Dolandırıcılar yaratıcılıkta sınır tanımıyor!

Dolandırıcılar klasik yöntemlere her yıl yenisini ekliyor. Kimse "Bana bir şey olmaz" demesin. Öyle planlar kurup öyle yöntemler geliştiriyorlar ki; profesörler, iş adamları, doktorlar bile düşüyor ağlarına... Onlarsa çok acımasız, gerektiğinde dini bile kullanıyorlar amaca ulaşmak için... Siz siz olun, uyanık olun

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 13 Eylül 2015 08:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Dolandırıcılar yaratıcılıkta sınır tanımıyor!

"Tarih 6 Ağustos... Gün ortasında telefonuma A. Hukuk'tan bir mesaj geliyor. Şöyle yazıyor: "Sn. Olkan Özyurt 09.07.2015 tarihinde yapılan çekilişten 2.000 TL değerinde noter onaylı hediyeniz vardır. Onay için: 0212 82408.." İlk tepkim şaşırmak oluyor. Sonra bunun bir dolandırıcılık işi olduğunu düşünüyorum. Ama içimden "Milli Piyango'da hayatı boyunca hep amorti tutturan bir insan olarak acaba şansım mı döndü?" diye de geçiriyorum. Hani noter, hukuk, sabit bir hat numarası güven vermiyor da değil. Arıyorum A. Hukuk'u... Bir kadın çıkıyor karşıma, mesajı anlatıyorum. "Evet, çekilişten hediyeniz var. Telefon kazandınız. 150 TL öderseniz hediyenizi size ulaştırırız" diyor. Makul bir durum gibi gözüküyor. Ama kadının çok hızlı konuşmasından şüpheleniyorum. "Bu çekilişi kim yaptı?" diye sorunca "Tüketici Hakları Birliği yaptığınız alışverişleri göz önünde bulundurarak bir çekiliş yaptı" diyor. "Nasıl yani, bu birlik yaptığım harcamaları nereden biliyor?" diyorum. Kadın geçiştiriyor. Neden mesajın A. Hukuk'tan geldiğini soruyorum, kadın yine geçiştiriyor. Tek soru yöneltiyor sürekli. 150 TL'yi ödeyip hediyeyi alıp almayacağımı soruyor. "Sonra ararım sizi" diyerek kapatıyorum telefonu. Sonra Tüketici Hakları Birliği'ni araştırıyorum. Yok tabii öyle bir birlik... "A. Hukuk diye bir hukuk bürosu var mı?" diye araştırıyorum. Bir web sitesi çıkıyor karşıma. Ama bu dolandırıcılık tezgahı için mi açıldı yoksa dolandırıcılar var olan bu hukuk bürosunun adını mı kullanıyorlar onu da bilemiyorum. Çünkü A. Hukuk'un telefonları cevap vermiyor. İki gün sonra, 8 Ağustos'ta bu sefer bir başka mesaj: "Adınıza tanımlı 2550 TL değerindeki Samsung S6 cep telefonunuzu üç iş gününde almamanız durumunda iade olacaktır. İletişim: 085034052.." 21 Ağustos'ta ise kargodan bir mesaj geliyor, yine hediye kazanmışım! Peki birileri bana niye hediye vermeye çalışıyor ve hediyeler neden genelde telefon oluyor. Bütün bu mesaj trafiği başlamadan önce bir telefon almak için internette araştırma yapmamın bunlarla bir ilgisi olabilir mi? İnternet editörümüz Timur Sırt, "Sanal alemde her hareketiniz iz bırakır" der. Acaba bu dolandırıcı şebekesi bu izleri mi takip ediyor? Peki telefon numaram bu insanların eline nasıl geçiyor? İşte bu soruların cevapları yok... Şikayet etmek ve bu tür mesajlara kanmamak dışında yapacak bir şeyimiz de yok!"

Yukarıdaki metni editör arkadaşımız Olkan Özyurt kaleme aldı. Biraz daha başa dönelim: haftalık haber toplantımızı yapıyoruz, Olkan başına gelenleri anlatıyor. O anlattıkça ortaya çıkıyor ki hepimizin bu tür hikayeleri var... Ya bizzat yaşamışız ya da bir yakınımızın başına gelmiş. Olkan gibi ilk anda durumu fark edenler de var içimizde, dolandırıcının ağına düşen de... Bu mesele toplantı masasında uzun süre tartışılınca anlıyoruz ki bu işe bir bakmak lazım. Hemen kolları sıvıyoruz ve anlıyoruz ki dolandırıcılar gerçekten sınır tanımıyor. Sülün Osman'ı birçoğumuz bilir. Lakabı Sülün, ismi Ziya'dır. Ziya Sülün. Bilmeyenler için kısa bir hatırlatma yapalım. Sülün Osman, dolandırıcılık tarihinin en tanınmış siması... Galata Kulesi, Galata ve Boğaziçi köprüleri başta olmak üzere önemli kamu mallarını vatandaşlara satarak adını duyurmuş, İstanbul Emniyeti'nde en tanınan simalardan biri olmuş. 1950 ve 1960 yıllarındaki dolandırıcılık olayları ile nam salan Sülün Osman, 1984 yılında vefat etti. Şimdilerde Sülün Osman'a rahmet okutan yeni nesil dolandırıcılar var. İstanbul Dolandırıcılık Masası, günümüzde 84 kişilik sivil polis kadrosuyla bu dolandırıcıların peşine düşüyor. 2015 yılının ilk sekiz ayında 578 dolandırıcılık şüphelisini gözaltına aldılar. O şüphelilerden 207'si cezaevlerine yerleştirildi. Hikayeleri dinledikçe şaşırıyoruz. Kimi en eski yöntemleri kullanıyor, kimileri de bir takım yeni yöntemler keşfediyor. Vatandaş olarak bize uyanık olmak düşüyor ve bu tuzaklara düşmemek kalıyor... İşte şeytanın bile aklına gelmeyen dolandırıcılık teknikleri ve ilginç hikayeleri...

SİZİN DE BAŞINIZA GELMESİN

Soyguncuları akraba hesapları yakalattı

İstanbul polisi, farklı ilçelerde banka şubelerinden yüklü miktarda para çeken vatandaşları takip ederek soygun olayları gerçekleştiren üç kişilik bir çeteyi geçtiğimiz Haziran ayında çökertti. 5 Şubat'ta Bağcılar Güneşli Mahallesi'nde 32 yaşındaki iş adamı Özcan Ç. ve arkadaşını araçla takibe alan çete üyeleri, soygunu gerçekleştirdi ve bir milyon lira nakit para ile kayıplara karıştı. Çete üyeleri haziran ayında yakalandı. Çete üyelerinin akrabaları ve yakın arkadaşları başta olmak üzere çevrelerini mercek altına alan Suç Gelirleri İle Mücadele Birimi, zanlıların akrabalarına ait olan iki ayrı banka hesabına soygun olayından kısa bir süre sonra 110'ar bin lira para yatırıldığını tespit etti. Zanlıların; soygun parası ile yakın akrabalarının üzerine daire ve araba satın aldıkları da ortaya çıktı. Söz konusu hesaplardaki paralara el konuldu. Satın alınan mallardan elde edilen ve hesaplara yatırılan paralar savcılık talimatı ile toplanarak sahibine iade edildi. 'Para aklama' olarak da adlandırılan bu suçlarda banka hesaplarına para aktarılan ve üzerlerine daire veya araç geçirilen kişilerin, durumu emniyet birimlerine bildirmeleri durumunda aklandıkları ifade ediliyor. Bu durumda, söz konusu kişiler adli cezalardan bile kurtuluyor.

Değerli saat tuzağıyla sokakta vurgun...

Her geçen gün tekniklerine yenilerini ekleyen dolandırıcılar, sokaklarda da insanları tuzağa düşürebiliyor. İnsanlara yanaşan bir dolandırıcı, gösterdiği kol saatinin çok değerli olduğunu söylüyor. Zor durumda kaldığı için satacağını ifade ediyor. O esnada ikinci dolandırıcı devreye giriyor. Yoldan geçerken tesadüfen konuşmalara kulak misafiri olmuş gibi yapan diğer dolandırıcı, söz konusu saatin çok değerli olduğunu ve hemen satın almak istediğini söylüyor. Tuzağa düşen vatandaş aslında altın suyuna batırılmış ve maddi değeri çok düşük olan kol saatini satın alıyor. İstanbul polisi son bir ayda bu teknikle altı kişiye 15 bin liradan maddi değerleri düşük saatleri satan Ahmet S., Akın B., Ayhan O., Deniz Y. ve Hakan Y. isimli altı kişiyi yakaladı. İki ayrı dolandırıcılık grubunun üyesi olan zanlılar cezaevine yerleştirildi.

Adınıza 'patates hat' var mı?

Organize çeteler, kişisel verileri farklı noktalardan satın alabiliyor. Bu da, bazı özel durumları ve kişilere özel dolandırıcılık yöntemlerini ortaya çıkartıyor. Çeteler ve dolandırıcılar, sahte kimliklerle başkalarının bilgilerini kullanarak 'Patates' olarak adlandırılan telefon hatları satın alıyor. Böylelikle istihbarat birimlerinin telefon dinlemelerinden kaçıyor, çeşitli suç olaylarına karışabiliyorlar. Hatları sadece bir defa kullanarak kapattırıyorlar. Fakat önlemek ve kontrolünü yapmak elinizde. Kimlik bilgilerinizi her yerde paylaşmayın. 'e-devlet' şifrenizle adınıza olan hatları kontrol edebilmeniz mümkün. Dolandırıcılar ve yankesiciler, alışveriş noktalarında banka kartı ile ödeme yaptığınızda şifrenize bakıyor olabilir. Organize işleyen bu teknikte kısa bir süre sonra kartınız çalınıyor ve hesaplarınız boşaltılıyor. Bazı dolandırıcılar, sahte kimliklerle insanların adına bankalardan kredi de çekebiliyor.

YAŞLILARI VE DİNİ DE İSTİSMAR EDİYORLAR

Hastanelerde sahte doktorlara dikkat

Hastanelerde dolaşan sahte doktorlar, zor durumda olduğunu fark ettikleri yaşlı kadın hastaları hedef seçiyor. "Tanıdığım iş adamları var. Yaşlı hastalara yardım ediyor. Sizin bütün hastane masraflarınızı karşılayabilirler fakat bankalarda hesabınız varsa sistem uyarıyor ve bu yardımları alamıyorsunuz" diyerek mağduru bankalara götürüyorlar. Paraları "Geçici olarak" bahanesiyle kendi hesaplarına aktararak kaçıyorlar. Sahte hemşireler de aynı yöntemi kullanıyor.

Sahte Hızır yol keserek araç sattırıyor

Din istismarcısı dolandırıcılar da İstanbul'da tehlike saçıyor. İnternetten tanıştıkları veya cami yakınlarında yollarını kestikleri insanlara kendilerini Hızır Aleyhisselam'ın has öğrencisi olarak tanıtıyor ve para talep ediyorlar. "Davamızda yardımcı ol. Araban varsa; unutma araba bir şeytan atıdır. Arabanı satarak davaya katkıda bulun" diyerek insanları kandırıyorlar. Farklı anlatımlarla insanları ikna ederek yüklü miktarda para alıyor, arabalarını sattırarak paralarını alabiliyorlar.

ADRESİNİZE BOŞ KUTU GELMEMESİ İÇİN

İnternet dolandırıcılığı suçlarında kurbanlar, dolandırıcıların ağına satış sitelerinden düşüyor. Dolandırıcılar ikinci el eşyaları, değerlerinin altında fiyatlarla satışa sunuyor, anlaştıkları kişinin kartından aktarılan parayı alıyor, adreslere ise sözde sattıkları eşyanın boyutlarına uygun ebatlarda boş kutu gönderiyorlar. İstanbul Emniyeti'nde görevli üst düzey polis şefleri bu konuda şunları söylüyor: "Vatandaşlar, güvenilir olmayan sitelerde yaptıkları alışverişlerde mağdur olmamak için kart ile ödeme yapmamalı. Satın alınan eşyanın karşılığı elden ödenmeli, alıcı konumundaki kişiler satın alacakları eşyayı görmeden hesaplara para yatırmamalı. Kapora konusunda da aynı öneriler geçerli çünkü sanal ortamdasınız unutmayın. Satın alma işleminin gerçekleşeceği site mutlaka kontrol edilmeli. Sitede, İnternet Alışveriş Güvenliği logosu olup olmadığına bakılmalı, logonun bulunamaması durumunda site yönetimine ulaşılarak açıklama istenmeli. Vatandaş, ödeme yapacağı site hakkında mutlaka araştırma yapmalı. Site içerisindeki kullanıcı yorumları incelenerek ortamın güvenliğini test edilebilir. Alıcı durumundaki kişiler, söz konusu kontrol adına kurulan "şikayetvar.com" adlı siteye girerek, ödeme yapacakları sitenin ismini aratabilir ve site hakkındaki yorumlar ile güvenlik derecesini ölçebilir."

ÇAKMA BAŞKAN YARDIMCILARI YARDIM PARASI TOPLUYOR

Kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtan dolandırıcılar da güven ortamı sağlayarak iyi niyetli insanları mağdur ediyor. Ünlü firmaları arayarak kendilerini belediye başkan yardımcısı olarak tanıtan dolandırıcılar, yardım kampanyaları düzenlediklerini söyleyerek firma yetkililerinden para topluyor. Farklı bahanelerle haksız kazanç sağlıyorlar. Polis, geçtiğimiz Temmuz ayında İstanbul'da bu yöntemle dolandırıcılık olayları gerçekleştiren bir kişiyi yakaladı. Emniyetin tespitlerine göre; Yenibosna'da tanınmış bir giyim firmasını arayan dolandırıcı, kendisini belediye başkan yardımcısı olarak tanıttıktan sonra kimsesizler için yardım kampanyası düzenlediklerini söyledi. Şüphelenen yetkililer, kampanya ile ilgilenmediklerini belirterek telefonu kapattı. Arayan kişiye inanmayan yetkililer polise bilgi verdi. Firmayı arayan numara, Dolandırıcılık Masası'na aktarıldı. Polislerin yönlendirmesi üzerine kendisini belediye başkanı yardımcısı olarak tanıtan dolandırıcıyı aynı numaradan arayan firma yetkilileri, kampanya için 22 bin lira hazırladıklarını fakat parayı elden teslim etmek istediklerini söyledi. Sivil polisler firmaya giderek dolandırıcıyı bekledi. Parayı almaya gelen dolandırıcı K.D. (34) suçüstü yakalandı.

TELE-DOLANDIRICILAR 155'TEN ARIYOR!

Yeni tekniklerinde internet üzerinden indirdikleri özel programlarla (Skype, X-Lite, X-Voip) arama yapan teledolandırıcılar, arama yaptıkları numaraları 444'lü banka numaraları ve 155 Polis İmdat Hattı olarak gösterebiliyor. "Sizi bankadan arıyoruz. Telefon dolandırıcıları tarafından banka hesaplarınızdan para çekiliyor. Hesabınızı bloke etmemiz gerekiyor" diyerek şifre ve bilgilerini edindikleri insanların hesaplarını boşaltıyorlar. Üst düzey emniyet yetkilileri "Bu tarz aramalarda vatandaşlar telefonda bilgi vermeden önce bankalarını arayarak bilgi almalı. Ayrıca hiçbir polis veya savcı, telefon üzerinden soruşturmalar yürüterek vatandaşlardan para talep etmez" açıklamaları ile vatandaşları uyarıyor. Telefon dolandırıcılarına 1 milyon lira kaptıran ve dolandırıldıklarını fark ettiklerinde soluğu İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde alan mağdurlar da oldu; evlerini, arabalarını satarak paralarını verilen banka hesap numaralarına yatıran kişiler de... Siz siz olun, paralarınızı havale yoluyla teledolandırıcılara kaptırmayın, çöp tenekelerine para veya ziynet eşyası dolu poşetler bırakmayın. 2015 yılının ilk sekiz ayında 108 telefon dolandırıcısının yakalandığı, 44'ünün ise tutuklandığı ifade ediliyor.

İŞ ADAMLARINI, PROFESÖRLERİ BİLE KANDIRIYORLAR

Ünlü diyetisyen Canan Karatay, şarkıcı Ümit Sayın ve futbolcu Burak Yılmaz gibi tanınmış isimleri tuzağa düşüren ve bu yöntemi meslek haline getirdikleri belirtilen telefon dolandırıcıları, uzun yıllardır başrolde... Kendilerini MİT elemanı, savcı, asker veya polis olarak tanıtarak vatandaşlardan para talep ediyorlar. "Banka hesaplarınızdan otomatik ödeme talimatı ile terör örgütüne para aktarılmış, düzeltebiliriz" yalanı ile vatandaşların hesap ve kimlik bilgilerini alıyor, kişisel verilere ulaşıyorlar. İnsanları, "Terör örgütlerine operasyon düzenleyeceğiz. Siz vatanımızı seven insansınız. Başarımız için verdiğimiz hesaba para yatırın" sözleriyle ikna ediyorlar. İyi niyetli ve bu yöntemi bilmeyen insanların ziynet eşyalarını bozdurmalarını sağlayarak yüklü kazanç sağlıyorlar. "Kişisel bilgileriniz bir suç örgütü tarafından kullanılıyor. Örgüte para aktarılıyor. Paralarınızı verdiğimiz banka hesap numarasına aktarın" diyerek paraları verdikleri hesap numaralarına havale ettiriyorlar.

PASPAS ALTINDA ANAHTAR ARIYORLAR

İnternet üzerinden 'sahibinden kiralık daire' ilanı veren sahte ev sahibi dolandırıcılar, anahtarları paspas altlarında bulunan boş daireleri sahibiymiş gibi davranarak kiralık daire arayan vatandaşlara kiralıyorlar. Sahte kira sözleşmeleri dahi düzenleyerek insanları dolandırıyorlar. İmzalar atıldıktan sonra bin 200 ile bin 800 lira arasında değişen kaporaları elden teslim alan dolandırıcılar ortadan kayboluyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber