339 bin 'ilk oy' sonucu etkiler mi?

1 Kasım seçimlerinde 339 bin yeni seçmen de sandık başına gidecek. Milletvekilliklerinin çok az farkla el değiştirdiği illerde, bu oyların Meclis'teki sandalye dağılımına etkisi olup olmayacağını uzmanlara sorduk.

Haber Giriş : 28 Ekim 2015 12:28, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
339 bin 'ilk oy' sonucu etkiler mi?

7 Haziran'da 34 seçim bölgesinde milletvekillikleri çok az farklarla el değiştirdi. Al Jazeera Türk'ün yayınladığı seçim simüyasyonunda, bu kritik illerde, partiler arasındaki oy farklarını, kaç oy farkla milletvekilliğinin el değiştirdiğini tüm ayrıntıları ile görebilirsiniz. 1 Kasım'da Türkiye çapında 339 bin seçmen ilk kez oy kullanacak.

Kocaeli'nde 18 bin yeni seçmen

Bu kritik illerin bazılarında seçmen sayılarında ciddi değişiklikler var. Hatta bazı illerde seçmen sayısındaki artış, milletvekilinin belirleyen farktan fazla. Mesela MHP'nin 1231 oy daha fazla alabilse HDP'den bir vekil alacağı Kocaeli'nde 1 Kasım seçimlerinde seçmen sayısında 18 bin 762 artış var.

AKP'nin 1033 oy daha fazla alabilseydi MHP'den bir vekil alacağı Samsun'da da 1 Kasım'da oy kullanacak seçmen sayısı, 7 Haziran'a göre 6 bin fazla.

Amasya'da ise MHP 680 oy daha fazla alsaydı AK Parti'den bir vekil alacaktı. Amasya'nın da seçmen sayısı 487 arttı.

Böyle kritik illerde partilerin oy farkını kapatarak bir vekil daha fazla alabilmesi için her oy önemli.

Gümüşhane 5 bin seçmen kaybetti

Diğer taraftan çeşitli nedenlerle ikametini başka illere aldıran seçmenler nedeniyle seçmen sayısı azalan yerler de var. Mesela Gümüşhane en fazla seçmen kaybeden illerden biri. 7 Haziran'da 98 bin 182 olan seçmen sayısı 1 Kasım için 93.071'e düşmüş. Yani 1 Kasım seçimlerinde 5 bin 111 seçmen kaybediyor. AK Parti bu ilde 2837 fazla oy alabilseydi MHP'den bir vekil alabilecekti. 1 Kasım'da 5 binden fazla seçmenini kaybeden Gümüşhane'de dengeler de yeni seçmen nüfusuna göre değişiklik gösterebilir. Aynı şekilde Çankırı'da da MHP 1587 oy alabilseydi AKP'den bir vekil alacaktı. Çankırı 1772 seçmen kaybetti.

Peki yeni seçmenler 1 Kasım'da ne kadar etkili olabilir?

"Gençlerin oyları belirleyici olabilir"

Andy-Ar araştırma şirketi sahibi Faruk Acar'a göre yeni seçmenlerin Türkiye ortalamasına mutlak surette bir etkisi olacak:

"Yeni seçmenin oyu belirleyici olacak tabii ki. Yeni seçmen sayısı hiç olmayan bir partiyi iktidar yapmaz, barajı geçmesini sağlamaz ama neticede bir oya ihtiyaca olan bugünkü partilerin 1 Kasım'daki alacakları potansiyel oy, büyük bir denklemi kurmalarını sağlayabilir. Örneğin AK Parti'nin tek başına iktidar olma hedefi var. Yeni katılan seçmenler, bu neredeyse yaklaşık olarak 0.70 civarında bir oy yapıyor, yani yarım puanın üzerinde bir oy. AK Parti'nin ihtiyaç duyduğu hedef için bir puana hatta bir oya bile ihtiyacı var. Bu yüzden bu sayı onu kritik eşikten açıkçası tek başına iktidar pozisyonuna alabilir."

Faruk Acar gençlerin en az tercih ettiği partilerin AK Parti ve CHP olduğunu söylüyor.

"AKP ve CHP gençlerin en az tercih ettiği partiler"

Ancak bu oyların hangi partilere gideceği önemli. Acar'a göre gençler partilerin seçim beyannamelerine bakarak oy vermiyor. Aileleri ile aynı partiye de oy vermiyorlar. AK Parti ve CHP gençlerin en az tercih ettiği partiler. Bu yüzden gençlerin tercihleri genelde HDP ve MHP oluyor. Bunun nedenlerini ise şöyle açıklıyor:

"

Bugün istikbal kaygısı, gelenekle ilgili flu bir ortamın olması ve özgürlükler konusunda iki partinin de yaklaşımı biraz daha gençlerden uzak olunca, orada bir samimiyet testine tutuluyor. MHP ve Türk milliyetçiliği vurgusunun daha ön planda olduğu ailelerin çocukları MHP'ye yöneliyor. Belki babası annesi AK Parti'ye oy veriyor ama milliyetçi bir aileden söz ediyorsak bunlar MHP'ye yöneliyorlar. Diğer taraftan Kürtler konusunda yaklaşımında demokrasi noktasında algıya dönüşmüşse mesela CHP'li bir ailenin çocuğu da HDP'ye oy verebiliyor. Bunu söyleyebiliriz. Çünkü aynı zamanda Selahattin Demirtaş sosyal medyada bir lider olarak 18-25 yaş grubuna, mesela "şapşikler" diyerek onların diline uygun bir yaklaşım sergileyebiliyor."

Ersin Kalaycıoğlu gençlerde oy verme davranışının 20'li yaşların sonlarında gerçekleştiğini söylüyor.

"Gençler sandığa gitmez"

İstanbul Politikalar Merkezi Kıdemli Uzmanı ve Sabancı Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Ersin Kalaycıoğlu, gençlerin sandığa gitme oranı düşük olduğu için 339 bin yeni seçmenin çok fazla bir etkisinin olmayacağı görüşünde:

"

Gençler çok fazla katılmıyor onu biliyorum. O yüzden bunların önemli bir kısmı oy vermeyecekler muhtemelen. Siyasi parti tarafından iyi mobilize edilmezlerse hiç katılmayacaklardır. Zaten yeni seçmenlerin bir kısmı üniversite çağındadır ya da lise çağındadır. Dolayısıyla okullarıyla dertlidir onlarla uğraşıyorlardır. üniversitedeyse kayıtlı olduğu yere gitmesi lazım. Gidip gitmeyeceği bilmiyoruz. Oy verme davranışı 20'li yaşların sonlarında başlıyor. ileriki yaşlarda- daha fazla istikrar kazanıyor. Dolayısıyla çok büyük bir etkisi olmaması lazım."

Al Jazeera

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber