Diplomatik tarikat: Başkonsolos Yardımcısı kendini seyh ilan etti...

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 26 Ekim 2006 08:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Aalmanya'nın Mainz kenti konsolosluk çalışanları ve gurbetçilerin şikayeti üzerine Türkiye Başkonsolos Yardımcısı Yalman Okan hakkında Dışişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu inceleme başlattı.

Kendisinin 'Melamilik Tarikatı Şeyhi' olduğunu söyleyen Yalman Okan hakkındaki incelemede ifadesine başvurulan O. A., Okan ile ilgili şu açıklamaları yaptı:

'Yalman Okan'ı bir akşam yemeğine davet ettik. Bize ney ile birkaç eser çaldı. Sonra dini sohbete başladı. Sürekli olarak Melamilik Tarikatı hakkında konuştu ve Kur'an'da bulunan bazı sırlardan söz etti. Bunların herkes tarafından bilinmemesi gerektiğini sadece bazı insanların bilebileceğine değiniyordu. Bizlerde bir ışık gördüğünü vurguladı. Abdest aldırıp hepimizle tek tek görüştü. Benimle diz dize oturup 'Ben Melamilik Tarikatı'nın efendisiyim. Artık müridimsiniz ve benim tarafımdan korunacaksınız' dedi.

BENİ ALLAH KONUŞTURUYOR

O. A., Okan'ın teklifi üzerine zikir çektiklerini belirterek ifadesini şöyle sürdürdü: 'Yalman Bey, sohbetleri sırasında bazen konuştuklarını ertesi gün unuttuğunu, o zaman konuşanın o olmadığını, kendisinin Allah tarafından konuşturulduğunu, gözlerinden bakanın Allah olduğunu, ellerimize dokunduğunda Allah'ın dokunduğunu dile getirmekteydi. Kendi amaçları için insanların dini duygularını suiistimal etmekten öte bir şey değil yaptığı. Özellikle 'takiyye' yaptığını ve yapabileceğini ifade etmesi beni rahatsız etmekte. Dışardan bakıldığında kendisi laik, cumhuriyetçi ve Atatürkçü gözükmekteydi.'

Melamilere göre en büyük günah kibir

Melamilik bir tarikat kimliğinden ziyade bir bakış açısı ve üslup olarak öne çıkan tasavvufi bir yaklaşım tarzıdır. Üyelerini çoğunluğunu zanaat sahibi insanlar oluşturmakta. Özellikle dokumacıların 17. yüzyılda İstanbul'daki peştemalcılar çarşısında konumlandıkları söylenir. Birçok kaynağa göre bu tarikat törenleri sırasında çok büyük bir gizlilik uygular. Özellikle dokumacı olmalarıyla ilgili olarak dokudukları her sıra tel için Allah'ın adını zikrederler. Böylece çalışmanın ibadet olmasıyla ilgili bir ritüel gerçekleşir.

Melamiliğin kurucusu Nişaburlu 'Ebu Salih Hamdun ibni Ahmed ibni Ammarül Kassar' olarak gösterilmiştir. elamiler kendileriyle Allah arasındaki samimiyeti kaybetmemek için kendilerini gizlerler. Melamilikte Muhyiddin İbnü Arabi'nin 'Vahdet-i vücud' görüşünün derin etkisi vardır. Melamiler kaçınılması mümkün olmayan cemaatle namaz dışındaki ibadetlerini ve Allah'a yakınlıkla ilgili hallerini halktan gizlerler. Bunları açığa çıkarırlarsa kendilerini kınarlar. Gerçek durumlarını sezdirmemek için halk içinde sıradan bir insan gibi giyinip kendilerini belli etmeden yaşamaya çalışırlar. Görünüş ve gösterişe değer vermezler. En hoşlanmadıkları şey, kibir ve gösteriştir. Melamiler kimseye dertlerini açmazlar.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber