Balyoz tazminatları vatandaşın cebinden

Eski kuvvet komutanları ve birçok generalin de sanıkları arasında yer aldığı Balyoz Davası her yönüyle iz bıraktı...

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 24 Aralık 2015 21:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Balyoz tazminatları vatandaşın cebinden

Tunca Bengin

Anayasa Mahkemesi'nin kararı sonrası yeniden yapılan yargılamada, daha önce mahkum edilen sanıklar beraat ettiler. Kesinleşen kararın ardından da bu kez farklı bir yönde hukuk mücadelesi başladı. Haksız yere dört beş yıl cezaevinde kaldıklarını ve mesleklerinin ellerinden alındığını belirten askerler, maddi-manevi tazminat davaları açıyorlar, hatta bazıları sonuçlandı bile. Eğer temyiz aşaması da yerel mahkemenin öngördüğü yönde gerçekleşirse devlet her bir davacıya milyonlarca liralık tazminat ödeyecek. Bu kapsamda şu ana kadar açılan dava sayısı 70-80'i buldu ama sırada yüzlerce asker daha var. Şöyle ki maddi-manevi tazminat davası açabilmek için "kararın kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl ve kesinleşme şerhini tebliğ tarihinden itibaren de üç ay içerisinde" diye iki süre geçerli. Buna göre de bir yıllık süre 2016'nın martında dolacak ve eline henüz tebligat ulaşmamış çok sayıda kişi bulunuyor. Yani Balyoz Davası bu yönüyle de rekora aday. Nitekim dün dava açanlara, emekli generaller Süha Tanyeri ve Halil Kalkanlı da eklendi. Av. Celal Ülgen'in İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'ne yaptığı başvuruya göre "Haksız tutuklanma" nedeniyle devletin emekli generallere 2'şer milyon (tutuklanma tarihleri olan 2010 yılından itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) lira manevi tazminat ödemesi isteniyor. Talep edilen maddi tazminat talepleri ise Tanyeri için 180, Kalkanlı için ise 300 bin lira. "Manevi tazminatlar kamuoyunda belki bazılarına yüksek diye bir düşünce uyanabilir ama öyle değil" diyen Ülgen, gerekçesini şöyle vurguluyor:

İnsan ömrü çok sınırlı ve kısıtlıdır, çabuk geçiyor. Üstelik çocuklarınız büyüyor, yakınlarınız rahatsızlanıyor. Çocuklarınızın doğum gününde yaşlılarınızın ya da yakınlarınızın öldüğü gün cenazelerinde bulunamamak hayatın hiç bir bedelle karşılanamayacak kadar önemli anlarıdır. Ayrıca bir devlet ya da kaç devlet sorarım kendi bünyesinde iktidarın deyimiyle paralel yapılanmaya izin vermiş ve bu paralel yapı suçsuz ve günahsız insanları toplayıp dört sene beş sene mahkum etmiştir? Bu dünya üzerinde görülmemiştir. Bu nedenle bu tazminatların hem ders verici, önleyici hem de tatmin edici olması gerekir.

Soruyoruz Ülgen'e:

Diyelim mahkeme haklı buldu, ya temyiz bozarsa?

Bozarsa tashihi karar yani kararı düzelt deme hakkı var. Tekrar söyler gerekçelerini anlatırız ama şu anda bu tazminatlar pek yüksek görülmüyor. Çok çeşitli yerlerde açılan çeşitli davalar da sözleşmiş gibi birbirine yakın rakamlar içeriyorlar. Bu demektir ki temyiz mahkemesi de bu rakamlara itibar edecek. Temyiz bozar ya da düşürürse de AİHM'ye gidilecek.

Bu paraları kim ödeyecek?

Devlet ödeyecek ve ödedikten sonra da sorumlularına rücu edecek. Ancak sorumluları olarak üç tane polise, iki tane hakime rücu etti diyelim. Neyini bulacak da neyini alacak? Dolayısıyla da bu paralar vergi ödeyenlerin cebinden çıkmış olacak... Bunu siyasi iktidar yaptı. Hakimleri güvenceye alacağım, ben ödeyeceğim diye kanun çıkarttı. Bana kalsa TBMM'de bu kanuna onay veren bütün vekillere rücu ederim.

CHP'li delege kadın adayı destekler mi?

CHP'de hafta sonu İstanbul İl Başkanlığı için seçim var. Oldukça renkli ve hareketli geçeceği kesin. Çünkü yedisi eski milletvekili çok sayıda erkek ile "Biz de varız" diyen iki kadın adayın adı gündemde. O nedenle de 641 delegeye yönelik kulis çalışmaları en yüksek dozda. Bunda il başkanlığının yanı sıra yönetim kurulu için listeye girme hesaplarının da payı büyük. Peki, bu zorlu yarışta kadın adayların şansı var mı? Ya da CHP'li delege kadın adayı destekler mi? Bu soruya Murat Karayalçın yönetiminde İl'de oluşturulan 8 kişilik Yürütme Kurulu'nun tek kadın üyesi olan ve bugün adaylık için adı gündeme gelen Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nimet Elif Uluğ, şöyle yanıt veriyor:

"Oy verecek 641 delegenin 235'i kadın. Siyaset erkeklerin dünyası ama nüfusunun yüzde 51'i kadınlardan oluşan ülkemizde kadınların ve gençlerin daha etkin pozisyonlarda olması gerekir. Gençlere sadece afiş asmak, slogan atmak için yer verirsek CHP'nin ilerlemesi çok zor. Neden 40 kişilik yönetim kurulunun 20'si kadın ya da kadınlardan ve gençlerden sorumlu bir başkan yardımcısı kadın olmasın? Üstelik CHP'li bir kadın il başkanı her evin kapısını çalabilir, içeriye girebilir."

Bakalım her konuşmasında kadınlara ve gençlere öncelik vurgusu yapan Genel Başkan Kılıçdaroğlu kimi işaret edecek? Özetle, CHP'de seçim İstanbul'da ama gözler, kulaklar Ankara'da...

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber