YÖK, çekilmesine gerekçe gösterdiği Danışma Kurulu öğretim üyelerinden oluşuyor.

Haber Giriş : 19 Mart 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

YÖK,  çekilmesine gerekçe gösterdiği Danışma Kurulu öğretim üyelerinden oluşuyor.

YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in, Yükseköğretim Yasa Taslağı Komisyonu'ndan çekilmesine gerekçe gösterdiği Danışma Kurulu, eğitim sendikalarının temsilcileri, öğretim üyeleri ve eski rektörlerden oluşuyor.

YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Yükseköğretim Yasa Taslağı ile ilgili çalışmalar hakkında Danışma Kurulu'na danışmasını gerekçe göstererek komisyondan çekildiğini açıkladı. Oysa Teziç'in komisyondan çekilmesine neden olan Danışma Kurulu'nda kamuoyunun çok yakından tanıdığı saygın isimler bulunuyor. Kurulda üniversite öğretim üyeleri derneklerinin başkanları, eğitim sendikalarının temsilcileri, eski rektörler ve öğretim üyeleri yer alıyor.

İŞTE DANIŞMA KURULU ÜYELERİ
Prof.Dr.Üstün Ergüder/ Boğaziçi Üniversitesi eski rektörü
Prof.Dr.Mehmet Altan/Gazeteci-Yazar/İ.Ü.İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof.Dr.Çetin Elmas/ Türk Eğitim Sendikası Temsilcisi
Prof.Dr.Eyüp İspir/ Fırat Üniversitesi eski rektörü
Prof.Dr.Günal Akbay/ Ankara Üniversitesi eski rektörü
Prof.Dr.Şefik Dursun/ Üniversite Öğretim Elemanları Dayanışma Derneği
Prof.Dr.Mümin Köksoy/ Ahmet Yesevi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof.Dr.Mustafa Altıntaş/ Eğitim-Sen Temsilcisi/ Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof.Dr.Ahmet Rumeli/ ODTÜ Öğretim Üyesi
Prof.Dr.Kadir Erdin/Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı
Prof.Dr.Tahir Hatipoğlu/ Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı
Prof.Dr.Süha Sevük/ ODTÜ eski rektörü
Prof.Dr.Sait Bilgiç/ 19 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof.Dr.Ramazan Kaplan/ Eğitim-Bir-Sen temsilcisi
Prof.Dr.Enver Hasanoğlu/ Gazi Üniversitesi eski rektörü
Zafer Aydın/ İstanbul Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı.

HOCALAR DA ŞAŞTI BU İŞE!

Prof. Dr. Mehmet Altan (Gazeteci-Yazar/ İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi):
"Önemli olan bir yasanın iyi çıkması değil mi? Zaten radikal bir reform yapılmıyor. Bir reform için mutlaka Anayasa'nın 130 ve 131. maddelerinin değişmesi, YÖK'ün kaldırılması gerekiyor. Şimdi yapılan sadece mevcut yasada bir revizyon. Bunu "en iyi şekilde yapabiliriz" düşüncesi niye askıya alınmasına neden olsun? Yani Milli Eğitim Bakanlığı kimseye danışmasa daha mı iyi? Kime danışacağını YÖK'e mi soracak? Bu kurulda bütün eski rektörler var. Ben YÖK'ün bu kararının akademik değil, siyasi olduğunu düşünüyorum".

Prof. Dr. Kadir Erdin (Üniversite Öğr. Üyeleri Der. Başk.):
"Bence bu acele verilen ve iletişim eksikliğinden kaynaklanan bir karar. Bu yasa çalışması çok önemlidir, hiç kimse bundan geri adım atmamalıdır. Sanmıyorum ki YÖK Başkanı, Danışma Kurulu'nun yapısını ve toplantıda konuşulanları öğrendikten sonra bu tavrını sürdürsün. Sağduyunun hakim olacağı kanaatindeyim. Danışma Kurulu Erkan Mumcu döneminden beri çalışmaların içinde olan ve yükseköğretim alanında birikimli insanlardan oluşuyor. Tabii ki bu kurulun üyeleri kendilerine danışıldığı zaman yanıt verecekler. Bu toplantının yararlı olduğu kanaatindeyim."

Prof. Dr. Şefik Dursun (Üniversite Öğretim Elemanları Dayanışma Derneği-ÜNDER):
"Demokratik bir üniversite oluşturulabilmesi için öğretim üyesi, öğrenci dahil tüm grupların görüşü alınmalıdır. Çünkü bu yasa onların geleceğini ilgilendirmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın seçtiği kurulda her gruptan temsilci var. Buradan çıkacak yasanın Meclis'te büyük kabul göreceğine inanıyorum. Meseleye siyasi açıdan bakılmamalı. Danışma Kurulu toplantısında herkes görüşlerini ifade etti. Güzel bir çalışma ortamı oluştu. İnanıyorum ki YÖK'ün engellemelerine rağmen yasa en kaliteli bir şekilde çıkacaktır."

Prof. Dr. Mustafa Altıntaş (Eğitim-Sen temsilcisi):
"Yükseköğretim sorunu yalnızca YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı'na teslim edilemeyecek kadar ciddi bir konu. Sayın Teziç'in bu nedenle çekilmesini, kapalı kapılar arkasındaki iktidar kavgası olarak algılıyoruz. 70 milyonu ilgilendiren konunun kamuoyunun önünde tartışılması gerekir. YÖK Başkanı rektörlerin taslağını bizimle, yani eğitim sendikalarıyla, öğretim üyeleriyle görüştü. Ama rektörlere danışmadı. YÖK ve MEB'in arayışı özerk ve katılımcı bir üniversite değil, iktidar kavgasıdır."

Zafer Aydın (İstanbul Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı):
"Ben öğrenciler adına yasadan beklentilerimizi arzettim ve kurul üyeleri de dinlediler. Zaten kurulda her kesimden insan vardı. Bu yasanın iki ayağı bulunuyor; MEB ve YÖK. Daha önce isteklerimizi YÖK başkanına iletmiştik, aynı düşünceleri bakanlığa da iletmiş olduk. Biz taraf tutmuyoruz. Bir başkası da çağırsa aynı şeyleri söyleriz. Artık bundan sonra yasanın çıkınca görüşlerimiz ne kadar dikkate alındığı ona bakacağız."

Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu (Tüm Öğretim Üyeleri Der. Başk.):
"Ben bu çekilme nedenini bir bahane olarak görüyorum. Danışma Kurulu zaten bir kez toplandı. Bakanlığın da kendine göre bir danışma kurulu oluşturma hakkı olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki bu kuruldaki üyelerin bir kısmı, ben de dahil olmak üzere YÖK Başkanı'nın daha önce görüşünü aldığı kişiler. YÖK'ün kararını yanlış buluyorum, yeniden düşünmeli ve çalışmalar devam etmeli. Çünkü amacımız daha iyi bir yasa çıkması için katkıda bulunmaktır."

Prof. Dr. Çetin Elmas (Türk Eğitim Sen temsilcisi):
"Pazar günkü toplantıya katılanların neredeyse tamamını zaten YÖK Başkanı daha önce çağırıp görüşlerine başvurmuştu. O yüzden tepkisine ben bir anlam veremedim. Bu yasa taslağı ile ilgili karar verilirken üniversitenin mutlaka görüşü alınmalı. Biz konuşmayacağız da kim konuşacak?"

Yenişafak

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber