Gençlik merkezine Özgecan Aslan adı verilecek

ÖZGECAN'IN İSMİ GENÇLİK MERKEZİNE VERİLECEK

Bir ay önce Ak Parti İl Kongresi'ne gelemediğini hatırlatan Başbakan Davutoğlu, "Paris'teki terör yürüyüşüne katıldım. Orada teröre karşı yürürken aynı zamanda en güçlü mesajı verdik. O kongrede seçilen Rıza Sümer'e başarılar diliyorum. Mustafa Köse'den aldığı bayrağı daha ileriye götürecektir. Bu kongreye neşe içinde yapmak isterken Mersin'den gelen haberle yüreğimiz dağlandı. Bir genç kızımızı, masum gencimiz, kızımız hunharca katledildi. Özgecan'a bir kez daha rahmet diliyorum. O evladımıza bu saldırıyı yapanları lanetliyorum. Adaletin onlara en sert şekilde mukabalede bulunacağına inanıyorum. Dün aile ile telefonla konuştu. Taziyelerimi paylaştım. Bu tür şiddetin bir kez daha olmaması için ne gerekirse yapacağız. Yapmaya devam edeceğiz. Antalya'dan bir kez daha bu hunharca katliamı lanetliyorum" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Özgecan'ın adının yaşatılması için, herkesin bu adı anması için Antalya'dan ailesine bir haber veriyoruz. Antalya'da bir gençlik merkezi açıyoruz. Bu merkezin adını Özgecan Aslan koyacağız. Ta ki bu genç kızımızın acısı unutulmasın, ta ki bu genç kızımızı katledenler karşısında bütün bir millet olarak." dedi. Kadına uzanan eller kırılsın' sloganları karşısında, " Ne güzel söylüyorsunuz. Özellikle de erkeklerin bu sloganı her yere yaymasını istiyorum. Kadına uzanan eller kırılsın, kim uzatırsa uzatsın. Kadına uzanan eller kırılsın. Bu yapıyı elleri kıracağız. İnsanoğlunun gördüğü en namert kişi, kadına el uzatan kişidir. Biz torosların zirvesinde analarımızdan bu kültürü aldık. Rahmetli anam derdi ki, "Kadına erkeğin kötüsü el uzatır, kadının kötüsü çocuğa'. Biz kadınlarımızda çocuklarımızı da koruyacağız. Bu kültürü yaygınlaştıracağız. İnşallah" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı olarak bir çok önemli toplantılara katıldığını aktaran Davutoğlu, "Ama bana en büyük gururu veren çalışmaların başında 2012 yılında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanlığını üstlendiğimde bizzat takip ettiğim süreçte, kadına ve aile içi şiddete karşı mücadele sözleşmesini hazırlamak oldu. Buna ilk imzayı Türkiye Cumhuriyeti adına bizzat ben attım. İstanbul Sözleşmesi dedik adına, İstanbul'da attık. Barışın diyarı İstanbul'dan kadına karşı şiddete sesimizi yükselttik. Kadına yönelik şiddetin tümüne Türkiye'de Avrupa, ve Dünya da tasfiye edilmesi için uluslar arası sözleşmeyi imzaladık. 6284 sayılı kanunla 2012 yılında kadına ve çocuğa karşı şiddet konusunda en kararlı tutumu sergiledik. Kadına pozitif ayrımcılık getirdik. Kadınlarımızın korunması için elimizden gelen gayreti gösterdik. Göstermeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.