'Fethullah Gülen Terör Örgütü bu katliamın arkasındadır'

AK Parti Ankara Milletvekili Ünal: - "(Hrant Dink'in öldürülmesi) Arkadaki çetenin bulunması için yoğun çaba sarf edildi. Fethullah Gülen Terör Örgütü bu katliamın arkasındadır. Onlarla birlikte yol yürüyerek Hrant Dink cinayetinin aydınlatılması mümkün değildir"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 19 Ocak 2016 19:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Fethullah Gülen Terör Örgütü bu katliamın arkasındadır'

TBMM Genel Kurulunda, HDP'nin Hrant Dink cinayetinde rol alan "derin ilişkilerin" üzerine gidilmesi ve adaletin yerine getirilmesinin araştırılması önergesinin gündeme alınmasına ilişkin önerisi kabul edilmedi.

HDP, Danışma Kurulunda oybirliği sağlanamaması nedeniyle araştırma önergesinin görüşülmesi önerisini Genel Kurula taşıdı.

HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, önergenin birlikte yaşamın perçinleşmesinin bir adımı olarak ele alınması gerektiğini söyledi. Cumhuriyet tarihinin aynı zamanda faili meçhuller, hak arayışının ortadan kaldırılmasının tarihi olduğunu savunan Baydemir, "Toprağa düşen sadece Hrant Dink ve Tahir Elçi'nin bedeni değildir. Bu toplumun onurudur" dedi.

Baydemir, Meclis bünyesinde "Hakikatleri Araştırma Komisyonu" kurulması gerektiğini ifade ederek, "Karanlıkta bırakılan cinayetler, yeni cinayetlerin de zemin hazırlayıcısıdır. Toplumları toplum yapan ve bir arada tutan şey adalet duygusudur" diye konuştu.

- "Çınar'da 4 yaşında Mevlüde İrem öldürüldü"

CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, AK Parti'nin, "AKP" diyenleri ötekileştirdiğini ileri sürerek, "Meclis açıldığından beri savaş mı, terörle mücadele mi, bunu tartışıyoruz. Savaş denildiğinde AKP sıralarından hemen bağırıyorlar. 3 aylık Miray bebek Sur'da öldürüldü. Çınar'da 4 yaşında Mevlüde İrem öldürüldü. Sorumluları kınıyorum" dedi.

"Diktatör" tartışmalarına değinen Hakverdi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile aynı görüşte olduğunu belirtti.

- "Hrant vahşice katledildi"

CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, Hrant Dink'in barış özlemini yüksek sesle ve cesurca dile getirdiğini söyledi.

"Hrant 9 yıl önce bugün vahşice katledildi" diyen Adıgüzel, soruşturmada "tetikçi"den öteye geçilemediğini, haklarında soruşturma açılan kamu görevlilerinin görevlerine devam etmesinin adaletsizliği iyice derinleştirdiğini belirtti. Faili meçhuller döneminin kapanmadığını, aksine hızla devam ettiğini iddia eden Adıgüzel, "Halen bu ülkenin aydınları güvercin tedirginliğinde yaşamaya devam ediyor" diye konuştu.

- "Türkiye, 2000'li yıllarda kendine geldi"

Önerinin aleyhinde konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Aydın Ünal ise erken ölümlerin olmadığı bir coğrafyayı arzuladıklarını söyledi. Hrant Dink'in "Kim bizim doktorumuz? Ermeniler Türklerin, Türkler de Ermenilerin doktorudur" sözünü hatırlatan Ünal, Dink'in statükonun dili dışında Anadolu insanının nasıl olacağını öğreten bir yapısı olduğunu kaydetti.

Ünal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Cumhuriyetin kurulmasının ilk yıllarında bu ülkede birçok etnik gurup ve mezhep için zor bir süreç başladı. Özellikle tek parti CHP döneminde diktatörlüğün ne olduğunu bu ülke çok yakından yaşadı. 1940'lı yıllarda birçok etnik grup ve mezhebe karşı çok büyük baskı yapıldı. Bundan zulüm görenler sadece Müslümanlar değildi. Ermeniler ve Kürtler de vardı. Adnan Menderes'in gelmesiyle bir rahatlama oldu ama darbelerle statüko her seferinde yerine oturdu. Türkiye, 2000'li yıllarda kendine geldi. Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'yi kurdu ve Başbakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı döneminde çok sayıda sessiz devrime imza attı."

Ünal, Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından güvenlik güçlerinin çok kısa bir sürede tetiği çekenleri yakaladığını vurgulayarak, "Arkadaki çetenin bulunması için yoğun çaba sarf edildi. Fethullah Gülen Terör Örgütü bu katliamın arkasındadır. Onlarla birlikte yol yürüyerek Hrant Dink cinayetinin aydınlatılması mümkün değildir. Hrant Dink cinayetinin arkasında Fethullah Gülen Terör Örgütü'nün yer aldığı açıktır. Fethullah Gülen Terör Örgütü, İstanbul'da Ergenekon gibi operasyonları başlatabilmek için bu cinayeti işlemiştir" değerlendirmesinde bulundu.

HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, sataşma olduğu gerekçesiyle yaptığı konuşmada, samimiyet testi aracının henüz icat edilmediğini belirterek, somut adımların ve hadiseler karşısında takınılacak tutumların samimiyetin ölçütü olacağını söyledi. Baydemir, "Bütün faili meçhul cinayetleri gerçekleştirenler bu toplumda engerekler ve çıyanlardır. Oy kullanacak arkadaşlar kendisi de faili meçhul mağduru olan Pervin Buldan'ın gözlerinin içine bakarak oy kullansın. Meclis bunları korumamalıdır" dedi.

- "Diktatör bozuntusu diyenler kendi tarihlerine baksınlar"

Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm ise, "İsmet İnönü'nün diktatör olduğunu söylüyorsunuz. Onlar diktatör olsaydı siz burada olmazdınız. Siz, Atatürk'ten önceki padişahlığı savunuyorsunuz. Önce vatana düşmanlıktan vazgeçeceksiniz. Dersim diyorsunuz sürekli. İçinizde bir tane Alevi milletvekili var mı? Alevi vali var mı?" diye sordu.

AK Parti Ankara Milletvekili Aydın Ünal yeniden söz alarak, CHP'li milletvekilleri tarafından kendisinin Atatürk'e "diktatör" dediğinin iddia edildiğini, kendisinin ise böyle bir ifade kullanmadığını söyledi. Ünal, "CHP aynaya bakmak yerine Recep Tayyip Erdoğan'ı suçlayarak buradan bir paye elde etmeye çalışıyor. 'Diktatör bozuntusu' diyenler kendi tarihlerine baksınlar. Kendileri genel başkan bozuntusu bile olamadılar" diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay sataşma olduğu gerekçesiyle yaptığı konuşmada, "Biz 1950'ye kadar olan dönemle ilgili 'bu dönem demokrasinin en parlak dönemi' mi dedik? Demokrasinin bir tepki ve protesto rejimi olduğunu içine sindiremeyenlerden CHP demokrasi dersi almaz" dedi.

HDP'nin grup önerisinin kabul edilmemesi üzerine Başkanvekili Pervin Buldan, "Sayın Baydemir, ne yazık ki hiç kimse gözlerimin içine bakmadı, bakamadı" ifadesini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber