'Özgürlük dersi vermeye kalkanlar şimdi neredesiniz'?

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Mayıs 2015 15:57, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Özgürlük dersi vermeye kalkanlar şimdi neredesiniz'?

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin idama mahkum edildiğini, Doğan Medyası'nın internet sitesinin bunu "Yüzde 52 ile cumhurbaşkanı olan Mursi idama mahkum oldu" manşetiyle verdiğini belirterek, "Ne demek istiyorlar? Eğer kastettikleri Türkiye'de yüzde 52 ile cumhurbaşkanı olan Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise bilsinler ki bu topraklarda bir daha seçilmiş cumhurbaşkanı ya da başbakan idam sehpasına gönderilemeyecek, muhakeme edilemeyecek, mahkeme önüne çıkarılamayacak. Her ne suretle olursa olsun, demokrasiyi sonuna kadar koruyacağız" dedi.

Davutoğlu, partisinin Gökdere Meydanı'ndaki mitinginde halka hitap etti. Konuşmasına "Sırtını ulu bir dağa vermiş, camilerin ulusuna, manevi değerlere, sultanların ulusuna ve manevi derinliğe sahip" Bursa'yı selamlayarak başlayan Davutoğlu, kenti devletin kalbi, demokrasinin omurgası olarak nitelendirdi.

Kentin bir beylikten bir devlet, bir devletten imparatorluk çığırı açtığını ifade eden Davutoğlu Bursa'nın ilçelerinin adını tek tek söyleyerek selamlarını iletti.

Davutoğlu, sıcağa rağmen alanı dolduranlara teşekkür ederek, "devlet adabını öğreten" bu şehirden feyiz aldığını söyledi.

AK Parti'nin Bursa mitingi ile 39. mitingi gerçekleştirdiğini belirten Davutoğlu, Bursa'yı ihmal eden bir siyasi hareketin başarılı olamayacağını vurguladı.

AK Parti hareketini bu topraklara atılan bir tohum olarak nitelendiren Başbakan Davutoğlu, alandakilere, "AK Parti hareketini fidan haline getirdiniz şimdi çınar olmaya var mısınız? AK Parti ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti devletini bir fidan devletten küresel güç haline, bir çınar devlet yapmaya var mısınız" diye sordu.

Alandakiler Davutoğlu'na bir ağızdan "Evet" karşılığını verdi.

Cumhuriyet tarihinde büyük badirelerin, sınavların aşıldığını belirten Davutoğlu, iki gün önce Yassıada'yı ziyaret ettiğini anımsattı. 14 Mayıs 1950'de demokrasi yürüyüşünün öncülerinin Türkiye'de iktidara geldiğini belirten Başbakan Davutoğlu, "Geldiler, Ulu Camii 'Allahu ekber' sesine hasretti, Adnan Menderes, şehit başbakanımız o nidayı bu semalara iade etti, Allah ondan razı olsun" diye konuştu.

Özellikle alandaki gençlere seslenerek ruhsal dinginlik aradıklarında Ulu Camii'ye gitmeleri tavsiyesinde bulunan Davutoğlu, "Akademik hayatımda hep hayal etmişimdir, Bursa'da yaşasam da her sabah şafağı Ulu Camii de hissetsem, Bursa'da yaşasam da bu mekanın feyzinden istifade etsem" ifadesini kullandı.

Her fırsatta kente gelmeye çalıştığını dile getiren Davutoğlu, devletin omurgasının, ahlakının burada dokunduğunu söyledi.

- Mursi'ye idam kararı

Adnan Menderes'in neden idam sehpasına gönderildiğini soran Başbakan Davutoğlu, "Çünkü 10 yıl aralıksız bu millete hizmet etti. Aralıksız bir şekilde milletin değerleriyle buluştu" dedi.

Menderes'in hizmetlerinden örnekler veren, onun milletle devleti buluşturma çabasına öncülük ettiğini vurgulayan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Ama cezalandırdılar. Bilsinler ki onu idam sehpasına gönderenler bilsinler ki biz hala Adnan Menderes'in adını hayırla yad ediyoruz ama onu idam sehpasına gönderenlerin bugün adları anılmıyor. Yassıada'yı demokrasi ve özgürlük adası yaptık, her seferinde de Yassıada da anıldıkça milli iradeye sahip çıkma bilinci de artacaktır. Milli iradeyi bir daha idam sehpasına ya da Anayasa Mahkemesi'nin önüne çıkmayacak şekilde korumaya hazır mısınız?"

Alandakiler Davuoğlu'na "Evet" yanıtını verdi.

Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'nin idama mahkum edildiğini hatırlatan Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye'de 55 yıl önce yaşanan bir zillet, acı şimdi Mısır'da tekrar ediliyor ve bakınız Türkiye'de şu anda, bugün Doğan Medyası, kartel medyasının internet sayfası, üzücü ve acı olduğu için doğrudan veriyorum, herkes ders alsın diye doğrudan söylüyorum, hiç kaçınmadan. Manşeti ne biliyor musunuz? 'Yüzde 52 ile cumhurbaşkanı olan Mursi idama mahkum oldu'. Ne demek istiyorlar? Eğer kastettikleri Türkiye'de yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı olan Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise bilsinler ki bu topraklarda bir daha seçilmiş cumhurbaşkanı ya da başbakan idam sehpasına gönderilemeyecek, muhakeme edilemeyecek, mahkeme önüne çıkarılamayacak. Her ne suretle olursa olsun, demokrasiyi sonuna kadar koruyacağız. Bütün bu mesajları üstü örtülü verenler, Bursa'nın bu meydanından ders alsınlar."

-"Bunlara akıl veren paralel çetenin savcısı"

AK Parti'nin son 12 yıl içinde girdiği bütün seçimleri kazandığını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, "Hala Türkiye'de AK Parti'nin demokratik yollarla elde ettiği bu başarıyı kıskananlar, durdurmaya çalışanlar var. Her fırsatta durdurmaya çalıştılar. Yine bunlara akıl veren paralel çetenin savcısı diyor ki 'Bunların sonu', yani bizi kastediyor, Cumhurbaşkanımızı, bizi kastediyor, 'Adnan Menderes gibi olacak' diyor. Nasıl bir iş birliğiyle karşı karşıyayız görüyor musunuz? Diyor ki 'Adnan Menderes'in akıbeti gibi olacak'. Yassıada'dan ona cevap vermiştim, şimdi de veriyorum, eğer kaderde şehadet gibi, ulu şehrin adına atfen söylüyorum, ulu bir makam varsa biz bir an bile durmaz o makama doğru yürürüz, korkmayız. Kimseden korkmayız. Mutlaka milli iradeye, demokrasiye sahip çıkacağız."

Devlet kurmanın, onu yüceltmenin fedakarlık istediğini söyleyen Davutoğlu, alandakilere, "Bu metanetli yürüyüşte bizimle beraber misiniz? 7 Haziran'da bütün bu tuzaklara karşı milli iradeyi haykıracak mıyız" diye sordu.

Alandakiler, ellerindeki bayrakları sallayarak "Evet" yanıtını verdi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Buradan demokrasiyi, özgürlüğü savunduğunu düşünen, iddia eden batı medyasına, batı ülkelerine de sesleniyorum. Neredesiniz? Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı idama mahkum edilirken neredesiniz? Türkiye'de Gezi Olayları olurken özgürlük dersi vermeye kalkanlar şimdi neredesiniz? Yoklar çünkü onların meselesi demokrasi ve özgürlük meselesi değil. Onların meselesi, onların çıkarını kim savunuyorsa onları koruma meselesidir" dedi.

Davutoğlu, partisinin Bursa mitinginde yaptığı konuşmada, 12 yıl içinde Türkiye'nin nereye geldiğinin malum olduğunu belirterek, bu 12 yıl içinde AK Parti'nin birçok kez durdurulmaya çalışıldığını kaydetti.

AK Parti'nin kurucusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2002'de siyasi yasaklı yapıldığını ama iktidar olmasının engellenemediğini anlatan Davutoğlu, 2004'te 'Genç subaylar rahatsız' diye başlıklar atıldığını, darbe çığırtkanlığı yapıldığını ifade ederek şunları söyledi:

"2006'da adından başka hiçbir şeyi cumhurla ilişkili olmayan Cumhuriyet mitingleri tertip ettiler, Danıştay saldırısı yaptılar, durdurabildiler mi? 2007'de e-muhtıra verdiler, 27 Nisan'da. Durdurabildiler mi? e-muhtırayı aynen adresine iade ettik. İlk defa bir iktidar, bir muhtıraya, bir ültimatoma net bir tavır sergiledi. Baktılar ki bizi bu yollarla deviremiyorlar, bu sefer partimize kapatma yasağı getirmek istediler, 2008'de. Kapatabildiler mi? Milletle bizim aramıza girebildiler mi? Milli yürüyüşü, kutlu yürüyüşü, o tohumdan giden ve çınar yapacak yürüyüşü durdurabildiler mi?"

Mısır'da darbe olmadan 1 ay önce, Türkiye'de Gezi provokasyonu yapıldığını anlatan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'de başaramayınca 1 ay sonra Mısır'da darbe oldu ve halkın seçtiği Mursi'yi götürdüler, şimdi idama mahkum ediyorlar. Darbe lideri Sisi başa geldi. Türkiye'de de aynısını yapmak istediler. İşin çarpıcı yanı ne biliyor musunuz? Gezi sebebiyle Türkiye aleyhine, Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz aleyhine bütün uluslararası medya harekete geçirildi. Bütün uluslararası medya ama karşılarında bu sefer bir muhtıraya şapkasını bırakıp giden ya da hemen teslim olanlar yoktu. Uludağ gibi Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti vardı. Şimdi utanmadan manşet atıyorlar, 'Yüzde 52 ile seçilen cumhurbaşkanı idama gitti.' Neyi söylemek istiyorsanız mertçe söyleyin. Mertlik burada. Biz, mertçe halkın önündeyiz. Buradan demokrasiyi, özgürlüğü savunduğunu düşünen, iddia eden batı medyasına, batı ülkelerine de sesleniyorum. Neredesiniz? Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı idama mahkum edilirken neredesiniz? Türkiye'de Gezi Olayları olurken özgürlük dersi vermeye kalkanlar şimdi neredesiniz? Yoklar çünkü onların meselesi demokrasi ve özgürlük meselesi değil. Onların meselesi, onların çıkarını kim savunuyorsa onları koruma meselesidir."

-"O iddianameyi yazanlarsa dönemin savcıları oldular"

Batının Türkiye'deki 27 Mayıs'a karşı çıkmadığına, 12 Eylül'de Kenan Evren için "Bizim çocuklar" dediğine, 28 Şubat'ı desteklediklerine işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Çünkü milletle barışık bir devletten korkar bunlar. Biz, AK Parti iktidarı, milletle devleti barıştırdık. Önce bunu rahmetli Adnan Menderes yaptı. Ezanla başlamak üzere milletle devleti barıştırdı. Onu cezalandırdılar. Kim milletle devleti barıştırmışsa milletin adamlarını cezalandırdılar. Özal'ı, rahmetli Erbakan Hocamızı cezalandırdılar ama bu sefer, bütün bu birikim üzerinde milletle kenetlenmiş AK Parti kadrolarına bir santim bile geri adım attıramazlar. Gezi olayları başarısız olunca bu sefer 17-25 olaylarını çıkardılar. Milletin iyi niyetli dindar kesiminden sağladığı imkanlarla büyüyen, serpilen ama karargahını Pensilvanya'da kuran bir örgüt, bütün bu milletin güvenine, himmetine ihanet edip yurt dışındaki işbirlikçilerle Türkiye'de iktidar değişimine yöneldiler. Yazdılar, iddianamede, 'dönemin Başbakanı' diye. Şimdi işte geldik, 1 sene geçti. Dönemin Başbakanı dedikleri Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı. Engelleyebildiler mi? Durdurabildiler mi? O iddianameyi yazanlarsa dönemin savcıları oldular."

Davutoğlu, KPSS sorularını çalıp yandaşlarına verenlerin, milletin çocuklarının hakkını ve hukukunu yiyenlerin hesap vereceğini bildirdi.

-"Bahçeli'nin bütün meselesi, CHP'nin arkasına takılmak"

AK Parti iktidarında gayri safi milli hasılanın 230 milyar dolardan 800 milyar dolara çıkarıldığını, bölünmüş yolları 6 bin kilometreden 24 bin kilometreye yükseltildiğini, devrim mahiyetinde adımlar attıklarını, bütün bu kazanımları korumak için milli iktidar istediklerine işaret eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Günlerdir soruyorum, diyorum ki 'Biz eğer birinci parti olmazsak, seçimi kazanmazsak İngiltere'de olduğu gibi bu koltukları bırakırız. Siz, ne yapacaksınız?' Kılıçdaroğlu, cevap vermiyor çünkü kendine güvenemiyor. Diyor ki 'Benim hedefim yüzde 35.' Yani 'Ben iktidar olacağım' diyemiyor. Bahçeli, dün şöyle bir cevap vermiş: 'Eğer oylarımı korursam, biraz daha artırırsam ben başarılı sayılırım.' Yani, 'İktidar olacağım. İktidar olabilirim. Millet bana güveniyor' demiyor. Neden böyle biliyor musunuz? 1999'da da Bahçeli, o zaman ikinci parti geldiğinde kendisine başbakanlık teklif edildi diğer partiler tarafından. Başbakanlığı bıraktı, rahmetli Ecevit'in arkasına takıldı. Bahçeli'nin bütün meselesi, CHP'nin arkasına takılmak. HDP ise diyor ki 'Barajı aşarsam başarılı olurum.' Özeti şu: Hiçbirisi 'Biz, iktidar olacağız' diyemiyor. Peki, niye siyaset yapıyorlar biliyor musunuz? Arkadaki paralelciler, daha ötedeki akıl hocaları onlara diyor ki 'Bir araya gelin, AK Parti'yi durdurun.' Siyasetlerinin esası, AK Parti'yi durdurmak. Ey Bursa, AK Parti'yi durdurabilirler mi? Bir kez bu toprağa tohum ekilmiş, atılmış, fidan olmayı engelleyebilirler mi? Fidandan bir küresel devlet olarak bir çınar devleti inşa etmemizi engelleyebilirler mi?"

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber