Tarihi mirası koruyor Sınırın kralları

Fırat'ın doğusunda YPG, batısında IŞİD'e karşı ülke topraklarını koruyan Köprübatı Hudut Karakolu, bölgeye ışık tutan zengin bir tarihi mirasa ev sahipliği yapıyor. Karakolun gözetleme kulesinin, M.Ö. 2000'lerde antik medeniyetlerin kraliyet sarayının bulunduğu yerde inşa edildiği belirtiliyor.

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 01 Mart 2016 08:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Tarihi mirası koruyor Sınırın kralları

Türkiye'nin, PKK'nın Suriye uzantısı YPG'ye karşı çizdiği kırmızı çizgilerini koruyan Köprübatı Hudut Karakolu, bugün bölgede yaşananlara ışık tutan zengin bir tarihi mirasa da ev sahipliği yapıyor. Tankların, uçaksavarların, stinger füzelerin ve havanların teyakkuzda beklediği karakolun hemen yanı başında İstanbul Üniversitesi ile İtalya Bologna Üniversitesi tarafından arkeolojik kazı çalışmaları yürütülüyor. Uzun süre mayınlar temizlenemediği için girilemeyen bu antik yerleşim yerinde arkeoloji çalışmaları, bugün silahların gölgesinde de olsa devam ediyor.

MAYIS'TA BAŞLAYACAK

Hudut askeri, sadece vatan topraklarını değil, kültürel mirasımızı da koruyor. Karakolun hemen önündeki Atılgan Kaideye Monteli Stinger, Rheinmetall Uçaksavar, Havan ve M60A3 Tankın mevzilendiği tepeden aşağıya uzanan yamaçta yürütülen arkeolojik çalışmaların hemen önünde bir tank ve askerin nöbet tuttuğu bir mevzi daha bulunuyor. Ardından da boylu boyunca beton duvar uzanıyor. Arkeolojik çalışmalar, kış mevsimi nedeniyle verilen aranın ardından mayıs ayından itibaren yeniden başlayacak.

MEDENİYETLERE EV SAHİPLİĞİ YAPTI

Karakolun konuşlu olduğu Fırat'ın batısındaki verimli topraklar M.Ö. 2000'lere dayanan tarihi geçmişinde önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış. Karakol binası ve gözetleme kulesinin, antik medeniyetlerin kraliyet sarayının bulunduğu yerde inşa edildiği söyleniyor. Karkamış antik yerleşimi karakoldan Suriye sınırının ötesine, IŞİD hakimiyetindeki Cerablus'a uzanıyor. Ancak bugün antik yerleşimin ortasından terör tehdidine karşı örülen beton duvar uzanıyor. Askeri bölge içerisinde kalan Karkamış harabelerini ziyaret etmek için Genelkurmay Başkanlığı izni gerekirken, güvenlik gerekçesiyle harabelerin ziyarete açılması beklenmiyor.

Destanlara konu oldu

Neolitik dönemden günümüze kadar daima çok önemli bir sanat ve kültür merkezi olmuş Karkamış ilçesi, Gılgamış Destanı'nda da geçiyor. Tarihi dayanağı olmamakla birlikte söylentilere göre, Karkamış'ın adı da Sümerlerin ünlü destan Kralı Gılgamış'tan geliyor. Ayrıca Osmanlı Devletinin kurucuları arasındaki Kayı Boyu'nun, Anadolu'ya, Karkamış'a yakın bir noktadan, Fırat'ı geçerek ulaştıkları biliniyor. Geçiş sırasında suda boğulan boy beyi Süleyman Şah'ın mezarı, kısa bir süre öncesine kadar Karkamış'a 30 kilometre mesafesindeki Caber Kalesi'nde bulunuyordu. Ancak Suriye'deki tek Türk toprağı olan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu, geçen yıl Şubat ayında geçici olarak, Suriye Eşmesi köyünün kuzeyinde ve aynı büyüklükteki araziye taşındı.

Ortadoğu'nun vazgeçilmezi

M.Ö. 604 yılında bu toprakların eski dünyanın "ilk milletler savaşı"na sahne olduğu biliniyor. Babil Kralı'na karşı ittifak kuran Asur Kralı, Mısır Firavunu ve Yahudi kabileleri, Ortadoğu'da yeni bir güç dengesi oluştururken, Babil Krallığının kazandığı bu kanlı savaşın kutsal kitapların bilinen en eski versiyonlarından olan Eski Ahit'te anlatıldığı belirtiliyor.

İŞTAH KABARTIYOR

Karkamış, dini ve kutsal nitelik taşıyan metinlerde sıkça yer aldığı için bugün batı dünyasının Ortadoğu'da en çok ilgi gösterdiği kadim yerleşim olarak anılıyor.

Karkamış'tan tarihten bugüne çok sayıda medeniyet geldi geçti, büyük kanlı savaşlara tanık oldu. Hitit, Mısır, Urartu, Asur, Babil, Pers, Roma, Bizans, Arap ülkeleri, Selçuklular, Memluklar ve Yavuz Sultan Selim'in 1516 yılı Mercidabık Zaferi'yle Osmanlılar.

Karkamış, son olarak 1921 Ankara Antlaşması ile çizilen Türkiye-Suriye sınırının sıfır noktasında kaldı. Fırat Nehri'nin verimli toprakları dün olduğu gibi bugün de iştah kabartıyor. Suriye'de 5 yıldır büyük bir iç savaş yaşanıyor. Bu toprakların gerçek sahipleri ülkelerini terk ediyor. Ortadoğu haritası yeniden çiziliyor. Ve bugün bu ülkenin bölünmesine sadece Türkiye ve beraberindeki birkaç ülke karşı çıkıyor.

Kadeş Antlaşması burada imzalandı

Karakolun konuşlu olduğu Gaziantep'in Karkamış ilçesi, M.Ö. 13. yüzyılın başlarında Mısır Firavunu 2. Ramses ile Hitit Kralı 3. Hattuşili arasında imzalanan Kadeş Antlaşması ile bölüşülmüş. M.S 19. yüzyılın başlarında Hattuşa'da yapılan kazılarda bulunan Kadeş Antlaşması'nın kil tablet örneği, bilinen en eski, yazılı uluslararası anlaşma niteliğini taşıyor. İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen antlaşma metninin büyütülmüş bir kopyası bugün, Suriye'nin bölünmesini izleyen ve yaşanan insanlık dramına sessiz kalan New York'taki Birleşmiş Milletler Binası'nda bulunuyor.

Kiymet Sezer, Tarık Bakıcı 

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber