Öğretim elemanlarının disiplin cezalarıyla ilgili tasarı TBMM'de bekliyor

21 Mart 2016 tarihinde Meclise sevk edilen Öğretim Elemanlarının Disiplin Cezalarını düzenleyen yasa tasarısı halen GÜNDEMDE bekliyor

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 18 Kasım 2016 12:36, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Öğretim elemanlarının disiplin cezalarıyla ilgili tasarı TBMM'de bekliyor

2547 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin (b) fıkrasında;" Öğretim elemanları, memur ve diğer personele uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, yönetim görevinden ayırma, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezalarıdır. Hangi fiillere hangi disiplin cezasının uygulanacağı, bu bentte sayılan kişilerin disiplin işlemleri ve disiplin amirlerinin yetkileri, Devlet Memurlarına uygulanan usul ve esaslar da göz önüne alınmak suretiyle Yükseköğretim Kurulunca düzenlenir." hükmü yer almaktaydı.

Söz konusu hükmün Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle açılan iptal davasında Anayasa Mahkemesi 14/01/2015 tarihli, E:2014/100, K:2015/6 sayılı kararında özetle; "Suçta ve cezada kanunilik" ilkesi uyarınca hangi eylemlerin yasaklandığı ve bu yasak eylemlere verilecek cezaların hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde yasada gösterilmesi, kuralın açık, anlaşılır ve sınırlarının belli olması gerekmektedir. İptali istenen düzenlemede Yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim elemanlarına, memurlara ve diğer personele uygulanacak cezalar sayılmakla birlikte hangi fiillere hangi disiplin cezasının uygulanacağı açıkça yasada belirtilmeyerek bu hususun düzenlemesinin Yükseköğretim Kuruluna bırakılması hukuki belirlilik ve suçta yasallık ilkeleriyle bağdaşmadığından anılan düzenlemeler Anayasa'nın 2. ve 38. maddelerine aykırı bulunmuştur. Ayrıca kamu görevlileri olarak memurların ve öğretim elemanlarının disiplin işlemleri ile ilgili kuralla getirilmiş bir kanuni güvence bulunmadığı ve hangi fiillerin hangi disiplin cezalarını gerektireceğinin Anayasa'nın 128 ve 130 uncu maddelerinde yer alan hükümler gereğince kanunla düzenlemesi gereken hususlar olduğu belirtilerek, 2547 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin (b) fıkrasının ikinci cümlesinin iptaline ve yine iptal hükmünün kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından (07/04/2015 tarihinden yayımlandı) başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi kararı için TIKLAYINIZ.

Bu iptal kararından sonra, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 53 üncü maddesine dayanılarak çıkarılmış bulunan 21/8/1982 tarihli ve 17789 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Yükseköğretim Kurumlan Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği"nin yasal dayanağı kalmadığından uygulanamaz hale gelmiştir ve konu hakkında yasal düzenleme yapılması gerekmiştir. Zira Anayasa Mahkemesin iptal kararının yürürlüğünü dokuz ay ertelemesinin nedeni de ortaya çıkacak yasal boşluğun yeni yapılacak düzenleme ile giderilmesini sağlamaktır.

Her ne kadar Anayasa Mahkemesi iptal kararının 07 Nisan 2015 tarihinden başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermiş olsa da, bu konu hakkında hazırlanan yasal düzenleme meclise ancak 21 Mart 2016 tarihinde sevk edilebilmiştir. Kanun tasarısı için TIKLAYINIZ.

Söz konusu kanun tasarısının son durumuna TBMM kayıtlarından baktığımızda halen bazı komisyonlar tarafından konu ile ilgili raporların verilmediğini ve "GÜNDEMDE" kaldığı görülmektedir.

Öte yandan, Anayasanın 153 üncü maddesine göre yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesinin iptal kararının, bu karardan önce açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerektiği açıktır. Zira Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından verilen 29.04.2015 tarih ve 2013/826 E., 2015/1654 K. Sayılı kararda da, Anayasa Mahkemesi iptal kararının Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de Anayasa Mahkemesince bir kanunun ya da belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde eldeki davaların Anayasaya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesinin, Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemeyeceği, Anayasa Mahkemesinin söz konusu iptal kararının bu karardan önce açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerektiği belirtilerek disiplin cezalarının yasal dayanağının Anayasaya ve hukuka aykırı olduğunun Anayasa Mahkemesi kararı ile ortaya konulduğu hüküm altına alınmıştır.

Bu kapsamda Meclise sevk edilen kanun tasarısı henüz yasalaşmadığından, öğretim elemanı ve yükseköğretim kurumlarında görevli diğer çalışanlar hakkında üniversiteler tarafından verilen disiplin cezaları ile ilgili açılan iptal davalarında, disiplin cezaları mahkemeler tarafından tek tek iptal edilmektedir.

Hukuki boşluğun uzun süredir devam ettiği göz önünde bulundurulduğunda, bu konu ile ilgili sürecin hızlandırılması ve kanun tasarısının bir an evvel yasalaşması üniversite personelinin disiplin işlemlerinin daha sağlıklı yürümesini sağlayacaktır.

Yavuz Selim KAPLAN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber