MEB çalışanlarının yüzde 38'i mesleki sorunlardan rahatsız
Bağımsız Eğitimciler Sendikası tarafından 959 eğitim çalışanı ile bire bir araştırma-anket çalışması yapıldı. Araştırmada, eğitim çalışanlarının yüzde 38'i mesleki, yüzde 37'si ekonomik, yüzde 18'i demokratik ve yüzde 7'si de özlük ve sosyal sorunlardan rahatsız olduklarını belirttiler. Araştırmada eğitimciler, 'mesleki sorunlar' başlığı altında en önemli gördükleri sorunları şöyle sıraladılar;
''- İktidar değişiklikleriyle birlikte siyasal iktidarın tasarruflarıyla sık sık değişen eğitim politikalarının Milli Eğitimi 'yap boz' tahtasına çevirmesi,
- Atama, yükselme ve en ufak terfilerde bile siyasi-yerel tercihlerin ön planda tutulması,
- Bu konularda nesnel ve çağdaş ölçütlerin ısrarla konmuyor olmayışı, bilimden, teknolojiden ve gerekli eğitim materyallerinden yararlanmanın çok zor ve pahalı olması,
- Hizmet içi eğitim ve kursların kalite ve içeriğinin çok zayıf olması,
- Uygulamalı, bilimsel eğitim olanaklarından yoksun, kalabalık sınıflar ve donanımsız okullar''.
Araştırmada, eğitim çalışanlarının gelecekten ümitsiz olduğu sonucu ortaya çıktı. Eğitimcilerin yüzde 37'si sorunlarını ekonomi başlığı altında toplayarak şunları dile getiriyor:
''- Gayri Safi Milli Hasıladan ve bütçeden eğitime ayrılan payların dünya ortalamasının çok altında oluşuna bağlı olarak 'geleceği emanet ettiğimiz çocuklarımızın öğretmenlerine' reva görülen yoksulluk ücreti,
- Kamuda çalışan aynı eğitim ve nitelikteki bir çok memur ve işçiye, eğitimcilere oranlar üç, dört, hatta beş kat daha fazla ücret ödenmesi,
- Ders ücretlerinin ve eğitime hazırlık ödeneğinin; kapsam, miktar ve ödeme sıklığının çok sınırlı ve az oluşu,
- 800 bin eğitimcinin, Silahlı Kuvvetler mensuplarına ait 'OYAK' benzeri ikinci bir sosyal güvenlik kuruluşuna sahip olamaması,
- Öğretmenlerin konum ve kimliğine uygun düşmediği halde, ikinci, hatta üçüncü ek iş yapmaya zorlayan politika yapıcıların sorumsuz ve duyarsız tutumları''.
Eğitim çalışanları 'demokratik sorunlar' başlığı altında ise bakanlığın daha demokratik bir şekilde yönetilmesini istiyor. Çalışanlar, okul ve kurum yöneticilerinin, öğretmenler ve diğer çalışanların öğrenci ve veli temsilcilerince seçilmeleri gerektiğini belirtiyorlar. Tüm antidemokratik yasalar, genelgeler, sicil uygulamaları ve disiplin yönetmeliklerinin kaldırılarak Milli Eğitim Bakanlığı'nın tüm kurul ve komisyonlarının katılıma, demokrasiye ve şeffaflığa açık hale getirilmesini istiyorlar. Öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının özlük ve sosyal sorunlarla ilgili olarak şikeyetçi oldukları konunun başında ise doğum, ölüm ve evlilik gibi benzeri yardımların günümüz şartlarına göre çok komik miktarlarda kalması belirtiliyor.
aa