Olay konsolos personel fişlemekten mahkemelik

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 01 Kasım 2006 10:55, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01

Kendini Melamilik Şeyhi olarak tanıtarak, yanında çalışanları ve gurbetçileri tarikat üyeliğine davet etmekle suçlanan Türkiye'nin Mainz Başkonsolos Yardımcısı Yalman Okan, fişleme yapmaktan mahkemelik oldu.

Türkiye'nin Mainz Konsolosluğu çalışanı N.U, Melamilik Tarikatı Şeyhi olarak da gündeme gelen Yalman Okan hakkında iki ayrı manevi tazminat davası açtı. Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 20 bin YTL'lik manevi tazminat davası açan N.U, Okan'ın ?Yasadışı olarak kişisel fişler tutarak, personel hakkında argo ve subjektif ifadeler kullandığınıö ileri sürdü. N.U, aleni olarak kullanılan Okan'ın bilgisayarındaki arşivde tesadüfen tespit edilen fişlemenin, personel arasında panik yarattığını belirtti. N.U, Okan'ın personel hakkında tuttuğu fişleri, Başkonsolosluğa yeni atanan Ahmet Nazif Okumuş'a verdiğini de öne sürdü.

Yalman Okan hakkında açılan 40 bin YTL'lik ikinci manevi tazminat davası ise Ankara 5.Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açıldı. N.U, Yalman Okan'ın kendisi hakkında yazdığı sicil raporunda hakaret ettiğini ileri sürdü.

MÜRİDİM OLDUNUZ, KORUMAM ALTINDASINIZ

Yalman Okan hakkında daha önce müfettişlere ifade veren O.A, Konsolosluktaki Melamilik Tarikatı faaliyetleri hakkında şu bilgileri vermişti:

?Eşim D., bekar olması ve Türkiye'den yeni gelmiş olması nedeniyle bir gün Yalman Okan'ı akşam yemeğine S.Y. ile birlikte davet etmişti. Yemek yendikten sonra kendisi yeni çalmaya başladığı Ney aleti ile birkaç eser çaldıktan sonra koyu bir dini sohbete başladı. Sürekli olarak Melamilik Tarikatı hakkında konuşuyor ve Kur'an'da bulunan bazı sırlardan anlatıyor. Bunların herkes tarafından bilinmemesi gerektiğini sadece bazı insanların bilebileceğine değiniyordu. Bizlerde bir ışık gördüğünü vurguluyordu. Belli bir süre sonra eşimi, S.Y.'yi ve beni şaşırtarak abdest almak istediğini, bizlerin de abdest almamız gerektiğini ifade etti. İlk etapta dini konular konuşulduğu için abdest almamız gerektiğini düşündüm. Fakat daha sonra namaz kılmak istediğini ve bizlerle sırasıyla tek başına kalmak istediğini söylemesi bizleri iyice şaşırtmıştı. Abdest aldıktan sonra kendisi salonda namaz kıldı ve ilk önce beni yanına çağırdı. Kendisiyle diz dize oturmamı istedikten sonra ellerimi diz kapaklarımın üstüne koymamı söyledi. Yalman Bey ellerini benim ellerimin üstüne koyarak kendisinin Melamilik Tarikatı'nın efendisi yani lideri olduğunu söyledi. Artık bizlerin onun müridi olacağını, kendisi tarafından korunduğumuzu ifade etti.

ZİKİR YAPTIK

Bazı dini hususlara dikkat çektin sonra bizlerin şu anda birinci basamakta olduğumuzu, basamak geçmemiz için bazı görevleri yerine getirmemiz gerektiği, birinci basamakta bunun zikir çekmek olduğunu, bunun nasıl yapılacağını bana anlatarak birlikte uyguladık.

ALLAH BENİM GÖZLERİMDEN BAKIYOR

Yalman Bey, sohbetleri sırasında bazen konuştuklarını ertesi gün unuttuğunu, o zaman konuşanın o olmadığını, kendisinin Allah tarafından konuşturulduğunu, gözlerinden bakanın Allah olduğunu, ellerimize dokunduğunda Allah'ın dokunduğunu dile getirmekteydi. Allahla bir bütün olmanın gerekliliğine değiniyordu.

BİLİNÇLİ TAKKİYE YAPIYORUM

Yalman Bey çok ustaca dini sohbetlerini yapmaktaydı. Örneğin ilk önce ney çalıyor veya küçük birkaç dini öyküyle bulunduğu ortamı yumuşatmak suretiyle çok daha iyi sohbet yapabilmekte. Buda kendisinin bu konuları iyi bildiği ve sürekli yaptığı anlamına gelmekte. Konsolosluk personeline veya dışarıdaki vatandaşlara da açılmıştır. Kendi amaçları için insanların dini duygularını suiistimal etmekten öte bir şey değil yaptığı. Özellikle ?takkiye' yaptığını ve yapabileceğini ifade etmesi beni rahatsız etmektedir. Çünkü kendisinin net bir duruşu yoktur. Daha önce çok düşündüm amirlerimize bu olayları anlatmamız gerektiğini fakat dışardan bakıldığında kendisi laik, cumhuriyetçi ve Atatürkçü gözükmektedir.

DEVLETİMİ LEKELEMEKTEDİR

Yalman Bey'in bu dini tarikat oyunlarını dışarıdaki sıradan vatandaşa yapmış olması, bundan öte zaten bize yapmış olması ve bazen yapmaya devam etmeye çalışması, devletimi lekelemektedir. Yaptığı dini saçmalıkları Atatürkçü kişiliği arkasına saklayarak, hem devletimize, hem Atatürk'e hem de dinimize zarar vermektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber