İlk nükleer santralin Türk mühendisleri

Türkiye'den 310 mühendislik öğrencisi, Akkuyu'da yapılacak nükleer santralde çalışmak için Rusya'da eğitim alıyor. Aralarında dört yılı geride bırakan da var; yeni giden de. Rusya'da eğitim alan öğrencilerle görüştük.

Haber Giriş : 19 Kasım 2015 09:28, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
İlk nükleer santralin Türk mühendisleri

Mersin Akkuyu'da kurulacak Türkiye'nin ilk nükleer santrali temelleri Nisan ayında atıldı. Santralin 2020 yılında devreye girmesi planlanıyor. Nükleer enerjinin güvenliği, temizliği, atıkların nasıl bertaraf edileceği tartışmaları sürerken, Türkiye'nin ilk nükleer santralinde çalışacak mühendisler ise Rusya'da eğitimde.

310 öğrenci nükleer enerji mühendisliği eğitimi alıyor

Rusya ile ortak yapılacak nükleer santral için 2011'de eğitim anlaşması yapıldı. Şu anda 310 öğrenci nükleer enerji mühendisi olarak yetiştiriliyor. Sayının 600'e tamamlanması hedefleniyor. Üniversitelerin matematik, fizik bölümü öğrencilerinin yanı sıra mühendislik fakültelerindeki tüm alanlardan gençler önce yazılı sınava ardından mülakata alınarak seçiliyor. Geçen sene 6 bin 300 kişi yazılı sınava girmek için başvurdu. Bu öğrenciler üniversiteye giriş sınavındaki puanlarına göre 600'ye düşürüldü. Sınava giren 600 kişiden 300'ü başarılı oldu ve mülakat aşamasına girmeye hak kazandı.

5,5 yıl lisans, 3 yıl staj

Mülakatı geçenler ise Rusya yolcusu oluyor. Onları bir yılı yabancı dil hazırlık olmak üzere 5,5 yıllık lisans eğitimi bekliyor. Lisans eğitiminin sonunda ise nükleer santrallerde 1-3 yıllık staj yapacaklar. Öğrencilerin tüm masrafları, inşaatı ve santralin işletmesini yapacak Akkuyu Nükleer A.Ş tarafından karşılanıyor. Aylık burs veriliyor, okul, kitap ve sigorta gibi masrafları ödeniyor. Öğrencilerin kalacak yerleri ise Rusya Federasyonu tarafından karşılanıyor.

Peki öğrenciler burada nasıl bir eğitim alıyor, Türiye'nin ilk nükleer santralinde çalışacak mühendisler, nükleer enerji tartışmaları ile ilgili neler düşünüyor? Rusya'da eğitim alan üç öğrenciyle görüştük.

Hüseyin Efkan Kıran, 25 yaşında. Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği ikinci sınıfta okurken, Rusya'ya geldi. Buradaki dördüncü yılı. Bir yıl Rusça dil eğitimi aldı. Mephi Üniversitesi Fizik Teknik Fakültesi'nde üçüncü sınıf öğrencisi. İlk iki buçuk yıl matematik ve fizik dersleri aldığını anlatan Kıran, bu yıl teknik termodinamik ve nükleer fizik dersleri aldığını söylüyor.

Kıran, projelendirme ve santralin işletimi bölümünü seçmeyi, Akkuyu'da bu alanda çalışmayı planlıyor. Kıran, babasının gençlik yıllarında nükleer enerjiye karşı olduğunu, Hacettepe'de nükleer enerji mühendisliği okumak istediğinde temkinli davranması gerektiğini söylediğini anlatıyor:

"Ben bu alanda çalışma kararımı çoktan verdiğim için o da artık destek oldu. Nükleer konusunda edindiğim bilgileri de onunla paylaşıyorum sürekli. Nükleer enerjinin gerekliliği ve önemi konusunda artık kanaat getirmiş oldu. Nükleer enerji deyince akıllara nükleer bomba ve yaşanan kazalar geliyor. Benim tanıdığım birçok insan da karşı. Hatta 2011 de Fukuşima kazası olduğunda kuzenim beni arayıp bölümü bırakmam gerektiğini söylemişti."

"Nükleer santralde hataya yer yok"

Her çözemedikleri soruda hocalarının nükleer santralde hataya yer olmadığını hatırlattığını söyleyen Kıran, 9 yıllık eğitimin sonunda nükleer güvenlik kültürünü kazanacaklarını söylüyor. Kıran, Türkiye'deki nükleer enerji tartışmalarıyla ilgili ise şunları söylüyor:

"Bütün dünya, özellikle Ruslar, Çernobil kazasından büyük dersler çıkartıp yeni güvenlik sistemi geliştirdiler. Aslında nükleer santral yapımının maliyetinin bu kadar yüksek olması sebebi de güvenlik önlemlerine yapılan masraflardır. Bugünkü şartlarda insanoğlunun öngörebileceği en büyük afete veya kazaya karşı koyabilecek santral Akkuyu'ya inşa edilecek. "

Akkuyu'da çalışacak mühendislerden biri olacak diğer isim de 22 yaşındaki Atahan Kisecik. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden Rusya'ya gelen Kisecik'in üçüncü yılı. Moskova'da Ulusal Nükleer Araştırma Üniversitesi'nde eğitim alıyor. Eğitim ve staj olarak daha beş yıl Rusya'da.

Kuşku normal ama...

Çernobil faciasının etkisinde kalan bir ülke olarak Türkiye'nin nükleer enerjiye karşı kuşku ile yaklaşılmasının normal olduğunu söyleyen Kisecik, bu eğitimi alanlara güvenilmesi gerektiğini söylüyor:

"Nükleer enerji santrallerinin şu an dünya üzerindeki bu kadar yüksek verimle çalışabilen en güvenli ve en temiz enerji olduğunu iddia ediyorum. Biz buraya bu eğitimi almak için geldiğimizde milletimizin yüzünü kara çıkartmamamız gerektiğinin bilicindeydik ve bu bilincin şu anda da devam ettiğini belirtmek istiyorum. Bu enerjiyi ülkemize getirip, bu sektörde ülkemizin kalkınması için arkadaşlarımızla beraber düzenli şekilde çalışıp, kendimizi geliştiriyoruz. Benim bu konudaki görüşüm bize bu konuda güvenilmesi gerektiği."

"Üzerimizde büyük sorumluluk var"

27 yaşındaki Mustafa Feyzi Doğan, Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği üçüncü sınıfta okurken, Rusya'ya geldi. Dört yıldır eğitim alıyor. İki yıl daha eğitim aldıktan sonra Rasotom bünyesindeki VVER tipi nükleer santralde staj yapacak. Doğan, teknik olarak nükleer santrallerin yapısı, çalışma prensipleri, tipleri, materyalleri hakkında geniş bilgiler öğrendiklerini anlatıyor. Doğan, eğitimlerini en iyi şekilde tamamlayarak bu enerji türünün tehlikeli olmadığını göstermenin en büyük görevleri olduğu görüşünde:

"

Nükleer güç santrallerinin yüzde 100 yerli, Türk mühendisler tarafından yapılabilmesi üzerimizde büyük bir sorumluluk oluşturmaktadır. Bu bağlamda eğitimimizi en iyi şekilde tamamlamak ve insanlara bu enerji türünün tehlikeli olmadığını uygulamalarımız ile göstermek en büyük görevlerimiz arasında. Ülkemizde nükleer santraller ile ilgili bilgi eksikliklerinden kaynaklanan ön yargılar,nükleer sistemler ile ilgili doğru ve bilimsel verilere ulaşılarak yıkılabilir. Bu bilgiler ışığında nükleer güç santrallerinin güvenlik yetersizliği konusunda hiçbir kaygı taşımıyorum."

Öğrencilerin yüzde 8'i geri döndü

Akkuyu Nükleer A.Ş Öğrenci Grup Koordinatörü Ümit Kızılkaya, öğrencilerin aldığı eğitim bursu karşılığında 13 yıl Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nde çalışacaklarını anlatıyor. Bugüne kadar giden öğrencilerin yüzde 8'inin yurt dışına uyum sağlayamadığı ya da başarısız olduğu için geri döndüğünü söylüyor.

Umay Aktaş Salman / Al Jazeera

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber