CHP'li Böke: Ekonomide felsefi değişime gideceğiz

CHP'nin tek başına iktidarı için çalıştıklarını belirten Böke, hükümetin dış politikasının ekonomiyi olumsuz etkilediğini belirtti ve "Türkiye'nin neye ihtiyacı varsa, çıpa olmaya devam edeceğiz" dedi

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 22 Ekim 2015 09:47, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
CHP'li Böke: Ekonomide felsefi değişime gideceğiz

Meriç Tafolar

CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın CHP bildirgesine yönelik, "gülüyoruz" sözlerine ve iktidar kanadından gelen eleştirilere ilişkin olarak, "CHP'nin 7 Haziran'da tespit ettiği sorunların, sorun olduğu AKP tarafından da kabul edildi. Ücretlerde bir düzeltme ihtiyacı olduğu, emeklilerin durumunun düzeltilmesi gerektiği, Türkiye'de bir taşeron sorunu olduğu ve düzeltilmesi gerektiğini iktidar esasında kabul etti. Kendisinin 13 yıllık iktidarında bu sorunların olduğunu kabul etmiş oldu. Hem sorunu kabul etti hem de 7 Haziran'da CHP'nin tespit ettiği çözümler de doğru demiş oldu" ifadesini kullandı.

Böke, Milliyet'e 1 Kasım seçimlerine ilişkin şu mesajları verdi:

İÇERİKTE YENİLİKÇİLİK GETİRİLMEDİ: Ali Babacan, ekonomistten çok siyasetçi olmaya başladı. Siyasette, içerikte farklılıklar varsa tartışılarak ülke için daha doğruyu bulmak mümkün olacaktır. Kimin güldüğünü kimin ağladığını değerlendirmek siyasetçinin işi değil. İçerikte baktığımızda, CHP'nin 7 Haziran'da tespit ettiği sorunların, bir sorun olduğu AKP tarafından da kabul edildi. Ücretlerde bir düzeltme ihtiyacı olduğu, emeklilerin durumunun sorunlu olduğu ve bunun düzeltilmesi gerektiği, Türkiye'de bir taşeron sorunu olduğu ve bunun düzeltilmesi gerektiğini esasında iktidar kabul etti. Kendisinin 13 yıllık iktidarında bu sorunların olduğunu kabul etmiş oldu. Hem sorunu kabul etti hem de 7 Haziran'da CHP'nin tespit ettiği çözümler de doğru çözümlerdir demiş oldu. Onun içinde tartışmayı kaynakla sınırlama gayreti var. Çünkü içerik üretmekte bir yenilikçilik getirilmedi AKP tarafından.

ÜÇ PARTİNİN TAMAMINI TOPLAMIŞLAR: Kaynakla ilgili de maalesef dürüst siyaset yapılmıyor. Biz 7 Haziran'da çıktık açık açık madde madde ilk 1 yıllık bütçe yükümlülüklerinin nereden geleceğini açıkladık. Biz bu açıklamayı yaptıktan sonra havada bambaşka rakamlar uçmasına sebep olmak, siyaseti içerikten kopartıp, polemiğe taşımak oluyor. Onlar 150-180 milyar TL diyorlar vaatlerimiz için. Herhalde üç siyasi partinin bildirgelerinin tamamını toplamışlar gibi gözüküyor. Kendi maliyetimizi açıkladık 56.2 milyar TL. Onları 180'i nasıl bulduklarını açıklasınlar. Türkiye'de değişmesi gereken en önemli şeylerden biri, iş yapma kültürü. İyi bir yönetimde keyfi olmayan bilgiye ve veriye dayanan ve belli değerlendirmelerden geçtikten sonra uygulamaya konan politikalara ihtiyaç doğuruyor.

SEÇMENİN MESAJINI ALDIK: Biz tek başımıza iktidar olmak için çalışmaya devam ediyoruz. 7 Haziran'da CHP çok net ve ilkesel bir tavır gösterdi. 7 Haziran'da seçmenin mesajını alıp, bunu uygulamaya geçiren tek parti olduk. Seçmen, uzlaşın dedi. CHP, açık bir tercih koydu. 13 yıllık iktidarın Türkiye'yi getirdiği noktadan gayrımemnunuz ve onların içinde olmadığı bir koalisyon seçeneğini tercih ederiz dedik. Ancak Türkiye için AKP-CHP koalisyonunun bir fırsat olduğu düşüncesiyle, o görüşmelerin de parçası olduk, pozitif sonuçlanması için de gayret gösterdik. Eğer tablo yeniden böyle bir şey gerektirirse, CHP ne yapacağını göstermiş oldu. Türkiye'nin neye ihtiyacı varsa, çıpa olmaya devam edeceğiz. Biz, Türkiye'nin ihtiyaçları neyse o yönde çalışmaya devam edeceğiz.

TÜRKİYE İÇİN TEK ÇÖZÜM: CHP, hepimizin ortak yaşadığı sorunların derinleştiğini ifade ediyor. Biz demokrasi ve hukukun üstünlüğü dediğimizde bu işveren için de emekçi için de önemli. Farklı kesimlerin CHP'nin çözüm önerilerine kulak kabartmış olmaları ve desteklerini artırmış olması, bu sorunların artık kesimler ötesi sorunlar olmasından geliyor. Hukukun üstünlüğü ve demokrasi, oyunun kurallarını tanımlayan parametreler. İş dünyası, ileriye dönük kararı veren oyuncuların başında geldiği için de oyunun kurallarını en net bilme ihtiyacı duyan ve bozulmaları ilk hisseden kurumlardan oluyor. CHP'nin hukuku üstün gören yaklaşımı ve demokrasiyi içselleştirmiş yaklaşımının da Türkiye için tek çözüm olduğunu da çok somut gösteriyor.

İŞSİZ EVLAT VERGİSİNİ KALDIRACAĞIZ: 1 Kasım'da gençlere işsizlik desteği ekledik. Öğrenci 4 yıl kendisine yatırım yapıyor. Çok zorluk çekiyor, bitirir bitirmez mali yük yaratmamak için ailesine ilk bulduğu işe giriyor, niye acele ediyor çünkü işsiz evlat vergisi var, GSS. Biz GSS illetini kaldıracağız, bununla birlikte de gençlerimize, 6 ay boyunca iş bulana kadar size aylık 540 TL destek vereceğiz diyoruz. Ekonomide felsefi değişiklik de yaratmış olacağız. Gazi ve şehitler için Başbakanlık'ta bir kurul oluşturacağız. Sorun yaşayanın sorununu nasıl çözeceğini bilmediği bir kamu düzenine geçtik. Keyfiyet o kadar belirgin ki! Buna söz vermemiz sadece gazi ve şehit aileleri için önemli değil, nasıl bir kamu düzeni istediğimize dair sinyal veriyor.

TARIMA TALEP: İlkokullarda yemek konusunu önemsiyoruz. O kadar bütüncül yaklaşıyoruz ki politikacılara, hem öğrencinin hem öğretmenin birlikte yemek yiyebildiği dolayısıyla beslenme çantası hazırlama yükünden ekonomik olarak kurtulduğu, hazırlayacak yemeklerin de tarım üretimini destekleyici olacağı. Yerelde tarıma da bir talep yaratacağız. Yerelden üretim felsefesi içerisinde kamunun etkin rol oynaması anlamına geliyor.

'Maliye politikası şu anda etkin bir şekilde işlemiyor'

YENİ BİR HÜKÜMET GEREKİYOR: Reform iradesi olan ve işleri farklı yapma becerisi gösterecek yeni bir hükümet gerekiyor. Hükümet değişecek ki, iş yapma şekli değişsin. Maliye politikası şu anda etkin işlemiyor. Bütçe hakkı hiçe sayılıyor. Normalde para değer kaybederken bunun ihracatı artırması bekleniyor. O derece kuralsız işleyen bir ekonomi ve dış politika var ki, kimseyle iyi ilişkimiz olmadığı için mallarımız ucuzladığı halde, satabileceğimiz pazarları ortadan kaldırdığımız için ekonomide bunun etkisini görmüyoruz. Dış politikanın bir ticari diplomasi olduğunu anımsamamız gerekiyor.

YÜZDE 10 DEĞER KAYBETTİ: Her yüzde 10'luk değer kaybının Türk lirasında, enflasyona 1,5 puan etkisi var. 13 Ağustos'tan bugüne Türk lirası yüzde 10 değer kaybetti. Kötü yönetildiğimiz için, siyasi risk yaratıldığı için, koalisyona hayır diyen bir siyasi irade ortaya çıktığı için. CHP olması için çalıştı maalesef koalisyon teklifi dahi gelmedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber