YGS'deki uzun Türkçe soruları gençleri isyan ettiriyor

Adayların en yüksek başarı gösterdiği test Türkçe. Buna rağmen 40 soruluk testin yapılma ortalaması 15.8. Türkçe'de 120 kelimeyi bulan sorular ise 'dijital çağın' gençlerini isyan ettiriyor

Kaynak : Habertürk
Haber Giriş : 09 Mart 2016 09:32, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Pervin KAPLAN

Yüksek Geçiş Sınavı'nda (YGS) yer alan 4 testten biri olan Türkçe, adayların en yüksek başarı gösterdiği test. Ancak "en başarılı" olunan bu testte bile adaylar yüzde 50 başarı sınırını aşamıyorlar. 40 sorunun yer aldığı bu testin geçen yıl yapılma ortalaması 15.8 oldu. Oysa 2010 yılında bu testteki ortalama 21.5 olmuştu. Adayları bu testte en çok zorlayan ise uzun paragraf soruları oluyor. Geçen yıl da tıpkı iki yıl önce olduğu gibi adayların karşısına 120 kelimeyi bulan paragraf soruları çıktı. Kısa mesajlarla haberleşen ve uzun yazıları okumaktan çabuk sıkılan, tüm dertlerini 140 karekterde anlatan günümüzün, "dijital çağın" gençleri ise bu sorulara tepki gösteriyor. Sosyal medyada da geçen yıl bu tür uzun sorular "Sonuna geldiğimizde unuttuk" diyen gençlerin büyük tepkisine yol açmıştı.

ALES TARZINA DÖNÜYOR

Üstelik Türkçe soruları son birkaç yıldır master ve akademik kariyer yapmak isteyen gençlerin katıldığı ALES tarzına daha yakın olmaya başladı. Yani bir okuma metninden 3 ayrı soru sorulmaya başlandı. Üniversite mezunlarına yöneltilen bu tür sorular henüz lise öğrencisi olan gençleri zorluyor ve çözerken zaman kaybettiriyor. Çünkü her soruyu çözmek için tanınan 1 dakikalık süre ne Türkçe ne de çok işlemli matematik sorularını çözmeye yetiyor. Geçen yıl ayrıca dil bilgisi sorularının sayısı da 8'den 5'e düştü.

OKUDUĞUNU ANLAMA

Türkçe soruları, okuduğunu anlama ve yorumlamaya dayalı oldu. Fen Bilimleri Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt öğrencilerin en çok anlam sorularında hata yaptıklarına dikkat çekerek, soruların yapısıyla ilgili şu açıklamaları yapıyor.

ANLAM SORULARINA DİKKAT

Anlam soruları paragraf, sözcükte anlam ve cümlede anlamdan oluşuyor. Sınavdaki 40 Türkçe sorusunun yaklaşık 30 sorusu anlam bilgisinden çıkıyor. Anlam soruları uzun paragraflardan oluştuğu için konsantrasyon gerektiren sorulardandır. Türkçe'de anlam bilgisinde en çok dikkatsizlikten öğrenciler hata yapıyor ve yapabilecekleri soruları kaçırıyor. Bu sorular öğrencilerin kelime dağarcığını yoklayacak; sanatsal ve edebi kültürünü yoklayıcı sorulardan oluşuyor. Öğrencilerin öncelikle bu kullanımları bilmeleri gerekiyor. Belli bir kültür birikimi olan öğrencinin zorluk çekmeyeceği ancak bundan yoksun olanları eleyen sorular.

BİLGİ İÇEREN BÖLÜMÜ VAR

Dil bilgisi, ses bilgisi, yazım ve noktalama kurallarıyla ilgili sorular sınavın bilgi içeren bölümüdür. Bilgi soruları düzenli bir çalışmayı gerektiriyor. Bu sorular düzenli olarak çalışılırsa sınavda zorlanılmadan çözülebilecektir.

SÜRE TUTARAK ÇÖZMEK GEREK

Öğrenci anlam soruları için süre tutarak soru çözmeli, bilgi soruları için konu çalışıp testle pekiştirmeli. Türkçe soruları giderek sözcük sayısı olarak artmakta, kullanılan dilin kalitesi olarak iyileşmekte. Bu durum kısa sürede çok soru çözmeyi gerekli kılıyor.

SORULARIN TÜMÜ AÇIKLANACAK MI?

olmak üzere bir süredir ÖSYM sınav sorularının tümünü açıklamak yerine yüzde 20'sini kamuoyu ile paylaşıyor. Gerekçesi ise daha sonraki sınavlarda kullanmak üzere "soru havuzu" oluşturmak. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ömer Demir de aday şifresi ile girdiğinde bu soruları isteyen herkesin görebileceğini söyleyerek "Aday tüm soruları gördükten sonra o sorunun başka bir sınavda kullanılma şansı kalmadı. Dolayısıyla başlangıçtaki amaçlardan birisi tamamen ortadan kalktı. Tüm soruları açıklama konusunu bu hafta ÖSYM Yönetim Kurulu'nda görüşeceğiz" diye konuştu.

ÖĞRETMENLER HAZIRLADI

Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TEOG'da olduğu gibi üniversite sınavlarında da öğretmenlerin soru hazırlayacağını söylemişti. Bu yıl adaylara sorulacak soruların bir kısmını lise öğretmenlerinin hazırladığı ortaya çıktı. ÖSYM Başkanı Demir, bu yıl ilk kez soru havuzunda lise öğretmenlerinin de katkısını almaya başladıklarını bildirdi. Kendi öğrencilerinin gireceği sınav için bir lise öğretmeninin soru hazırlamasının "yanlılık riski doğurabileceğini" kaydeden Demir, ancak soruların herhangi bir grup tarafından hazırlanmaması nedeniyle bu riskin bulunmadığını vurguladı. Demir, "Çünkü şu anda matbaada seçilmiş sorular içinde bir lise hocasının hazırladığı sorular da tesadüfen çıkabilir. Ama zaten bir sorudan fazla herhangi bir kişinin hazırladığı sorunun çıkma ihtimali yok. Dolayısıyla havuza lise hocalarının da katkısını almanın yeni metodolojide çok mahsuru olmadığını düşünüyoruz. Havuzu büyütmede, zenginleştirmede lise hocalarımızın da katkısını alacağız. Bu sınavda da lise hocalarının hazırladığı sorular çıkabilir" diye konuştu.

KAÇ SORUDA KAÇ PUAN ALIRSINIZ?

Her testten 40'ar sorunun bulunduğu YGS'de toplam soru sayısı 160. Eğer tüm soruları çözerseniz alacağınız puan 500 olacak. Her testten 36 soru olmak üzere toplam 144 netiniz olursa 460 puan alacaksınız. Her testten 8'er sorudan 32 nete ulaşırsanız puanınız 180 olacak ve Lisans Yerleştirme Sınavları'na (LYS) katılma hakkına sahip olacaksınız. Her testten 5 net çıkarmak ise sizin, 150 puan alıp YGS'nin ilk barajını aşmanızı sağlayacak.

BELGENİZDEKİ FOTOĞRAFA DİKKAT EDİN

Belgenin üzerinde adayın sınava gireceği merkez, bina, salon ile adayın fotoğrafı yer alıyor. Sınav giriş belgesinde mutlaka fotoğrafınızın bulunması gerekiyor. Bu yüzden sınav çıkış belgesini yazdırırken bu noktaya dikkat etmelisiniz. Sınav günü yanınızda yazıcıdan çıktısını aldığınız ve üzerinde fotoğrafınızın bulunduğu belgenin yanınızda olması gerekiyor. Bu belge yanında olmayan ya da üzerindeki fotoğrafı görünür olmayan adayların sınava girmelerine izin verilmeyecek.Belgenin ön ve arka yüzünde ÖSYM'nin belirlediği bilgiler dışında herhangi bir yazı, resim ya da işaret olmaması gerekiyor. Yanınızda sınav giriş belgesinin yanı sıra üzerinde fotoğrafınızın, TC kimlik numaranızın yer aldığı nüfus cüzdanı ve geçerliliği olan pasaport olması gerekiyor. Sürücü belgesi ya da mesleki kimlik kartları geçerli olmayacak. Askeri öğrenciler askeri kimlik belgesi kullanabilir. Tutuklu ve hükümlülerin de durumlarını kanıtlayan fotoğraflı resmi belgelerinin olması gerekiyor.

'CANINIZI SIKAN KİŞİLERLE GÖRÜŞMEYİN'

Uzmanlar YGS'ye girecek gençlere son günlerini eksikliklerini tamamlayarak ve deneme testleri yaparak geçirmeleri konusunda uyarıyor. Tarsus SEV Ortaokulu'ndan Psikolog Eray Varol da adaylara "Bugünlerde mümkün olduğunca canınızı sıkan, moralinizi bozan, sizi strese sokan ortam ve kişilerden uzak kalın. Bedeninizi aşırı yoracak veya sakatlanma riski oluşturacak ağır ve tehlikeli spor ve etkinliklerden uzak durun. Dikkat ve konsantrasyonunuzu, strateji oluşturma ve problem çözme becerilerinizi artıran zaman yönetiminizi güçlendiren egzersizler yapın, oyunlar oynayın veya bulmacalar çözün" dedi.

'HEYECAN NORMAL GÜVENİNİZİ YİTİRMEYİN'

İzmir Ekonomi Üniversitesi Psikolojik Gelişim ve Danışma Merkezi Koordinatörü Klinik Psikolog Merve Yavuz, YGS'ye girecek adaylara heyecanlı olmalarının normal olduğunu söyleyerek, "Olumsuz yönde düşünmek sizi daha fazla heyecanlandırır. Bu da fiziksel olarak kalp atışlarınızı daha fazla fark etmenize, ellerinizin terlemesine veya zihin donukluğuna yol açabilir" dedi. Yavuz adaylara önceden sınav yerlerini görüp, salonlarına girmelerini ve sıralarında oturmalarını da önerdi.

'BESLENME DÜZENİNİZİ DEĞİŞTİRMEYİN'

Uzmanlar YGS öncesi adayları, başta beslenme ve uyku düzeni olmak üzere alışkanlıklarını değiştirmemeleri konusunda uyarıyor. Maltepe Üniversitesi'nden Utku Şentürk, adaylara "Belirlediğiniz sınav stratejinizden vazgeçmeyin" diyerek şu uyarılarda bulunuyor: "Sınavdan önce hem psikolojik hem de bedensel sağlığınıza dikkat edin; sınavdan önceki günlerde bedeninizi aşırı yoracak aktivitelerden ve sporlardan kaçının. Sınavdan önce daha önce hiç yemediğiniz yiyecekleri tatmamaya, değişik ülke mutfaklarını denememeye özen gösterin. Sınav binasını önceden görün."

İLK BAĞ HAYATI ÇEKİLLENDİRİYOR

Dünya geldikten sonra anne baba ile kurulan ilk sosyal ve duygusal bağ tıpkı bir lens gibi hayatı etkiliyor. Özyeğin Üniversitesi (ÖzÜ) Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü'nün "Bağlanma Araştırma Metotları ve Grup Bağlanma Temelli Müdahale" başlıklı seminerinde bağlanma teorisinin travma terapisinde uygulanması tartışıldı. Seminere bu alanda çalışan ABD New York'taki The New School'dan Prof. Dr. Miriam Steele ve Prof. Dr. Howard Steele konuk konuşmacı olarak katıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber