Durakta, yolda bekleyene 'yoldaş araba'

Uygulamanın isim babası Kemal Özçakar. Özçakar, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Melih Yalçın, Makine Mühendisleri Odası'nda görevli Emine Beğer ve DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ile birlikte bu projeyi hayata geçirmeye karar vermiş. Projeyle amaçlanan, büyük kentlerdeki trafik sıkışıklığı, toplu ulaşım çilesi ve ödenen bilet ücretleri nedeniyle yolcular için her geçen gün zorlaşan yaşamda insanlar arasında dayanışmayı sağlamak.

Başlangıç aşamasındaki projeye destek veren sürücüler, mesai başlangıç ve bitiş saatlerinde duraklara yanaşıp "Gitmek istediğiniz yere götürebilirim" çağrısında bulunuyorlar. Çağrıya uyan da var, uymayan da. Uygulayıcılar, zaman geçtikçe, insanların güven sorununu aştıkça uygulamanın alışkanlık haline geleceği inancında.

"İletişim köprüsü kurmak istiyoruz"

Özçakar, bastırdıkları, 'Yoldaş araba' yazılı etiketlerin, gönüllü olmak isteyen sürücüler tarafından ruhsat fotokopisi ve sürücü kimliğiyle kendilerinden veya www.yoldasaraba.net sitesi aracılığıyla temin edilebileceğini söylüyor. Bu yöntemle de yolcuların olası güvenlik endişelerini gidermeye çalışıyorlar.

Özçakar'a göre, projeyle, kapitalizmin yarattığı, yaşattığı bireyselliğin önüne geçilecek, toplumda unutulmaya yüz tutmuş dayanışma yeniden canlandırılacak.

"Yaşadığımız yerin daha yaşanabilir bir kent olabilmesi için, dayanışma kültürünün gelişmesi gerektiğini düşünüyoruz. İzmir bunları yapabilmek için uygun bir kent. Uygulamamızla insanlar arasında iletişim köprüsü kurmak, yabancılaşmayı ortadan kaldırmak istiyoruz"

"Vicdani hareket"

Özçakar, projenin, zaman ilerledikçe sivil insiyatiften çıkıp, kurumsal bir çalışma haline gelebileceğine inanıyor.

"Bu tamamen vicdani bir hareket. Ben iş nedeniyle, arabamda klimalı olarak yolculuk ediyorum, insanlar ise buz gibi havada bekliyorlar. Ayrıca uygulamamızın, dolaylı olarak kent trafiğine de bir nebze katkısı olabilir. İzmirlilerin de uygulamaya yoğun olarak katılabilmesi için biraz daha zamana ve uygulama süresinde çıkacak aksaklıkların çözülmesinin sağlanmasına ihtiyacımız var. Dünyanın her yerinde otostop sistemi var. Ülkemizde ise bir güvenlik sorunu ön plana çıkıyor. İnsanların güvenlikle ilgili zihniyetini yavaş yavaş uygulamayla yıkmaya çalışacağız"

Özçakar, gün geçtikçe gönüllü sayısının arttığını, kadın sürücülerin ilgilerinin artmasıyla uygulamada rahatlık sağlanacağını savunuyor.

"Uygulamamızın 'sabun köpüğü' olmasını istemiyoruz. Uygulandıkça, yaygınlaştıça insanların da ilgisi artacak."

Hem destek hem endişe

Projeyi, İzmirlilere sorduk. Üniversite öğrencisi Mutlu Taş, projeye destek veriyor ama uygulama alanının genişletilmesini istiyor:

"Yaşlıları bilmem ama gençler kesin arabaya biner. Hem otostop eziyetinden hemde ücret ödemeden kurtuluruz. Kent merkezinin dışında şehirlerarası da bu uygulama yapılmalı. İzmir'den Manisa'ya giden öğrencileri de düşünmek lazım"

Ev hanımı Müjde Ay ise projeye endişeli bakıyor:

"İnsanların kolay kolay durağın önüne yanaşan bir araca bineceğini sanmam. Tanımadığımız birinin aracında ne işimiz var. Düşünce olarak güzel bir uygulama ama bizim toplumumuzda bazı düşünceleri yıkmak zor. Belki, sistem tam yerli yerine oturur, zararı olmayacağı görülürse fikirler değişebilir"

İzmirliler yoldaş arabaları kullanacak mı zaman gösterecek. Uygulama burada başarılı olursa Türkiye'nin başka şehirlerinde de yoldaş arabalar yollarda olacak. Kemal Özçakar, İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Karadeniz'den de talepler olduğunu söylüyor. Kararı İzmir'deki sonuçtan sonra verecekler.

Al Jazeera