Savcı'dan tutanak kumpası

Eski Adana Başsavcısı'nın Adalet Bakanı Bozdağ aleyhine tuttuğu tutanak skandalının benzeri İzmir'de yaşandı. Bakan Bozdağ'ın müsteşarıyla yaptığı telefon konuşmasını tutanak haline getiren eski Başsavcı Hüseyin Baş, sadece kendi imzasının bulunduğu evrağı, 'yargıya müdahale algısı' oluşturmak için Anayasa ve Meclis İçtüzüğü'ne aykırı olarak TBMM'ye de gönderdi

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 03 Şubat 2015 07:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Savcı'dan tutanak  kumpası

İlhan Toprak

Paralel yapının 17 ve 25 Aralık operasyonlarının darbe girişimi olduğu bu süreçteki hukuk kılıfında yapılan yargı uygulamalarıyla ortaya çıktı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında soruşturma başlatan eski İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş'ın bu işlemle Anayasa ve Meclis İçtüzüğüne aykırı hareket ettiği tespit edildi. Baş, Bozdağ hakkındaki iddiasına ilişkin evrakı tek başına hazırlayarak büyük bir algı operasyonu yapmayı hedeflediği belilendi.

SAVCININ TEK KİŞİLİK HUKUKU

Milli iradeyi hedef alan paralel yapının Sulh Ceza Hakimliklerinin kurulmasını eleştirirken, kendi üyelerinin yargılama konusundaki hukuksuzluklarını görmezden gelmesi dikkat çekti. İzmir Merkezli "Liman operasyonunun" ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Müsteşar Kenan İpek'in kendisini arayarak dosyayı soruşturan savcının görevden el çektirmesini istediğini ileri süren eski İzmir Başsavcısı Hüseyin Baş bunu tutanak altına aldı. Ancak Baş'ın yalnızca şikayet eden, tutan ve imzalayan olarak tek başına hareket etmesi "tek kişilik hukuk" yorumuna yol açtı.

TUTANAK DİYE MECLİS'E GÖNDERDİ

Bakan Bozdağ ve Müsteşar Kenan İpek ile yaptığı telefon konuşmasını tutanak haline getiren Baş, bunu kanunlara uygun olarak yapmadı. Şikayet eden, hazırlayan ve imzalayan kısımlarında ceza kanunu, ceza ve hukuk usulleri kanunu ve evrensel hukuk normlarına aykırı olarak yalnızca kendisinin imzası olan evraka "tutanak" diyen ve Bozdağ ile İpek'le yaptığı konuşmayı delil gösteren Baş "Yargılama görevi yapanı etkilemeye teşebbüs" iddiasıyla iki isim hakkında şikayette bulundu. Baş üstelik bu evrakı "Tutanak" diyerek TBMM'ye gönderdi.

Adana'daki senaryo gibi

Ceza kanunları, ceza usulu kanunları ve hukuk usulü kanunlarının tamamında tek kişilik bir tutanaktan bahsedilmediği gibi mahkeme tutanaklarında bile zabıt katibinin imzası aranıyor. Şikayet edenin yalnızca kendi imzasının bulunduğu evrakın tutanak olarak kabul edilmesi durumunda masumisyet karinesine aykırı olacağı, kişilerin lekelenmeme haklarının ihlal edileceği sonuçları doğuyor. Bu tutanak oyunu paralel yapının yargıdaki elemanlarının kullandığı bir argüman oldu. Eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık da eski İzmir Başsavcısı Hüseyin Baş gibi şikayetçi olduğu, hazırladığı ve imzaladığı evrakı "Tutanak" diyerek suç duyurusunda bulunmuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber