukları zaman bu kalleşçe alçakça bir vuruştur.

"TÜBİTAK'A SIZMIŞ HAİNLERİ YARGIDAKİ HAŞHAŞİLER KORUYORDU"

Bilimsel çalışma yapsın diye alınan elemanlar, cumhurbaşkanını, şahsımı, genelkurmay başkanımızı, anayasa mahkemesini, bakanlarımızı dinlemek için sinsice çalışmalar yürüttü. Bilgileri nerede kullandıkları, kimlere servis ettikleri, sattıkları, peşkeş çektikleri şu anda soruşturuluyor. Evet bunlar soruşturulmuyordu, soruşturulamıyordu. TÜBİTAK içine sızmış bu hainler, yargıya sızmış haşhaşiler tarafından korunuyordu.

"TAM TEMİZLENDİ DEMİYORUM"

Hamdolsun şimdi TÜBİTAK arındırılıyor, tam temizlendi demiyorum ha, sayın bakanım, tam temizlendi demiyorum. Tam temizleneceğinin umudu içindeyim. Aynı şey yargı içnde geçerli. Bu haşhaşi ur'un baskısından, şantajından inşallah onu da temizleyeceğiz. Oradaki yuvalanmaları da çok ileri derecede.

Bu bizim ulusal güvenliğimizin çıkış noktasıdır. Bu bir milli meseledir. Ahlaki meseledir, bunu hep beraber çözeceğiz. Bilim bu tür bir şeyi kabule tmez. Bunu temizlemeye mecburuz. İşte onun için şurası çok önemli, kendin bilmek diyor ya yunus, işte mesele ilim bilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen ya nice okumaktır olur. Biz kendin bilmek noktasına ulaşalım diyoruz.

"GÜNLERDİR HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLIYORLAR"

Günlerdir bazılarının tv ekranlarından hüngür hüngür ağladıklarını görüyorsunuz. Hayret, bir gün iki gün değil ya bir haftadır bakıyorsunuz, şu kadar kişi alındı alınıyor filan falan haberler. Hani siz örgüt değildiniz? Haberler nasıl yaylıyor görüyorsunuz değil mi? Siz örgüt olmasanız bunları nereden bileceksiniz?

"BİR İKİSİ KAÇIVERDİ"

Bazıları, gazetelerinin içerisinde beklemeye başladılar. Buradan bizi alamazlar diye beklemeye başladılar. Zannediyorum bir ikisi kaçıverdi bu arada. Eğer dürüstseniz o zaman durun. Çağırıldığınızda da gelin teslim olun. İhanet suçlarını çok iyi biliyorlar. Şov araçlarını da iyi kullanıyorlar. Başlarına gelecek olanı biliyorlar.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber