Mülakat olsun mu olmasın mı?

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 31 Ekim 2006 08:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Mülakat olsun mu, olmasın mı?

Mülakat, giriş sınavları için de olabilir, mesleğe başlarken de. Danıştay, yurtdışına öğrenci gönderilmesinde mülakatı öngören uygulamayı durdurdu. YÖK'ün başvurusu üzerine alınan söz konusu karar temyiz edilecek. Kesinleşir mi, yoksa mülakata devam kararı mı alınır, göreceğiz. Yargının bu yöndeki kararı ne olur bilmiyoruz. Ama tüm mülakatları kaldırmak ya da her sınava bir de mülakat ayağı eklemek ne kadar doğru olur? İşte onun biraz tartışılması gerekiyor.

Objektif kriterlere göre yapılmayan bir mülakatın istismar edilmesi kaçınılmaz. Nitekim bu yönde çok şikâyetler geliyor. Olaya sadece politik açıdan bakmamak gerekiyor. Örneğin mastır ve doktora sınavlarında, üniversitelerin kendi mezunlarına öncelik tanıdıkları konusunda yoğun söylenti var.

Aynı şekilde, üniversitelerin özel yetenekle öğrenci alan bölümlerine girişte de, falanca dershaneye giden öğrenciler ya da falanca hocadan ders alan adayların mülakatlarda kazanmaları sağlanıyor yönünde pek çok senaryo bulunuyor. Ne kadar doğru, ne kadar yanlış, o ayrıca tartışılır. Ama belli ki bu konuda bir sıkıntı yaşanıyor.

Ava giderken avlandı

Peki, hiç mülakat yapılmasın mı? Ona da evet demek mümkün değil. Bazı meslekler ve bazı görevler var ki, mutlaka mülakatı da gerektiriyor. Bu, giriş sınavları için de olabilir, mesleğe başlarken de. Danıştay'ın kararı da zaten bu yönde: "Önemli olan, kılavuz hükümleri diyor. Eğer başvuru kılavuzunda, LES puanı, mezuniyet notu veya ağırlıklı not ortalamalarının yanı sıra mülakat puanının da dikkate alınması öngörülüyorsa, gereği yerine getirilir" diyor ve "Yasada yer almamasına karşın, mülakat şartı konulmasının, mülakatın objektiflikten uzak olmasına yol açacağı" kaydediliyor.

YÖK tam anlamıyla ava giderken avlandı. MEB'i köşeye sıkıştırayım derken, kendisi köşeye sıkıştı. Hatırlanacağı gibi, yurtdışına gönderilecek öğrenciler konusunda YÖK ile MEB arasında, seçimi sen mi, yoksa ben mi yapacağım diye ciddi bir tartışma yaşanmıştı.

MEB, bu benim yasal hakkım derken, YÖK de bu benim anayasal hakkım diyordu. Sonunda iş yargıya gitti. Başvuruyu yapan YÖK'tü. Ama Danıştay'ın kararı, YÖK'ün beklentilerinin çok ötesinde çıktı.

8. Daire'nin kararına göre, MEB sınavı yapabilirdi ama mülakatı yapmamalıydı. Şimdi listeler yeniden hazırlanacak ve proje kaldığı yerden yürüyecekmiş. Tabii bu arada temyizden yeni bir karar çıkmazsa...

İstismar edilmişti

MEB önceki yıllarda da yurtdışına öğrenci göndermişti. Daha sonra bu konuda çok büyük rahatsızlıklar yaşandı. Özellikle Mehmet Sağlam'ın bakanlığı döneminde gönderilen öğrencilerden pek çoğu, Gürüz'ün YÖK başkanı olduğu yıllarda ya geri çağrıldı ya da bursları iptal edildi.

O yıllarda baraj puanının düşürülmesi, cemaat üyelerine öncelik verilmesi, başka kriterlerin aranması gibi birçok iddia ortaya atıldı. Onlarca öğrenci yargı yoluna gitti. Önemli bir kısmının mastır ve doktorası da yarım kaldı. AKP iktidarı, geçen aylarda bir yasa çıkararak bu durumdaki öğrencilere yeniden dönüş yolu açtı. O günlerde kurunun yanında yaş da yanmıştı.

Abbas Güçlü/ Milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber