İlköğretimde 'ilk gün sendromu'na son
Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürü Prof. Dr. Yüksel Özden, bu yıl ilköğretim 1. sınıf öğrencisi olacak yaklaşık 1 milyon 200 bin çocuğun, yeni eğitim-öğretim yılı başlamadan bir hafta önce, öğretmenleri ve arkadaşlarını tanımaları amacıyla okullara davet edileceğini söyledi.
Prof. Dr. Özden, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2006-2007 eğitim-öğretim yılının 19 Eylülde başlayacağını anımsatarak, söz konusu yeni uygulamayı 11 Eylülde hayata geçireceklerini kaydetti.
Bu yıldan itibaren ilköğretime yeni başlayacak öğrencileri, okul açılmadan önceki son hafta okullara çağırarak, okulu, öğretmeni, yöneticisi ve arkadaşlarıyla tanıştırmak istediklerini dile getiren Özden, ''İlköğretimde 'ilk gün sendromunu' yenmeyi ve ilk günü sıkıntılı bir kabus günü olmaktan çıkartmayı amaçlıyoruz'' dedi.
Çocukların kafalarındaki ''Öğretmenler çok kızar mı? Ya okulda kaybolursam, ya arkadaşlarım beni sevmezse'' gibi endişeleri giderici yönde çalışmalar yapmak istediklerini belirten Özden, şunları kaydetti:
''İstiyoruz ki; yeni kayıt yaptıracak öğrencilerimiz okullara gelsinler, okullarını dolaşsınlar, ihtiyaçlarını nerede giderebileceklerini görsünler, öğretmenlerini tanısınlar, koridorlarda ve bahçelerde dolaşsınlar, mekanı tanısınlar. Çünkü bilinmez, yetişkin insanların bile kafasında korku yaratır. Biz mümkün olduğunca o bilinmezi, çocuğun zihninde bilinir hale getirmek istiyoruz.
Her çocuk, kendisinin önemli olduğunu, sevildiğini ve bir şeyler yapabilme gücünü kendinde hissetmelidir. Bu süreçte, en çok öz güvenin ve 'başarabilirim' inancının önemli olduğunu onlarla paylaşacağız.'' Bunu yaparken öğrenciler kadar velileri de bilgilendirmeyi amaçladıklarını ifade eden Özden, velilerin çocuklarına olan aşırı düşkünlüklerinin, onların okula ısınmasını güçleştirdiğini vurguladı. Ailelere yönelik çalışmalar yürüteceklerini ve bu kapsamda çocuklarının okula daha kolay adapte olabilmesi için neler yapmaları gerektiğini anlatacaklarını kaydeden Yüksel Özden, ''Ailelerle, kararlı olmaları ve duygusal olmamaları konusunda konuşacağız. Okulun ilk günü çocuklar için bir sızlanma günüdür. Ailelerden, ''Bugün gitmese de olur'' gibi yanlış yönlendirmelerde bulunmamalarını isteyeceğiz'' diye konuştu.
Uygulama kapsamında psikologlardan, rehberlik servislerinden, öğretmenlerden ve okul yöneticilerinden de görüş ve öneriler beklediklerini belirten Özden, buna göre çalışmalarını yönlendireceklerini ve zenginleştireceklerini söyledi. Belli başlı konularda, yapılması gereken bazı şeyler hakkında bir çerçeve çizeceklerini belirten Özden, bunun dışında geri kalan kısmı okullara bırakacaklarını ve okullarda elde edilecek iyi örneklerin de tüm Türkiye ile paylaşılacağını kaydetti.