Hastaneler komada
Sağlık sisteminin temel taşı üniversite hastaneleri SSK,
Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'ndan yaklaşık 4 milyar YTL alacağını tahsil edemediği
için borç batağına saplandı.
Sorunun temeli, 19 Şubat 2005'te SSK'ya bağlı sağlık kuruluşlarının Sağlık
Bakanlığı'na devriyle ortaya çıkan faturalar devlete olan yükü artırdı. Kamu
sağlık kurumlarının, SSK, Bağ-Kur ve yeşil kartlı hastalara verdiği hizmet
karşılığı 3.5 milyar YTL alacaklarının silinmesiyle, sıkıntı büyüdü. Maliye
Bakanlığı uygulamadan geri adım attı. Borçların bir bölümünün ödeneceğini
açıkladı. Ancak ödemeye devlet hastanelerinden başlandı. Böylece üniversite
hastaneleri, ilaç şirketleri tıbbi malzeme firmalarına borçlarını ödeyemez
duruma geldi. Kapılarına her gün yeni haciz kararları geliyor.
Üniversite hastaneleri de kendi imkanları ile çözümler üretmeye çalışıyor.
Örneğin Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 15 Ağustos'tan itibaren 200
sözleşmeli çalışanı, dönüşümlü ücretsiz izne gönderilecek. Sıkıntı devam ederse,
sözleşmeli personelin işine son verilecek. Aynı fakültede tasarruf tedbirleri
kapsamında memurlar ve doktorların döner sermaye alacaklarında da yüzde 25
oranında kısıntıya gidildi.
Dekanlar isyanda: Dayanacak gücümüz kalmadı
Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu (İnönü Ü. Rektörü): Personel çıkarma durumundayız.
Döner sermaye gelirleri yüzde 70-80 oranında iyice azaldı. Sözleşmeli
çalışanları çıkartıp sadece devletin verdiği kadrolu elemanlar ile idare
edeceğiz. Sorun çözülmezse tıp fakültesi hastaneleri, 50-100 kişiye bakan küçük
hastanelere dönecek.
Prof. Dr. Tümer Çorapçıoğlu (Ankara Ü. T. F. Dekanı)
Personel maaşı ödeyemiyoruz, hastane masraflarını karşılayamıyoruz. Hastanede
bin 500 hemşire açığım, 17 milyon YTL borcum, devletten 80 milyon YTL alacağım
var. Maliye hastanelerin devletten alacaklarını sildi ama özel sektörün
parasının ise yüzde 100'ünü ödedi. Kapanma noktasındayız. Ankara'da 2 bin 500
yataklı bir hastaneyi kapattığında ne olur?
Prof. Dr. Namık Delibaş (Süleyman Demirel Ü.T.F. Hastanesi Başhekimi): Ne kadar
dayanabiliriz, bilmiyoruz, sınırlardayız. 10 milyon YTL borcumuz var. Devletten
alacağımız 13 milyon YTL. Hastanenin temel ihtiyaçlarını alamaz durumdayız. Bir
şirket üzerinden 580 kişi çalıştırıyoruz 100-150 kişi çıkaracağız. İki aydır
döner sermayeden yüzde 25-30 düzeyinde kesintiye başladık. Maliye Bakanlığı'nın
uygulaması, hekimle hastayı karşı karşıya getiriyor.
Prof. Dr. Barış Diren (19 Mayıs Ü. Rektör Yardımcısı): Devletten alacağımız 23
milyon YTL. Ödemeyi peşin yapıyoruz. Biz kanımızın son damlasına kadar mücadele
ettik. Ama kanımızın son damlası da kalmadı. 980 hemşire açığımız var.
Sözleşmeli personelimiz, çıkaracak adamımız kalmadı. Hep beraber aç kalacağız.
Bu durumda tentürdiyot alamazlar
Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy Cerrahpaşa Tıp'ın 18
milyon, Çapa Tıp'ın ise 19 milyon YTL alacağı bulunduğunu belirterek şunları
söyledi:
?Üniversite hastaneleri, hastaların son başvuru noktaları. Komplike sorunlar
buraya gelir ve birçok araştırma yapılır. Bu yüzden harcamaları öteki sağlık
kuruluşlarına göre çok daha yüksektir. Üniversiteler, sosyal güvenlik
kurumlarına bağlı hastaların tedavisine başladığı günden beri devlet borcunu
zamanında ödemedi. Devletin özel hastanelere ödemeleri düzenli ve yüksek
yapılırken bu ödeme üniversite hastanelerine yapılmaz. Devletin 1 Temmuz'da
çıkardığı ayakta tedavi ve paket fiyatlandırma politikası tıp fakültelerini çok
ciddi bir darboğaza soktu. Paket programının etkileri henüz yaşanmadı, çok iyi biliyoruz ki, önümüzdeki bir iki ay içinde hastaneler tentürdiyot bile almakta zorlanacak.?
akşam