Basın mensupları, Eğitim Sen Başkanı Dinçer'i protesto ederek salonu terketti

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 20 Eylül 2006 20:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, Van'da basın mensupları tarafından protesto edildi.

Eğitim Sen Van Şubesi tarafından Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde (YYÜ) düzenlenen 'Nasıl bir üniversite istiyoruz' konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Genel Başkan Alaaddin Dinçer, konferansın soru cevap bölümünde, "Açık kapalı ve gizli kameralar açığa çıksın" sözü üzerine basın mensupları Dinçer'i protesto ederek salonu terk etti.

Hakkı Altun Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansın takibi için Van'da faaliyet gösteren ulusal ve yerel basın temsilcileri davet edildi. Saat 14:00 başlayan konferansı takip etmek için Üniversite Kampusü'ne giden basın mensupları salonun giriş kapısında Eğitim Sen Van Şube Başkanı Özdal Üçer tarafından karşılandı.

Üçer, salonun giriş kapısında basın mensuplarına, "Konferansa sadece giriş konuşmasını alabilirsiniz. Giriş konuşmasından sonra dışarı çıkmanız gerekir" diyerek uyarıda bulundu.

Buna tepki gösteren basın mensupları bu şartla konferansı takip etmeyeceklerini belirtmeleri üzerine Genel Başkan Dinçer'in talimatı ile basının konferansı takip edebilecekleri belirtildi.

Bunun üzerine salona giren basın mensupları yapılan konferansı takip etti. Konuşmacı olarak katılan Alaattin Dinçer, konuşmasından soru cevap bölümüne geçildi.

Soru cevap bölümüne gelinmeden salonda bulunan basın mensupları cihazlarını kapatarak soru bölümüne dinlemek için yerlerine otururken, Dinçer, "Açık kapalı ve gizli kameralar açığa çıksın. Korkup kendini ifade edemeyen arkadaşlarımız var." deyince basın bu tutumu protesto ederek salonu terk etti.

Basın mensuplarının salonu terk etmesi üzerine dışarı çıkan şube Başkanı Özdal Üçer, "Genel başkanımız katılımcıların güvenliği için bu sözleri sarf etti. Üniversiteden 2 bin öğrencimiz bu ve buna benzer etkinliklerden çekilen görüntülerden dolayı üniversiteden atıldı." diyerek basını suçladı. Bir sendika görevlisi de, basın mensuplarının konferansı protesto etmekle sendikayı kötülediğini ileri sürdü.

DİNÇER, YÖK'ÜN SORGULANMASI

Dinçer konuşmasında, 12 Eylül darbesinden sonra üniversitelerden yetişenler arasında özgürleşme ve toplumsallaşmanın olmadığını savunarak, 12 Eylül darbesinden sonra üniversitelerin müdahale alanı haline geldiğini ve her gelen iktidar üniversiteleri kendi denetimi ve kontrolüne almak istediğini söyledi.

Dinçer, 12 Eylül'den sonra üniversitelerin militarist anlayışa uygun askeri kışlaları yönteme mantığındaki yasal düzenlemeler ve yasal düzenlemelerle birlikte tarihteki yerini alan YÖK'ün sorgulanması gerektiğini vurguladı.

YÖK'ün bir sonuç olduğunu dile getiren Dinçer, "YÖK'ü yok edebilirsiniz. Önemli olan üniversitelere giydirilmişi yapısı, işleyişi ve düzenidir. Yoksa kurumsal olarak çok YÖK'e takılıp kalmamak gerekir." dedi.

Dinçer, AK Parti iktidarı ile birlikte üniversitelerde sözde demokratikleşme adına bir takım hamleleri olduğunu işaret ederek, "YÖK yerine YEK kurulması önerildi. Bunların amacı bilimin özgürce yapıldığı ve üniversitenin bağımsızlığı yerine dış müdahalelere açık bir üniversite isteniyordu. AK Parti'nin esas amacı buna dönüktü. Üniversiteler siyasal baskılardan kurtulmak için bazın derin güçlerden destek beklemeye başlamışlar. Bizler buna şahit olduk. Bunlar üniversiteler açısından ironik ve yüz kızartıcı bir durumdur. Bu durum dünyanın hiçbir yerinde yoktur. görüşünü savundu.

Dinçer, üniversiteler yükselmenin ast ve üst meselesi olduğunu dile getirerek, öğretim üyelerinin unvan almasının üstünün iki dudağı arasında yer aldığını söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber