K.Irak'a harekat. 'Sığınma Bölgesi' için 11 bin asker!

İkiyaka-Buzul-Doski hattını teröristlerden arındıran Mehmetçik, Kuzey Irak'a geçiş güzergahında tuzaklı bomba temizliği yapıyor. Bölgede komandoların hedef takibini kolaylaştıracak ilk karın düşmesiyle birlikte Irak'a kara harekatı başlayacak

Haber Giriş : 11 Kasım 2015 08:04, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
K.Irak'a harekat. 'Sığınma Bölgesi' için 11 bin asker!

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), teröristlerin bölgeden tamamıyla arındırılması için Kuzey Irak'a yönelik kapsamlı bir harekata hazırlanıyor. 7 Haziran seçimlerinin ardından ülkeyi kanlı eylemleriyle karıştıran terör örgütü PKK'ya İkiyaka, Buzul Dağları ile Doski Vadisi'nde vurduğu darbenin ardından Mehmetçik, şehir merkezi ile kırsal arasındaki ana güzergahı teröristlerin döşediği el yapımı patlayıcı (EYP) tuzaklarından temizlemeye başladı. PKK'lıların çok sayıda patlayıcı döşediği Şemdinli-Altınsu Köyü arasındaki güzergahta çalışmalarını yoğunlaştıran güvenlik güçlerinin aynı zamanda Kuzey Irak'a yönelik muhtemel operasyon öncesi güzergah güvenliği sağladığı belirtiliyor.

ARAZİDE EYP TEMİZLİĞİ

Bolu Dağ Komando Tugayı'ndaki Özel Birlikler ile Özel Kuvvetler mensubu askerlerin Hakkari'nin güneydoğusunda kalan bölgede gerçekleştirdiği terörist temizliğinin ardından bölgede köylere yönelik ulaşımı tehdit eden tuzakların temizliği sürüyor. El yapımı patlayıcıların güvenlik güçlerinin geçişi sırasında PKK'lı teröristlerce uzaktan ateşlenmesi ve ardından güvenlik güçlerine yönelik doçkalarla yapılan saldırılar sonucu çok sayıda şehit verilmişti. İkiyaka-Buzul-Doski üçgeninde 119 PKK'lının öldürülmesinin ardından Kuzey Irak'tan bölgeye sızmalara karşı önlemler alınırken diğer yandan da şehir ile kırsalı birbirine bağlayan güzergahlardaki tuzakların imha edilmesi de sağlandı.

KOMANDOLAR DİNLENİYOR

Şehir içlerinde sıkışan PKK'lılara yönelik Polis Özel Harekat ekiplerinin müdahalesi devam ederken TSK'nın ülke içindeki güzergah temizliğinin ardından gerçekleştirilecek muhtemel kara harekatının da hazırlığı sürüyor. İkiyaka bölgesindeki temizlik operasyonunda önemli görev üstlenen Bolu Dağ Komando Tugayı'na bağlı birliklerin bir bölümünün sözkonusu 'kara harekatı öncesi dinlenmeye çekildiği' gelen bilgiler arasında.

KAR YAĞIŞI BEKLENİYOR

Dağ ve yollar EYP tehdidinden arındırılırken, örgütün sınır ötesindeki birliklerine de darbe vurulması için kar yağışı bekleniyordu. Güvenlik güçleri, kar yağışıyla birlikte teröristlerin takibi konusunda daha rahat hareket imkanına kavuşuyor. Kar yağışının komandolara en önemli faydası ise Kuzey Irak geçişi sırasında potansiyel tuzaklamaların etkisini kaybetmesi ve düzeneklerin çalışamaz hale gelmesi. Güvenlik kaynakları, bölgedeki özel birliklere "Kasım sonunda gerçekleştirilmesi muhtemel kara harekatı için hazırlıklara başlayın" emrinin iletildiğini dile getiriyor.

MPT avlıyor

Mehmetçik, terörle mücadelede artık yerli tasarım Milli Piyade Tüfeği'ni (MPT) kullanacak. Bir süredir askeri birliklerde eğitim amaçlı olarak kullanılan MPT artık operasyonel birimlerin vurucu gücü oldu. Güneydoğu'da terörle mücadelede etkin görev alan Bolu Dağ Komando Tugayı 1. Taburu, G3'lerin Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) tarafından geliştirilen versiyonu olan 'HK33' modeli yerine tamamen yerli üretim MPT tüfeklerini kullanmaya başladı. 2 yıl süren test sürecinin ardından MKEK ile Kalekalıp ortaklığıyla 2015'te 35 bin adetlik ilk serinin üretildiği 7.62 mm çapındaki tüfek, Mehmetçik'ten tam not aldı. Etkili menzili 600 metre olan 92 cm boyundaki milli tüfek, TSK'daki yaklaşık 500 bin G3 piyade tüfeğinin yerini alacak.


'SIĞINMA BÖLGESİ' İÇİN 11 BİN TÜRK ASKERİ!

Koalisyon güçlerinin Suriye ve Irak'ta sıkıştırdığı IŞİD, sınırın dibindeki Mare Hattı'na yığınak yapınca Türkiye harekete geçti. Cerablus-Azez arasında oluşturulacak 'Sığınma Bölgesi'ni korumak için hazırlanan 10 bin 700 asker, sınırötesine intikal için emir bekliyor. Aralık ayının ikinci haftasına harekat kapıda

Rusya'nın hava operasyonlarını tamamen Suriyeli muhalif güçler üzerinden sürdürmesi bölgedeki dengeleri değiştirdi. Rusya'nın sözde hava operasyonları sonrası IŞİD, 2 önemli birliğini Suriye sınır hattımızdaki 'Cerablus' bölgesine taşıdı. Tel Abyad PYD'nin eline geçmeden önce buradaki 3 özel eğitimli birliğini de Mare'ye kaydıran IŞİD'in her an bölgedeki Türkmenleri hedef alabileceği belirtiliyor. Tel Abyad'dan çekildikten sonra IŞİD'in Esed güçleriyle birlikte Mare Hattı'na yönelmesi Ankara'yı harekete geçirdi. Örgütün Türkmenleri hedef alma ihtimalini değerlendiren Ankara, ABD'lilerle 8 gündür aralıksız diplomasi trafiği yürütüyor.

5 MİLYON MÜLTECİNİN GÜVENLİĞİ İÇİN

Haftasonu Antalya'da yapılacak G20 zirvesinde Ankara, Suriye krizinin dünü, bugünü ve çözüm önerilerine yönelik hazırlanan 51 sayfalık bilgi notunu dünya liderleriyle paylaşacak. "Esed'li hiçbir formülün bölgesel barış için bir gelecek sunmadığını" vurgulayacak Türkiye, Esed'siz yeni süreç için formüller sunacak. Esed'li geçiş sürecine 6 ayla sınırlı olmak kaydıyla sadece sarı ışık yakan Türkiye, 6 ay sonrasında da mevcut koşulların bölgesel güvenlik için tehdit oluşturacağını savunuyor. G20'de liderlere mülteci sorununun çözümünde 'Sığınma Bölgesi' önerisini sunacak Ankara, ülkesini terk eden ve Avrupa'yı da tehdit eden 5 milyonu aşkın sığınmacı için 10 yıl boyunca güvenli bir alan olması düşünülen projede ısrarlı olacak. Sınırın öbür yanında oluşturulacak 'Sığınma Bölgesi' için G20'ye katılacak ülkelerden siyasi ve ekonomik destek istenecek. Ankara, 'Sığınma Bölgesi' için gerekli teknik hazırlıkları da tamamladı. 6 merkezi kamp, 11 lojistik üs ve 17 güvenlik terminali olmak üzere teknik altyapı çalışmalarının neredeyse hazır olduğu belirtiliyor.

ARALIK AYININ İKİNCİ HAFTASI

Ankara, bir yandan da Rusya'nın sözde hava operasyonları sonrası sınır hattında yoğunlaşan IŞİD tehdidi için önlem almaya başladı. ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin aralık ayının 2'ci haftasından itibaren Rakka ve Haseki'nin güneybatısına yönelik operasyonlar başlatacağı kaydedildi. Sünni aşiretlerden oluşan Sahfa ordusunu harekete geçirecek ABD, 18 bin silahlı milisin bulunduğu birliklerle Ramadi ve Tikrit'te operasyon düzenleyecek. Şii ve Kürt silahlı gruplar ise aynı günlerde Kerkük'ün Hevice kasabasına hareket edecek. Washington ve Ankara, Musul operasyonunun ise en sona bırakılmasından yana. Bağdat ve Erbil de bu görüşe katılıyor.

ASKERLER SINIR HATTINDAKİ 7 BÖLGEDE

Iraklı güçlerin karadan, ABD'nin havadan bastıracağı operasyonlar sonrasında PYD'nin de kuzeyden bastırması ile IŞİD'in doğrudan Cerablus'a, yani Türkiye sınır hattına yığılacağını düşünen Ankara, 46 km derinlikteki alanda harekete geçecek. Özel birliklerden oluşan 10 bin 700 asker, Kilis sınır hattındaki 7 ayrı bölgede Ankara'dan gelecek talimatı bekleyecek. Olası operasyon için Ankara'nın planı, aralık ayının ilk 2 haftası olarak takvimlendirildi. Ancak Türkiye'nin Suriye'deki güvenlik perspektifi ve alacağı pozisyon, sürekli dile getirdiği gibi, 'tamamen sivilleri korumaya yönelik' olacak. IŞİD'e karşı operasyon, tamamen 'Sığınma Bölgesi' hedefi doğrultusunda yapılacak ve içinde Türkmenlerin de bulunduğu 400 bin kişinin zarar görmesi engellenecek.

PYD'ye geçit yok

Antalya'daki G20'den Suriye çözümü çıkmasa bile Türkiye, PYD ve IŞİD'in bölgedeki hareketliliğini dikkate alarak kendi güvenliğini sağlamaya yönelik hazırlık yürütüyor. Plana göre PKK'nın Suriye'nin kuzeyindeki yeni yapılanmada doğrudan etkin olması ile Şırnak-Silopi'den başlayıp Şanlıurfa-Suruç'a kadar olan sınır hattında TSK ve MİT koordinasyonunda 11 ortak istihbarat ve bölge gözetleme merkezi oluşturulacak. Bölgeye 6 bin 220 uzman asker konuşlandırılacak. PYD'den olası tehdit halinde kara operasyonu dahil her türlü mücadele masada.

ABD'ye uyarı

IŞİD tehdidini adım adım izleyen Türkiye'nin bölgedeki bir diğer tehdit algısı ise PKK'nın Suriye kolu PYD. Ankara, geçtiğimiz hafta ABD'li askeri yetkililere, "Koalisyon içindeki ülkelerin hiçbiri istenilen düzeyde operasyonel destek vermiyor. Havada her geçen gün yalnızlaşıyorsunuz. Dolayısıyla İncirlik başta olmak üzere Türkiye'nin IŞİD'le mücadelede verdiği destek çok önemli. Fakat IŞİD gibi PKK'nın da başka isimler altında bölgedeki hareketliliğine sessiz kalmayız. Özellikle Cerablus hattında PYD veya türevlerinin hareket etmesine suskun kalmayın" mesajı iletti. ABD'lilerin ise "PYD uzun vadede tavrını netleştirmediği sürece ABD'nin tam desteğini alması öngörülmüyor. Bu bağlamda PYD ile doğrudan bir görüşme trafiği de başlatmayacağız" cevabını verdiği öğrenildi. PYD'nin daha önce 3 kez kırmızı çizgiyi aştığını hatırlatan Ankara, PKK'nın lider kadrosunun son 3 aydır Suriye'ye geçtiği bilgisini de muhataplarına aktardı. Suriye'ye geçtiği öğrenilen 64 PKK'lı arasında Bahoz Erdal, Mustafa Karasu gibi isimler de var.

Yenişafak


IŞİD operasyonuna doğru

Suriye konusunda sıcak gelişmeleri işaret eden haberler var.

Hafta sonu Antalya'da gerçekleştirilecek G20 Zirvesi'ndeki ikili görüşmelerin de bir numaralı gündem maddesi Suriye olacak.

ABD ve Türkiye'nin IŞİD'e karşı, "farklı" bir askeri faza geçme planını önce Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu'nun açıklamalarından duyduk.

Anlıyoruz ki Ankara'nın Kuzey Suriye sarmalındaki bir numaralı kırmızı çizgisi olan, genelde Fırat'ın batısı, özelde Cerablus bölgesindeki IŞİD varlığına dönük ortak bir operasyon başlatılması planlanıyor.

Burada, sonuçları itibarıyla en kritik nokta, operasyonun hava ile sınırlı kalıp kalmayacağı meselesi.

Kara harekatının maliyeti

Kulislere sızan bilgiler, Türkiye'nin sonuç almak için kara operasyonunun zorunlu olduğunu muhataplarıyla bir kez daha konuştuğu, ancak bu konuda tek başına bir yükümlülük altına girmekten özenle kaçındığı yönünde.

Aslında Ankara, Kuzey Suriye problematiğinin belirmeye başladığı günden bu yana sadece hava harekatlarıyla hedeflenen sonucun alınamayacağını en üst düzeyde ve kararlılıkla dillendiriyor.

Ancak Suriye'yi havadan vurmak başka, bu batağa karadan Türk askerleriyle girmek başka.

Siyasi maliyeti askeri maliyetinden bin kat fazla bir opsiyondan söz ediyoruz.

Nitekim, Başbakan Ahmet Davutoğlu da son 48 saatte yaptığı açıklamalarda, hava ve kara operasyonu olmak üzere bütünleşmiş bir stratejiye ihtiyaç olduğunu, ancak Türkiye'nin bu yükü tek başına üstlenemeyeceğini vurguluyor.

Buna karşın Ankara kara harekatının sonuç almada en önemli kırılma noktası olduğu tezinde ısrarlı.

Türkiye, bir yandan koalisyona açtığı İncirlik Üssü ve beraberindeki imkanlarla, bir yandan ABD ile ortak, ancak çok sınırlı hava operasyonlarıyla, diğer yandan da Suriye muhalefetine lojistik destek vererek bu mücadelenin içinde.

Şimdi bu çerçevenin genişleyeceği, Ankara'nın Cerablus'ta IŞİD'e dönük kapsamlı bir operasyonda ABD ile birlikte çok etkin bir rol alacağı belirtiliyor.

Türkiye açısından ana hedef, kırmızı çizgi olarak nitelediği bölgenin IŞİD varlığından arındırılması kadar bu bölgenin PYD kontrolüne geçmesinin de önlenmesi.

Kara operasyonunun Özgür Suriye Ordusu unsurları, Arap ve Türkmen muhalifler tarafından yürütülmesi konusunda aylardır yapılan planlama geçerli.

Sonuç olarak, IŞİD'e karşı Cerablus hattında yoğun bir hava harekatının eli kulağında görünüyor.

60 uçak katılacak

Bu noktada iki başlık açmam gerek.

Birincisi, ABD ve Türk askeri unsurlarının yer alacağı operasyondaki hava gücünün çapı konusunda.

ABD'nin İncirlik'te konuşlu hava gücünün dökümü şöyle:

Her türlü hava koşulunda operasyon yapabilen, yüksek manevra yeteneğine sahip 6 F-15C avcı uçağı, 6 A-10 bombardıman uçağı, 12 KC-135 tanker uçağı, 10 MQ-1 silahlı insansız hava aracı.

Bunlara ilave olarak, 6 F-15E sınıfı havadan karaya atış uçağı ile 6 A-10 bombardıman uçağı daha İncirlik'e gelmek üzere.

Türk Silahlı Kuvvetleri ise Malatya ve Diyarbakır'dan havalanan 14 F-16 ve Batman'a konuşlu insansız hava araçlarıyla operasyona katılacak.

İlk etapta toplam 60 uçaklık bir hava gücü söz konusu.

Sınırda teyakkuz

İkinci mesele ise planlanan hava operasyonunun sadece ABD ve Türkiye'nin ortak ve bağımsız harekatı olarak nitelendirilmesi konusunda güvenlik bürokrasisinden gelen itiraz. Suriye'ye dönük operasyonlarda sistemin işleyişi şöyle aktarılıyor:

İnsansız hava araçları ile sahadaki istihbarat unsurlarının tespitleri birleştirilerek yapılan hedef analizi Katar'daki koalisyon merkezine gönderiliyor. Buradaki askeri koalisyon heyeti tarafından bu analiz değerlendiriliyor ve onaylanıyor. Onay İncirlik'e geliyor ve operasyon koalisyon çerçevesinde gerçekleşiyor.

Şu ana kadar Türkiye'nin dahil olduğu hiçbir hava operasyonunda Fırat'ın doğusuna geçilmedi.

Operasyonlar çoğunlukla 2 ya da 4 uçakla gerçekleştiriliyor.

Güvenlik kaynakları, başlatılması planlanan hava operasyonu çerçevesinde Suriye sınırındaki teyakkuz durumunun artırıldığını, Kara Kuvvetleri'nin yüzde 25'inin konuşlandığı sınırda Suriye tarafından gelecek olası saldırı ve tacizlere karşı ateş destek vasıtalarıyla IŞİD hedeflerinin vurulabileceğini de kaydediyor.

Durum böyle.

Bir yandan, Rusya Suriye'de mesafe alıyor. Diğer yandan, ABD'nin PYD ile işbirliği, Ankara'nın soru işaretlerinin arttığına dönük yaklaşımlarına karşın alabildiğine devam ediyor. Türkiye'nin içeride ve sınırının ötesinde terörle mücadele kararlılığı sürüyor.

G20 Zirvesi'ne bu manzarada ilerliyoruz.

Serpil Çevikcan / Milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber