AYM'den 'aile hayatına saygı' kararı

Anayasa Mahkemesi, çocuğu ile kişisel ilişki kurması yönünde verilen mahkeme kararlarına rağmen görüşmesinin engellendiğini ve konu hakkında AİHM'nin verdiği ihlal kararı gereklerinin iç hukukta yerine getirilmediğini ileri süren babanın başvurusunda, "aile hayatına saygı" hakkının ihlal edildiğine karar verdi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Mart 2016 15:10, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
AYM'den 'aile hayatına saygı' kararı

Anayasa Mahkemesi (AYM), çocuğu ile kişisel ilişki kurması yönünde verilen mahkeme kararlarına rağmen kişisel ilişki tesis edilmesini engellendiğini ve konu hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği ihlal kararı gereklerinin iç hukukta yerine getirilmediğini ileri süren babanın başvurusunda, "aile hayatına saygı" hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

İstanbul'da yaşayan Cengiz K, 2001 yılında eşi S.K'den boşanmak için Bakırköy 2. Aile Mahkemesi'ne boşanma davası açtı. Dava sürecinde çiftin çocukları E.C.K. ise annesinin yanında yaşamaya devam etti. S.K, eşinin kendisine şiddet uyguladığını ancak boşanmak istemediğini belirtti. Mahkeme de Cengiz K'nin aile içi şiddet eyleminde bulunması sebebiyle aldığı mahkumiyet hükmünü gerekçe gösterip boşanma davasını reddetti.

Bunun üzerine evlilik birliğinin uzun süredir fiilen bittiğini ileri süren Cengiz K, çocuğu ile arasında kişisel ilişki kurmasını ve velayet hakkının kendisine verilmesini talep ederek tekrar boşanma davası açtı. Davalı anne ise nafaka talebinde bulunarak karşı dava açtı. Dava dosyalarını birleştiren Şişli 2. Aile Mahkemesi, annenin tedbir nafakası talebini kabul edip belirlenen zamanlarda baba ile çocuğun kişisel ilişki kurmasına karar verdi.

Cengiz K, mahkeme kararına rağmen çocuğu ile kişisel ilişki kuramadığı ve çocuğuyla görüşme hakkının anne tarafından engellendiğini savunarak çeşitli zamanlarda mahkemeye başvurularda bulundu. Dava sürecinin tamamlanmasının ardından da mahkeme, çiftin boşanmasına ve çocuğun velayetinin anneye verilmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca çocuk ile babanın belirlenen zamanlarda görüştürülmesine de hükmetti.

Cengiz K, daha sonra çocuğu ile ilişki kurması konusunda kesinleşmiş mahkeme kararları olmasına rağmen bu engellemelerin şahsi girişimlerine rağmen kaldırılmadığını ve sorumluların cezalandırılmasını, çocuğu ile kişisel ilişki kararlarının icrasını sağlayacak imkanların sunulması ya da etkin tedbirlerin alınmaması nedenleriyle çocuğuyla olan aile bağının kopmak üzere olduğunu ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruda bulundu. AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesinde yer alan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti. AİHM, başvurucuya 17 bin avro tazminat ödenmesine karar verdi.

Başvurucu daha sonra çocuğunun kendisiyle görüştürülmesinin eski eşi tarafından engellendiğini, AİHM kararının kamusal makamlarca yerine getirilmediğini ileri sürerek Anayasa Mahkemesine başvuruda bulundu

Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Yüksek Mahkeme, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için danışmanlık tedbiri kapsamında gerekli etkin tedbirlerin alınmasını sağlamak üzere kararın ilgili mahkemeye gönderilmesine hükmederken, başvurucunun tazminat talebini de reddetti.

- Karardan

Başvurucuya tanınan kişisel ilişki kurma hakkının kaldırılması yönünde mahkemelerce bir kanaate varılmadığını aktaran Yüksek Mahkeme, aksine anneye karşı bağlılık geliştiren çocuğun uzun süredir görüşmediği başvurucudan duygusal olarak uzaklaşmasının çocuğun ruhsal gelişimin olumsuz yönde etkileyeceği, kişisel ilişkinin devamlılığının baba ile çocuk arasındaki ilişkinin kopmaması için kişisel ilişkinin devam etmesi kararının verildiğini belirtti.

Yaşanan süreçleri değerlendiren Anayasa Mahkemesi, aile hayatına saygı hakkının ihlal edilmesine ilişkin, şu görüşleri aktardı:

"Kamusal makamlarca gerçekleştirilen eylem ve işlemler incelendiğinde özellikle danışmanlık tedbiri kapsamında süratle hareket edilmediği, tedbiri uygulamakta görevli kamusal makam tarafından mahkemeye bir uygulama planı sunulmadığı, çocuk ve anne dışında kimsenin sürece dahil edilmediği, mevzuatta öngörülen sıklıkta çocuk ve ailesi ile görüşmeler gerçekleştirilmediği, tedbirin denetiminin mahkemece yapılmadığı, çocuğun gelişiminin belirli aralıklarla da olsa tedbir kapsamında gözlemlenmediği ve tedbirin amacının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun değerlendirilmediği, bu suretle başvurucunun çocuğu ile kişisel ilişki kurmasına imkan sağlayabilecek gereklerin kamusal makamlarca yerine getirilmediğinden aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber