Zam görüşmeleri: 48 YTL'lik komedi

BİRKAÇ basit soru yetiyor. Birkaç sorunun yanıtı, bütün laf kalabalıklarına son veriyor.

Hükümetin memurları aldatma senaryoları, bu arada halkı kandırma manevraları bu yanıtlarla sona eriyor.

- Kaç memur var Türkiye'de?

- 1 milyon 860 bin.

- Memurların ortalama aylığı ne kadar?

- 775 YTL.

- Yoksulluk sınırı ne kadar?

- 1.050 YTL.

Bu üç soru ve yanıttan ortaya ilk ders çıkıyor. Memurların önemli bir çoğunluğu yoksulluk sınırı altında yaşıyor.

EĞİTİM ORDUSU

Soru ve yanıta devam.

- Memurların kaçta kaçı yoksulluk sınırı altında ücret alıyor?

- Yüzde 90'ı.

İkinci ders burada. Yoksulluk sınırı altında çalışan insanlardan, toplumun diğer kesimleri, hangi görevi, ne ölçüde yerine getirmesini bekliyor?

Soru ve yanıta devam.

- Onlar en çok hangi sektörde çalışıyor?

- Yaklaşık 700 bini eğitim alanında. Yani, özellikle öğretmenler yoksulluk sınırı altında.

Üçüncü ders burada. Okulların açılışı ve kapanışında ya da eğitimle ilgili herhangi bir toplantıda, öğretmenler için atılan nutukların hepsi palavra. Hani, o eğitim ordusu diye övündüğümüz öğretmenlerimiz, yoksulluk sınırı altında yaşıyor.

697 YA DA 710

Durumun tespiti için bir adım daha.

- En düşük memur ücreti ne kadar?

- 649 YTL.

- Hükümet bu miktarı kaça çıkarmayı öneriyor?

- 697 YTL'ye. Ayrıca, 710 YTL üzerinde duruluyor, ama 710 olursa, zam emekli memura aynı oranda yansımıyor.

Dördüncü ders burada. Artık bu ders değil, hükümetin dalga geçmesi. O kadar buluşma, görüşme, falan, filan, 649'dan 697 YTL'ye uzanan komedi.

Vatan-millet nutukları arasında, en düşük ücrette kişi başına zam 48 YTL.

UZLAŞTIRMA, KANDIRMACA

Hükümet zam oranlarıyla konuşuyor. Bu oranlar arasında, dalga geçmenin boyutu var:

"Memur zammı enflasyonun üzerinde, biz memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz."

Alay eder gibi. Adam, yoksulluktan ezilmiş, eriyor, bitiyor, enflasyona ezdirmeyeceğiz, yalanı.

Bütün bu aldatmaca, kandırmaca arasında traji-komik diğer olay, Uzlaştırma Kurulu. Hükümetle memurlar pazarlıkta anlaşamıyor. Sorun, şimdi Uzlaştırma Kurulu'na gidiyor.

Hükümet, bir milyon 860 bin memurla dalga geçiyor. Çünkü, o kurulun vereceği kararın hiç bir kıymeti harbiyesi yok. O kurul ne karar verirse versin, son söz hükümete ait.

İŞ BIRAKMAK

Memur sendikaları, özellikle KESK komedinin başından beri farkında. KESK eylem kararı veriyor.

Memur zammı bütçede yer alıyor. Gelecek yılın bütçesi Kasım'da TBMM Bütçe Plan Komisyonu'na geliyor.

Memurlar, eğer zam bu komik miktarlarda, yoksulluk sınırına mahkum biçimde devam ediyorsa, Kasım'da iş bırakma eylemine geçiyor.

Bir milyon 860 bin memurun yüzde 90'ı yoksulluk sınırı altında. Geçinemiyor. Onun için, öğretmen akşamları şoförlük yapıyor, sağlık memuru çay ocağı işletiyor, bazıları pazarda öte beri satıyor. İşsizliğin kol gezdiği yerde, yoksulluk sınırı altındaki memur, ikinci iş peşinde koşuyor.

Memur ücreti artmadan, petrole, doğalgaza ve diğer ürünlere zam yapılıyor. Zamlar, memurun cebine dört ay sonra girecek artışı çoktan sıfırlıyor.

Hiçbir memur hükümete inanmıyor.

yalçın doğan/hürriyet