Hastaneye yürüyerek gittiler, 'bıçak parası' verip felçli çıktılar

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 14 Ocak 2007 08:48, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye'de sağlık alanında yaşanan skandalların ardı arkası kesilmiyor. Erzurum Atatürk Üniversitesi Aziziye Araştırma Hastanesi'nde ameliyat olan iki genç, yürüyerek girdikleri hastaneden felçli olarak çıktı.

Vücutlarında kamburluk rahatsızlığı bulunan 13 yaşındaki Nurcan Fırat ile 16 yaşındaki Ramazan Kılıç, tedavi için gittikleri hastaneden tekerlekli sandalye ile ayrılmak zorunda kaldı. Ameliyatı gerçekleştiren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Okur'a muayene ücreti ve 'bıçak parası' verdiklerini iddia eden aileler, haklarını mahkemede arayacaklarını söylüyor.

Balıkesir'in Edremit ilçesinde ikamet eden Sulhattin Fırat, Ekim 2005'te akrabalarını ziyaret için gittiği Erzurum'da, kifozkolyoz (yana ve öne doğru kamburluk) hastası olan kızı Nurcan Fırat'ı (13) tedavi ettirebileceğini öğrendi. Fırat, kızını akrabalarının tavsiyesi üzerine Ortopedi Uzmanı Prof. Dr. Ali Okur'a muayene ettirdi. Baba Fırat'ın iddiasına göre; Prof. Dr. Ali Okur muayenenin ardından ameliyata karar verdi. Bunun için de aileden bin 500 YTL 'bıçak parası' istedi. SSK emeklisi baba Fırat, maddi durumunun iyi olmamasına rağmen parayı temin ederek doktora verdi. Baba Fırat, Doktor Okur'a ameliyat olan bütün hastaların bıçak parası verdiğini savunuyor. Sulhattin Fırat, ameliyatın riskli geçebileceği ihtimali olursa vazgeçeceğini söylediği Doktor Okur tarafından sert şekilde azarlandığını söylüyor. Fırat, "Ali Okur bana 'Sen doktor musun? Ne bilirsin ben kızını iyileştireceğim.' diyerek kızdı. Bana hastalık ve yapılacak ameliyat hakkında bilgi vermedi. Ameliyat öncesinde bana bir kâğıt imzalattılar. Okur, ameliyattan sonra kızımın felç olduğunu, bunun ilaçla geçeceğini iletti. Ardından kızımı ikinci bir ameliyata aldı. Sebebini sorunca asistanları, 'Sen çok konuşuyorsun' diye bana kızdı. Kızımı tekrar ameliyata almak istediler. Ben buna izin vermeyerek kızımı memlekete getirdim." ifadelerini kullanıyor. Sulhattin Fırat, ameliyatın ardından kızının yürüme yeteneğini kaybettiği için okuluna devam edemediğini, yaşadıklarını Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a anlatarak yardım istediğini kaydediyor.

Ali Okur'un ameliyatından sonra felç olduğu ileri sürülen bir diğer hasta ise 16 yaşındaki Ramazan Kılıç. Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde oturan Ahmet Kılıç, kifoz (kamburluk) hastalığı olan ilköğretim 6. sınıf öğrencisi oğlu Ramazan'ı tedavi için Ekim 2005'te Prof. Dr. Okur'a götürdüğünü ve özel muayene için 90 YTL ödediğini söylüyor. Tedavi ve tahlillerden sonra Okur'un, oğlunu hastaneye yatırarak ameliyat yapacağını bildirdiğini anlatan Kılıç, şunları söylüyor: "Ali Okur, maddi durumumu sordu. Durumumun iyi olmadığını söyleyince bin 500 YTL bıçak parası istedi. Kendisiyle pazarlık yaparak 750 YTL ödedim." Çocuğunun ilk ameliyattan sonra felç olduğunu belirten Kılıç, "Buna sorulmadan çocuğum 3 kez daha ameliyata alındı. İyileşme umudunu kaybedince çocuğumu İzmir Ege Üniversitesi Araştırma Hastanesi'ne götürdüm. Buradaki doktorlar ameliyat sırasında sinir damarlarının kesildiği, omurgalarda kullanılan platinlerin yanlış monte edildiği için çocuğumun felç geçirdiğini ifade ettiler." diyor.

Hasta yakınları 5 milyon YTL'lik tazminat davası açtı

Mağdurların avukatlığını üstlenen Van Barosu'ndan Mustafa Aladağ, ameliyatı yapan hastane ve sorumluları aleyhine tazminat davası açtıklarını söyledi. Aladağ, ameliyat öncesi hasta yakınlarına, hastalık ve ameliyat riski hakkında bilgi verilmemesi, hasta yakınlarından yasal olmayan bıçak parasının alınması ve yanlış tedavi sonucu mağdurların maddi ve manevi zarara uğradıklarını dile getirdi. Avukat Aladağ, üniversite aleyhine Kılıç ailesi için maddi ve manevi olarak 2 milyon 460 bin YTL, Fırat ailesi bireylerinin uğradıkları maddi ve manevi zararları karşılığında da 2 milyon 410 bin olmak üzere toplam 4 milyon 870 bin YTL'lik tazminat davası açtıklarını kaydetti. Bıçak parası aldığı ve iki kişinin felç olmasına sebep olduğu iddia edilen Prof. Dr. Ali Okur, suçlamaları cevapsız bıraktı. Randevu taleplerini reddeden Okur, telefonu muhabirimizin yüzüne kapattı. Atatürk Üniversitesi yönetimi ise doktor ve hastane yönetimi hakkında idari soruşturma açtı. Rektör Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz, iddialar sebebiyle hoca hakkında inceleme başlattıklarını, raporun hazırlanmasının ardından gerekli açıklamanın yapılacağını söyledi. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı ve Tabipler Odası'nın ihmal ve bıçak parasından dolayı başlattığı soruşturma ise sürüyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber