Seçilemeyen vekil adaylarını yalnız bırakmayın

SELİM ERCAN/Vahdet Gazetesi

MERAKLA beklenen seçim günü nihayet geldi çattı. Bu akşam açılan sandıklarla birlikte seçim so-nuçlarının netliğe kavuşmasının ardından 550 kişi, TBMM'ye girme hakkını kazanarak milletvekili olacak. Sandıktan yeterli oya ulaşamayan 20 siyasi partinin binlerce adayı ile seçime bağımsız ola-rak katılan milletvekili adaylarının ise bu akşam deyim yerindeyse 'dünyaları başlarına yıkılacak.' Adaylar bundan dolayı bu akşam çok stresli bir günü geride bırakacak. Kişisel Gelişim ve İletişim uzmanı Fatih Akbaba, seçilemeyen milletvekili adaylarına ve ailelerine tavsiyelerde bulundu. Seçi-lemeyen milletvekili adaylarının bu akşamdan sonra çok hassas bir dönemden geçeceklerini belir-ten Akbaba, seçilemeyen adayların yapması gerekenleri sıraladı:

AİLELER DESTEK OLMALI
"Hatırlarsanız ismini listede göremediği için bir aday adayı intihar etmişti. Dolayısıyla kazanabile-ceğini düşünüp de kaybedenler arasında da bu tür psikolojik eğilimi olanlar çıkabilir. Milletvekili adaylarının ailelerine sesleniyoruz. Öncelikle onların kendilerini hazırlamaları gerekiyor. Öncelikle aileler milletvekili adaylarına destek olması gerekiyor."

HAYIRLISINI DİLEYECEĞİZ
"Eskilerden bir büyüğümüz, milletvekili adayı olduğunda o partiden listeye giremiyor. Listeye gire-meyince de çok üzülüyor. Ama daha sonra ihtilal oluyor ve birçok vekil içeri alınınca, kendi dışarı-da kalınca bundan sonra diyor ki; 'Bunda da bir hayır varmış.' Hayır olan kısmı bu. Dolayısıyla da hayır kısmını dileyeceğiz."
"Umudu olup da kaybedenler arasında olmak gerçekten çok zor. Bunun için psikolojik hazırlık şart. Bu hazırlığın birisi de şu: Haktan hayırlısı diyecekler. Mevlana'nın dediği gibi 'olduğu kadar olmadı kader' diyecek ve haktan hayırlısını dileyecekler."

SİYASET BUGÜN DE VAR YARIN DA
"İlk defa aday olanlara sesleniyorum. Siyaset uzun soluklu bir şey. Hemen seçmene küsmek, on-ları bir kenara itmek doğru değil. Seçimlerde kaybedenlerin yerinde olsam, kesinlikle ve kesinlikle şehri nasıl seçimden önce tur atmışsa seçim bittikten sonrada bir tur daha atmasını tavsiye ediyo-rum. Yani insanlara teşekkür ziyaretinde bulunmasını tavsiye ediyorum. Hem böylece olgunluğu-nu gösterecek hem de kaybetme psikolojisini çabuk atlatacaktır. Oraya gittiğinde de insanlar 'helal olsun, erdemli bir insan' diyecektir. Unutmayalım ki siyaset uzun solukludur, bugün de var yarın da var.

KENDİNİZİ ÇOK ÜZMEYİN
"Sürekli aday olup sürekli kaybeden birisiyseniz, bu tür insanların kendini çok üzmemesi gerekir. Bunun getirdiği psikolojik yaralar çok derinleşiyor ve öz güvensizlik başlıyor. Bu tür insanların da birtakım eğilimleri olabiliyor. Hayata ve insanlara karşı küsmeler, içine kapanmalar, dış dünyaya kapanma gibi psikolojik sorunlara dönüşebilir. Bunlar vardır ama bizler çoğunluğunu duymuyo-ruz."

KAZANMAK İMTİHAN
"Kazanmak bir imtihan, kaybetmek ise bir sonuç. Kaybedince yeni bir başlangıca doğru yol alıyor-sunuz. Ama kazanmak imtihanın başlangıcı. Çünkü gerçekten vekil olunca önemli bir sorumluluk alıyorsunuz. Bu sorumluluğu alınca üzerinizdeki yük de artıyor."

TEK SORUMLU SİZ DEĞİLSİNİZ

"Kaybetmek sizin insanlarla olan ilişkilerinizi sıfırlamak anlamına gelmiyor. Kaybettiğinizde bunun bir tek sebebi siz değilsiniz. Kaybetmek, tercih noktasında siz de olabilirsiniz, bir başkası da olabi-lir ya da partinizin genel merkezine karşı bir antipati olabilir. kaybetmenin sebebi yalnızca siz de-ğilsinizdir. Kaybeden insanların neden kaybettiğini düşünmesi lazım. Bir diğer husus da diğer se-çimleri düşünerek yapıkları teknik hataları düşünmeleri gerekiyor."

ESKİ GÖREVLERİNE DÖNMELİLER
"Artık vekil olmayanların kesinlikle ve kesinlikle kendi mecrasına dönmesini tavsiye ediyorum. Kendi mesleğinden kopmaması gerekiyor. Çünkü Türkiye'de yetişmiş eleman kaybı çok fazla. Es-ki milletvekili dediğimiz insanları da tekrardan mesleğine kazandırabilmeye ihtiyacımız var. Eski görevlerine tekrardan geri dönmeliler."

VEKİLİM KELİMESİ YANLIŞ
"Milletvekili aday adayı olunca herkes ona 'vekilim' diye hitap ediyor. Türkiye'nin böyle bir hastalı-ğı var. Bu cümleyi çok fazla kullanmamak gerekir. Toplumun buna dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü insanlar bir müddet sonra hareketlerini ve davranışlarını o yöne doğru meylediyorlar. Adayların beklentileri yükseliyor."

KALBE DOKUNMA SANATI
"Siyaset'te iletişim kalpten kalbe dokunma sanatıdır. Siyasette kalpten kalbe dokunmayı şiar edin-miş insanlar başarılı olacaktır. Bundan sonra da gerçekten geldiğimiz nokta budur. İnsanlar siz-den sadece içtenlik ve samimiyet bekliyor. Sizin söylediğiniz şeye kendiniz inanmalısınız. Siyaset-te kalbimizin sesini, dilimizin sesine dönüştürebilmek gerekiyor."