'FETÖ davasından yargılanmak benim için ardır'
KONYA merkezli 19 ilde 'Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması'na yönelik 'Terör örgütü kurma ve yönetme, üye olmak, görevi kötüye kullanma, iftira, resmi belgede sahtecilik, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek' suçlamalarıyla 31'i emniyet mensubu olmak üzere işadamlarının da bulunduğu 7'si tutuklu 74 kişinin 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına bugün de devam edildi. Tutuksuz yargılanan polis memuru S.Ö., "FETÖ davasından yargılanmak benim için ardır" dedi.
Konya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve dün başlayan 2'nci duruşmanın bugün devam eden ikinci gününde tutuklu yargılanan ve dün savunmasını yapan eski polis başmüfettişi Anadolu Atayün, avukatların sorularını yanıtladı. 2008 yılında Okyanus Şirketler Grubu'na yönelik yapılan operasyonda tutuklanan ve sanık konumunda olan ancak, 'Paralel Yapı Davası'nda 'Müştek'i olan işadamı Nusret Argun, duruşmada söz aldı. Argun, Okyanus Operasyonu'nu hatırlatarak, şöyle dedi:
"Kamuyu 1 kuruş zarara uğrattığıma dair belge varsa, kendimi bu adliyeden atacağım. Benim ilk kez konuştuğum bir kadını, yıllarca dinlemişler. 100 liralık makbuzu, 54 ihaleye delil olarak koymuşlar. Benim eşimi yıllarca neden dinlediniz ? Ne buldunuz? Hangi suçu buldunuz? Yolsuzluk ve kamu zararıyla ilgili ellerinde bir tek mahkeme kararı var mı soruyorum?"
Duruşma sırasında mahkeme başkanı Birol Polat, Nusret Argun'a, başka bir dava ile ilgili HSYK'dan bir müfettişin geldiğini ifade için kendisini çağırdığını, istediği takdirde gidebileceğini söyledi. Argun bunun üzerine salondan çıkmayı kabul etti. Bu sırada tutuklu Anadolu Atayün'ün, avukatı CHP Konya eski milletvekili Atilla Kart, söz alıp, "Yargılamanın sürdüğü bir zamanda, böyle bir şeyin yaşanması müfettişin gelerek çağırması, bağımsız yargıya müdahaledir. Müfettişin gelip müştekiyi çağırması, müştekinin de kendinden emin bir tavırla 'Sonra gelirim' demesi siyasi bir baskı altında olduğunu gösteriyor" dedi.
Mahkeme başkanı Polat bunun üzerine "Ben üzerimde bir baskı hissetmiyorum. Öyle olsa kayıtlara geçirmezdim" dedi. Daha sonra Okyanus Operasyonu sırasında Konya'da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nde görev yapan ve şu an Siirt'te bulunan tutuksuz yargılanan polis memuru S.Ö., 'SEGBİS' olarak bilinen 'Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi' ile ifade verdi. Okyanus Operasyonu döneminde telefon dinmelerini yapan polisin kendisini olduğunu belirten S.Ö., şöyle konuştu:
"İyi bir teknik ve dinlemeci polisim. Tapelerin çözümlerinde sık sık yaptığımız bazı hatalar vardır. Bu hataları bazen görebiliriz. Ama göremediklerimiz de oluyor. Dinlerken bazen yanılmalar oluyor. Bu da ya kulaktaki yanılmalar, ya da ortam da bulunan seslerden kaynaklanıyor. Bu hatalar Nusret Argun ve grubunun yargılanmasının değiştirebilecek yanılmalar değildir. Ben Fethullah Gülen Cemaati'ni daha önce de, o zaman da sevmiyordum, şimdi de sevmiyorum. Anadolu Atayün, beni cemaat mensubu olduğum için değil, iyi bir polis olduğum için aldı. Kimsenin adamı olmadım, olmayacağım da. Örgüt üyesi olduğum komik bir söylemdir. Ben bana verilen görevi yerine getirdim. Paralelcilerle alakam yok. Ben bunları hiç sevmedim, sevmiyorum da. FETÖ Davası'ndan yargılanmak benim için ardır."