Bakan Çelik: 4. sınıfta çocuklar 'tense'' diye başlar, son sınıfta bu 'tense' tansiyona dönüşür
Çalıştayın açılış töreninde konuşan Millî Eğitim Bakanı Doç.
Dr. Hüseyin Çelik, Türkçe ve yabancı dil öğretiminde ciddi problemler
bulunduğunu söyledi. Avrupa Birliği'nin, Türkiye için önemli hedeflerden biri
olduğunu hatırlatan Bakan Çelik, ?Peki Türkiye'nin AB hedefi olmasaydı bizim
yabancı dil meselemiz olmayacak mıydı, şüphesiz ki olacaktı? diye konuştu.
Problemlere küresel açıdan bakmak gerektiğini vurgulayan Bakan Çelik,
küreselleşmenin zararlı olup olmadığını tartışmanın bir anlam taşımadığını,
küreselleşmeye karşı çıkmanın onun etki alanından çıkmayı sağlamayacağını
söyledi.
Fransa'da Ermeni soykırımının inkarını suç sayan tasarı kabul edildiği zaman
gazetecilerin kendisine okullarda Fransızca'yı yasaklayıp yasaklamayacaklarını
sorduklarını anlatan Bakan Çelik, ?bunu aklının köşesinden bile geçirmediğini?
söylediğini hatırlattı. Bakan Çelik, ?Biz Çanakkale Savaşı'nı yaptıktan sonra
Türk okullarından İngilizce derslerini kaldırdık mı? Fransa'nın bize yaptığı
haksızlıklara karşı mücadele vereceksek, bunun için bile çok iyi yabancı dil
bilmemiz gerekiyor? diye konuştu.
Bakan Çelik, Almanya'da Türk ailelerin, çocuklarının iyi Almanca öğrenmesine
yeterince önem vermedikleri için bu çocukların özürlülerin gitmesi gereken
kurumlara gönderildiklerini ifade etti.
?Bizim dünyayı çok iyi kavramamız, yabancı dil meselesini ciddi şekilde
halletmemizi gerektirir? diyen Bakan Çelik, göreve geldiğinde bunun üzerinde
durduklarını söyledi. Türkiye'deki sıkıntılardan birinin ?yabancı dilde eğitim?
olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, bu yöntemle Türkiye'nin ?kendisini
kandırdığını? belirtti.
Yabancı dille eğitim yapan okullarda öğrencilerin ne yabancı dili iyi
öğrendiklerini ne de yabancı dille eğitim yapılan dersleri iyi öğrendiklerini
söyleyen Bakan Çelik, ?Matematik, Fizik, Kimya gibi dersler İngilizce okutuluyor
gibi gösteriliyordu ancak kağıt üzerinde birbirimizi kandırıyorduk. Biz bu
komediye son verdik, hazırlık sınıfını da kaldırdık? dedi.
Hazırlık sınıfı bulunan liselerin artmamasından yana olduğunu dile getiren Bakan
Çelik, şöyle konuştu: ?Yabancı dil eğitimi bizim için hayati öneme sahiptir ama
yabancı dilde eğitimi bir tabu haline getirmeden, yasaklamadan çok
sınırlandırmamız gerekiyor dedik ve bunu yaptık. Türkiye'de 6-7 lisemizde
hazırlık var. Çok zorlasanız bunu 10 liseyle sınırlı tutabilirsiniz. Bunu çok
daha öteye taşımanın anlamlı olmadığını düşünüyorum.?
Türkiye'deki vakıf üniversitelerinden 13'nün ?yabancı dilde eğitim? yaptığını
belirten Bakan Çelik, ?yabancı dilde eğitimin ne kadar yapıldığının sorgulanması
gerektiğini? kaydetti.
Yabancı dil eğitiminin 4. sınıftan itibaren başladığına işaret eden Bakan Çelik,
?Bizde yabancı dil eğitimi maalesef çok formel yapılır, gramer ağırlıklı
yapılır. İlköğretim 4. sınıftan itibaren başlar, artarak devam eder. Fakat 4.
sınıfta da çocuklar ?tense' diye başlar, son sınıfa kadar gelirler, bu ?tense'
tansiyona dönüşür. Maalesef çocuklarımız gerçek manada dil öğrenemezler? diye
konuştu. Bakan Çelik, çalıştayda varılacak sonuçların yol gösterici olacağını
söyledi.
TOBB ETÜ Rektörü Prof. Dr. Tahsin Kesici de yıllardır okullarda yabancı dilin
öğretilemediği veya az öğretilebildiği eleştirileri yapıldığını kaydetti. Dil
öğrenmek için mutlaka o dilde eğitim yapmanın şart olmadığını vurgulayan Kesici,
üniversitelerinde yabancı dil hazırlık eğitimi verildiğini ancak derslerin
Türkçe işlendiğini belirtti. Kesici, İngilizce'nin yanı sıra ikinci bir dili
seçmenin zorunlu tutulduğunu anlattı. Almanca'nın en çok tercih edilen ikinci
yabancı dil olduğunu söyleyen Kesici, bunu İspanyolca ve Rusça'nın izlediğini,
ayrıca denemek amacıyla akşamları Çince kursu da başlattıklarını anlattı.
Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özcan Demirel de çalıştayı
düzenleme nedenlerini anlatırken, yabancı dil eğitimindeki sorunlara çözüm
getirmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin aday olduğu AB'nin dil politikası bulunduğunu ifade eden Demirel,
Türkiye'nin de yabancı dil eğitim politikasını belirlemesi gerektiğine işaret
etti. Demirel, yabancı dil programları hazırlanırken AB'deki programlarla uyum
içinde olmasının önem taşıdığını vurguladı. Yabancı dil eğitiminde ölçme ve
değerlendirmenin de önem taşıdığını söyleyen Demirel, Talim ve Terbiye Kurulu
bünyesinde böyle bir merkez kurulabileceğini kaydetti.
Açılış töreninin ardından uzmanlar, gruplara ayrılarak çalışmalarına başladı.
Çalıştay, yarın sona erecek.