Danıştay saldırısının iddianamesini tamamlandı: Türban için
Ankara Cumhuriyet Savcısı Şemsettin Özcan Danıştay
saldırısının iddianamesini tamamladı. Saldırı ile 'baskı ve şiddet kullanarak
türbanı hakim kılmak' istenildiği belirtilen 12 sayfalık iddianamede
'cumhuriyet'in hedef alındığı da belirtildi. Savcı, Alparslan Arslan için dört,
Vaiz Salih Kurter ve Süleyman Esen için üçer kez 'ağırlaştırılmış müebbet'
istedi.
SAVCILIK kanlı Danıştay baskınının iddianamesinde saldırı nedenini, 'türbanı
baskı, şiddet ve tehdit kullanılarak topluma hakim kılmak' olarak belirledi.
Savcı, "Oluşum türban diye bilinen örtüyü korumak ve kendi deyimleriyle ders
vermek amacıyla örgütlenmiştir" görüşünü savundu.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Şemsettin Özcan 12 sayfalık iddianamesinde saldırgan
Alpaslan Aslan'ın Emniyet ve Savcılık'taki ifadelerinden alıntı yaptı.
Arslan Emniyet'te Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanması ve Danıştay baskınının
amacı için, "Başörtüsü kararına bir tepki olarak bu kararı veren Danıştay İkinci
Dairesi Başkanı'nı öldürmekti. Bana göre yanlış karardı. Allah'ın Kanunu'nun
üzerinde bir kanun veya karar yoktur. El bombasını gazeteye atmadan önce birkaç
kez Allah-u Ekber diye tekbir getirdim" bilgisini verdi. Arslan Savcılık
ifadesinde biraz daha ayrıntıya girdi:
"İnançlı bir Anadolu insanı olarak yani ortalama bir Müslüman bir Türk insanı
olarak Danıştay'ın başörtüsü kararı nedeniyle daire başkanını vurmaya karar
verdim. Odaya girdiğimde, 'Allah-u Ekber' diye tekbir getirdim. Odada bulunduğum
sırada, 'Osmanlı'nın torunuyum bundan sonra daha dikkatli karar verilsin' diye
bağırdım. Yakalanırken tekbir getirmiş olabilirim." Savcı Özcan, Arslan için
dört, vaiz Salih Kurter ve Süleyman Esen için de üçer kez ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezası istedi.
SALDIRI KİŞİLERE DEĞİL
İddianamede Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanması ile Danıştay saldırısı birlikte
ele alınarak amacın örgüt kurarak Anayasal düzeni yıkmak olduğu kaydedildi.
İddianamede sanıkların meydana getirdiği oluşumun türban ile ilgili baskı ve
şiddet ve tehdit içeren bir örgüt olduğu vurgulanarak şöyle denildi: "Eylemlerin
mahiyetlerine bakıldığında saldırıların türban ile ilgili karikatür yayınlayan
basın kuruluşuna ve T.C. Devleti Kanunları'na göre karar veren yargı
mensuplarına karşı yapıldığı kişisel bir neden ve husumetin olmadığı
görülmektedir."
KORUMAK İÇİN
"Türban olarak bilinen bir örtünün baskı, şiddet ve tehdit kullanılarak topluma
hakim kılınması amacıyla örgütün kurulması ve bu amaca uygun eylemler
gerçekleştirilmesi mevcut anayasal sisteme yönelik bir tehlike olduğu gibi
vasıfları T.C. Anayasası'nda yazılı ve bu anayasanın öngördüğü düzeni ortadan
kaldırmaya veya bu düzenin yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin
fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs olarak değerlendirilmiştir. Oluşum,
toplum üzerinde baskı kurmak, kendi deyimleriyle ders vermek amacıyla
örgütlenmiştir. Terör örgütlerinin kuruluşunda amaç, önemli bir unsurdur.
Türbanıkorumaya yönelik örgütlenmiş oluşumda da husus açıkça görülmektedir."
KENDİSİ ATTI
İddianamede, Cumhuriyet'e yönelik saldırılarla ilgili olarak da şu bilgiler yer
aldı: "İlk bombanın patlamaması ve Cumhuriyet gazetesi'nden karikatürle ilgili
herhangi bir özrün gelmemesi üzerine ikinci kez bombalı eyleme karar verdiler.
Tekin İrşi ve İsmail Sağır'ın attığı ikinci bombanın da patlamamnası üzerine
Alparslan, 'Allah'a inancınız yok, bu nedenle bomba patlamamıştır' diyerek çok
sinirlendi. 11 Mayıs'taki bombalı saldırıda Alparslan, 'Allah-u Ekber" diyerek
tekbir getirdi. Cebinden çıkardığı el bombasını gazetenin bahçesine attı.
Kaçarken de 'İnsanın başına taktığı başörtüsü domuzun başına geçirilmez' diye
bağırdı.
Danıştay baskınından sonra yaralı olarak ele geçen emekli yüzbaşı Muzaffer
Tekin'in ismine de iddianamede rastlanmadı.
Hedefleri 'Vakit'ten teşhis etti
İddianamede, Alparslan Arslan'ın silahlı saldırı düzenleyeceği Danıştay
üyelerini tanımak için Vakit gazetesinde Danıştay üyelerinin fotoğraflarının
bulunduğu, 'İşte o üyeler' başlıklı haber küpürünü aracının vites kutusunun
yanında tuttuğu belirtildi. İddianamede, bu konuda şöyle denildi:
"Arslan'ın Dairenin giriş kapısında 5-10 saniye kadar masa etrafında toplantı
halinde bulunan başkan ve üyeleri süzdüğü, cadde üzerine parkettiği aracın vites
kutusu yanında bulunan ve Anadolu'da Vakit Gazetesi'nde yer alan "işte o üyeler" başlıklı haberde resimleri bulunan üyelerin orada bulunduklarına karar verip çantasındaki tabancayı çıkartarak ve hedef gözeterek, ateş ettiği anlaşılmıştır."
hürriyet