Üniversite öğrencisi de hocası da perişan

Türk Eğitim-Sen, Türkiye'de üniversite öğrencisi olmanın ilk adımını ve üniversite öğretim üyelerinin Avrupalı meslektaşlarıyla kıyaslamasını yaptı. Sonuç üzücü çıktı

Son dönemde yeterli mali desteği alamadıklarından yakınan üniversitelerin olmazsa olmazı öğrenciler ve akademisyenlerin ekonomik şartlarını Türk Eğitim-Sen ortaya koydu. Sendikanın yaptığı araştırmaya göre, oturduğu şehrin dışında ikamet eden bir öğrencinin üniversiteye ilk adımını atmasından itibaren sırtına 2 bin 27 YTL yük biniyor. Zorlu üniversite sınavını kazandıktan sonra istediği bölümü tercih edip yerleşen bir öğrencinin harç ücreti, yurt, yol, yemek, sosyal faaliyet, ders araç ve gereçleri dahil tüm masrafları 2 bin 27 YTL'ye maloluyor. Bu öğrenci tek başına bir eve yerleşmeyi düşünürse o zaman bu rakam da 3 bin 346 YTL'ye ulaşıyor. Üniversiteler kaynak artırımı için değişik yollar denerken, bunlardan biri olan ıkinci öğretim uygulamasına giden bir üniversite öğrencisi Mühendislik- Mimarlık Fakültesi'nde okumak isterse, üniversiteye ilk adım atmasıyla birlikte bu öğrencinin maliyeti de en az 3 bin 200 YTL en çok da 4 bin 164 YTL oluyor. Ailesinin bulunduğu ili tercih eden bir üniversite öğrencisinin de eğitim maliyetini çıkaran Türk Eğitim Sen, bir öğrencinin aylık temel harcamasını 639 YTL olarak hesapladı. Akademisyenlerin aylıklarının da Avrupa Birliği'ndeki meslektaşlarından pek farklı olmadığı ortaya çıktı. Devlet üniversitelerinde görev yapan kıdemli bir profesörün maaşı bin 322 euro iken, AB'li meslektaşlarının aylık ücretleri 11 bin ile 22 bin euro arasında değişiyor. Birinci dereceden bir doçent 846 euro alırken, AB ülkelerinde bu rakam 6 bin 600 ile 13 bin 200 euro arasında değişti. Yine üçüncü dereceden bir doçent akademisyen Türkiye'de 687 euro alırken, AB üyesi meslektaşının aldığı ücret en az 6 bin 600 euro aldığı araştırmaya yansıtıldı.

bugün