Kumpas'ın mağduru Emniyet Müdürü: Kamuoyu bilinçli meşgul edildi

HİLAL ÖZTÜRK

Emniyet'teki FETÖ yapılanmasına karşı ilk olarak harekete geçen ve bu nedenle çok sayıda kumpasa maruz kalan eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, KARAR'a konuştu. FETÖ'nün sadece Emniyet'teki yapılanmasıyla kamuoyunun bilinçli olarak meşgul edildiğini belirten Arslan, "Asker, adliye, ekonomi, TİB, TÜBİTAK, Adli Tıp, BDDK ve devletin tüm sistemine sızılıp devletin ele geçirilme çalışmaları gözden kaçırıldı" dedi.

İLK ENGEL BİZDİK

FETÖ yapılanmasına karşı 90'ların sonunda ilgilileri bilgilendirdiğini belirten Arslan, önce asılsız haberler, sonra görevden alınması ve nihayetinde akla hayale gelmeyecek iddialarla tutuklanmasına varan süreci yaşadığını söyledi. Arslan, "Beni hedef seçtikleri konusunda meslektaşlarımdan bilgi alıyordum fakat bu kadar aşağılık, düzmece argümanlarla bir operasyona monte edilip tutuklanacağımı hayal bile etmiyordum" dedi.

Arslan kendisi, Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya'nın yüksek terfi şurasında FETÖ'cülerin hak etmeden terfi isteklerine engel olan kişiler olarak görüldüklerini belirterek, şöyle dedi: "Çünkü İstihbarat Dairesi'nde tamamına yakın, KOM Dairesi'nde de yarıya yakın etkin olmuşlardı. Pazartesi-perşembe günleri Emniyet Genel Müdürü'nün odasında, genel müdür yardımcılarıyla yaptığı değerlendirme toplantılarında bu durumu ve bazı illere yapılan atamaları açıkça eleştirdim. AK Parti hükümetince göreve getirilen ve Fetullahçı örgütlenmeye karşı olmalarıyla bilinen Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü, Celal Uzunkaya ve bazı etkin müdürlerin görevden alınması gerekiyordu ki Emniyet teşkilatına gözdağı verilsin."

CEZAEVİNDEN UYARDIM

Tutuklu olduğu cezaevinden Uzunkaya ve dönemin Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir'i uyararak, onlara da operasyon yapılacağını bildirdiğini söyleyen Arslan, şunları söyledi: "Dediğim gibi oldu ve hepsine operasyon yaparak görevden uzaklaştırıldılar. Ondan sonra Emniyet'te zaten epey mesafe kazanmış olan FETÖ'cü örgütlenmenin önü tam açılmış oldu."

SİLAHLI GÜCÜ VARDI

Yapılan propagandalarla bu yapının silahsız olduğu imajının kamuoyuna yerleştirildiğini söyleyen Arslan, ekledi: "Halbuki bu yapı silahlı bir örgütlenmedir. Henüz fazla gelişmemiş, kurumların içine sızmamış diğer örgütler için silah temin edip militanlarını silahla donatması alışılmış bir çalışma şeklidir. Ancak bunlarda silahlanma yasal boşlukları kullanarak farklı şekilde gerçekleşmiştir. Poliste, jandarmada, orduda da zaten silahla donatılmış mensupları bulunmaktadır. Çünkü bu silahlı güç örgütün emrindedir ve gerektiğinde kullanılacaktır. Ve kullanıldı da. Bırakın darbede, savaşta bile yapılmayacak katliam yaşattılar."

İSTİHBARAT İSTİSNASIZ ELLERİNDEYDİ

Arslan, FETÖ üyesi eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in görevden alınması ve yerine şimdiki Denizli Emniyet Müdürü olan Hüseyin Namal'ın getirilmesinden sonra yaşananları şöyle anlattı: Başkan değişti ama İstihbarat Daire Başkanlığı'nın istisnasız bütün personeli bu örgüt mensuplarından oluşuyordu. Kendilerinden olmayanları ya baskıyla ayrılmaya zorlamışlar ya da küçük illere tayin etmişlerdi. Hatta cemaate gönül vermiş olmasına rağmen, hukuksuzluk ve vicdansızlık yapmayacak kişileri dahi bu birimden uzaklaştırmışlardı. Hüseyin Namal onlar için bir handikaptı. Amaç onu görevden aldırmaktı ve başarılı oldular.