'ABD'deki seçimlerden sonra Türkiye'de yep yeni bir ufuk açılacaktır'

-Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin barındığı kentlerin belediyelerine hangi imkanların verilebileceği konusunu Bakanlar Kurulunda gündeme getirdiklerini söyledi.

Kaynak, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen ''AK Parti Yerel Yönetimler Başkanları 4. Bölge İstişare ve Değerlendirme Toplantısı''nın açılışında yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'da Türkiye'nin bölünme ve işgalin eşiğinden döndüğünü dile getirdi.

Türkiye'nin bu kritik eşikten dönmesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok büyük etkisi olduğunu aktaran Kaynak, "Türkiye'yi bölünmenin ve işgalin eşiğinden döndüren liderimiz Recep Tayyip Erdoğan, gazi değil midir? O sebeple ben eğer kendisi kızmazsa gazi Recep Tayyip Erdoğan olarak ifade etmeye devam edeceğim. Gaziantep'e, gazi bir lider kardeşlik yapacak." diye konuştu.

Kaynak, belediyeciliğin doğumdan ölüme kadar birçok alanı kapsayan bir hizmet alanı olduğunu söyledi. Gelinen noktada Bursa ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin deniz taşımacılığı yaptığını hatırlatan Kaynak, "Yerel yönetimlerimiz gelecekte öyle güçlenecek ki bölgesel uçuşların da altından kalkacaktır. Onu da başaracaklardır." dedi.

Refah Partisi döneminde, 1989'da Kahramanmaraş'ta belediyeciliğe başladığını, toplantıdaki en eski belediyecilerden biri olduğunu belirten Kaynak, o zamanki yasalarda da belediyelerin doğumdan ölüme her hizmeti yapmakla görevli olduğuna dair hükümler içerdiğini, ancak hiçbir yetkisi olmadığını ifade etti.

O dönemde bir okula veya camiye gönderilecek bi kaç kamyon kumun bile gelecekte karşılarına çıkabildiğini, hatta bir yetime veya yoksula gönderilecek yardımın sorun olabildiğini dile getiren Kaynak, şöyle konuştu:

"Allah'a hamd olsun ki, AK Parti'nin ve belediyecilikten gelen bir liderin getirdiği yasalarla artık bunları yapabiliyoruz. Kahramanmaraş'ta geçtiğimiz günlerde belediyelerimizin yaptığı okulu açtık. Kütüphane, kültür merkezi gibi alanların açılışı gerçekleştiriyoruz. Bunların hiçbirini yapmamız o zamanki mevzuat çerçevesinde mümkün değildi. Ama biz bunlarla yetinmiyoruz. Çünkü belediyelerimiz bizim kalkınma, kentleşme hamlemizin en önemli yüklenicileridir. O yüzden Bakanlar Kurulumuzda belediyelerimizin o kadar yükünü kolaylaştırmak için hangi imkanları vermemiz gerektiğini konuştuk. 5-6 kentimiz Türkiye'nin muhacir yükünün yarısını karşılıyor. Acaba muhacirlerimizi barındıran belediyelerimize hangi imkanları daha verebiliriz. Bunları Bakanlar Kurulunda gündeme getirdik."

- "Türkiye'nin asla hiçbir yeri istila niyeti yoktur"

Hükümetin bir yandan 15 Temmuz hain darbe girişiminin oluşturduğu problemlerle uğraşırken bir yandan da Güneydoğu'da terörün bir daha asla baş kaldıramaması için terörle mücadele ettiğini belirten Kaynak, terör örgütüne asla fırsat vermeden, mücadeleye devam edileceğini bildirdi.

Tüm bunları kararlılıkla yürütürken Suriye'de Fırat Kalkanı Harekatı'nın gerçekleştirildiğini, Musul'da da önemli çalışmaların hayata geçirildiğini aktaran Kaynak, geçtiğimiz günlerde Kızılay ve AFAD aracılığıyla temin edilen 108 tır yardım malzemesinin Gaziantep'ten Musul'a gönderildiğini, dün itibarıyla da bölgeye ulaştırıldığını anımsattı.

Bölge halkının rahata kavuşmasını arzuladıklarına işaret eden Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Suriye'de insanların başına gelenin, Irak'ta ve Musul'da başlarına gelmesin istiyoruz. O yüzden 108 tır kamp malzemesi gönderdik. Orada BM gözetiminde daha önce kurulan 10 kamp vardı. Gıdalarını sağlayalım, orada barınsınlar istiyoruz. Suriye'de Fırat Kalkanı Harekatı'nı yapıyoruz. Suriye'nin içinde Gaziantep, Kilis ve Hatay'ın hemen bitişiğinde zeytinlik dediğimiz bölgede 171 bin Suriyeli var ve bunlar evinden edilmiş vaziyetteler. Bizim yerel yönetimlerimiz oradaki kardeşlerinin de ekmeğini, içme suyunu götürüyorlar. Her gün günlük gıdalarını, taze ekmeklerini ulaştırıyorlar. Cerablus 5,5 yıl sonra 40 bin insanın cıvıl cıvıl neşeli kendi hayatlarını sürdürdükleri bir yer haline geldi. Cerablus'taki bu başarı Allah'ın izniyle Suriye'nin diğer yerlerinde ve belki de Irak'ın kuzeyinde de gerçekleşecek. Türkiye'nin asla hiçbir yeri istila niyeti yoktur. Türkiye 786 bin kilometrelik şehit kanlarıyla sulanmış vatan toprağında insanlarını mutlu ve müreffeh yaşatabilmek için Suriye'de ve Irakta var olmak zorunda. Var olmadığımız takdirde oradan bize terör ve teröristin sirayet ettiğini hep birlikte gördük."

- " Türkiye'nin 5,5 yıldır söylediği bu değil miydi"

Türkiye'nin vizyoner bir lidere sahip olduğunu dile getiren Kaynak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 5,5 yıl önceden beri ısrarla söylediği "Suriye'deki güvenli bölge" fikrindeki haklılığının Fırat Kalkanı Harekatı ile ispatlandığını kaydetti.

Kaynak, "Bizler duyarlı toplumlar olarak onları kendi ülkelerinde güvenli bölgelerde tutabilirsek, onlar kendi ülkelerinde kalırlar. Kendi ülkelerinde hayatlarını sürdürecekleri ihtiyaçları karşılayalım, kendilerinden oluşmuş yerel güçleri eğitip donatalım ve kendi ülkelerinde barınsınlar. Türkiye'nin 5,5 yıldır söylediği bu değil miydi? Cerablus gösterdi ki, bu çok doğru bir çalışma ve proje. Allah'a hamdolsun harekatın 88'inci gününe girdik, o günden beri Türkiye'ye sirayet eden asla terörist yoktur, asla kontrolsüz geçiş yoktur, Fırat'ın batısında. Allah'a hamdolsun, Fırat Kalkanı Operasyonu ile ne kadar doğru bir liderlik, ne kadar ufku açık, doğru tespitler etmiş bir liderin olduğu ortaya konmuştur." diye konuştu.

"Nasıl DEAŞ terör örgütünü üretip bu topraklara gönderip silahlandırdılarsa şimdi de Irak'ta Haşdi Şabi ile aynı oyun ortaya konunuyor"

- "20'ye yakın ülkede FETÖ okullarıyla ilgili çalışmalar başarılı neticeler vermiştir. Bunlar Maarif Vakfına devredecektir. Bu durum Türkiye'nin dış politikada ulaştığı gücün, itibarının göstergesidir. Allah'ın izniyle ABD'deki seçimlerden sonra Türkiye'nin önünde yepyeni bir ufuk açılacaktır"

- Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Irak'ta Haşdi Şabi ile yeni bir oyun ortaya konmaya çalışıldığını belirterek, "Türkiye Musul'da asla böyle bir hadiseye müsaade etmeyecektir. Telafer'de Kerkük'te asla bir mezhep savaşının fitilinin ateşlenmesine müsaade etmeyecektir. Türkiye gerek Musul'da gerek Suriye'de insanların güvenliğini temin etmek için her şeyiyle var olacaktır." dedi.

Kaynak, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen ''AK Parti Yerel Yönetimler Başkanları 4. Bölge İstişare ve Değerlendirme Toplantısı''nın açılışında, belediye başkanlarının, merkezi yönetimle uyum içerisinde oldukları takdirde Türkiye'nin kalkınması ve insanların mutluluğunun artacağını söyledi.

AK Parti'nin yerel yönetimlere büyük önem verdiğini ve onları Türkiye'nin kalkınmasının önemli aktörleri olarak gördüğünü anlatan Kaynak, Gaziantep' in baklava, fıstık, lahmacun üçlemesinden, tarih, kültür ve ticaret üçlemesine adım attığına, kentin son olarak da bu ünvanlarına "Ensar şehri"ni kattığına dikkati çekerek, Türk milletinin ve kendilerine sığınan Suriyelileri muhacir ve misafir gördüğünü vurguladı.

Kaynak, AB'nin mali yardım ve geri kabul anlaşmaları çerçevesinde, "mülteci sorunu" olarak gördükleri bu meseleyi Türkiye'ye yardım ederek çözme gayretinde olduğunu anımsatarak şunları kaydetti:

"Bizim milletimiz, belediyelerimiz, devletimiz muhacirler için 12,5 milyar dolar BM kriterlerine göre hizmet üretmişlerdir. Yine bizim yerel yönetimlerimizin, sivil toplum örgütlerimizin, vakıf ve derneklerimizin insanımızın ürettiği hizmetin karşılığı da yine 12,5 milyar dolardır. Türkiye içinde barındırdığı 3 milyon mülteciye 25 milyar dolarlık hizmet üretmiştir. AB 'Hem geri kabul anlaşmasını uygulayın hem birebir anlaşmasını uygulayın hem de Türkiye'den Avrupa'ya izinsiz göç olmasın, biz de 3 milyar avro verelim' diyor. İyi verin, 'Onu da doğrudan size vermeyelim. Onu da size kendi sivil toplum kuruluşlarımız vasıtasıyla verelim. 'Türkiye asla kendi izzetini, onurunu ayaklar altına aldırmayacaktır. Türkiye kendi bütçesine, hazinesine asla bir para istemiyor. Türkiye, 'Siz yardım yaparsanız işte mülteci ama siz yardım yapmazsanız bunlar bizim misafirimizdir. Bunlar insandır, diline, dinine, ırkına bakmadan bu insanlara gereken yardımı yaparız Allah'ın izniyle' diyor. O sebeple AB birebir anlaşması çerçevesinde 'Biz eğitimlisini, para getirenini, varlıklısını, yakışıklısını, güzelini alırız. 'Asla böyle bir şeye Türkiye müsaade etmeyecektir. Türkiye için hadise şudur. Suriye'de 2001 Martı'nda bir diktatör kendi insanları üzerine bomba yağdırmaya başlamıştır. Türkiye açık kapı politikası uygulamıştır. Türkiye'nin bu politikası devam edecektir. Türkiye meseleye insanlık meselesi olarak bakıyor. Türkiye bu insanlık meselesinde elinden geleni Allah'ın izniyle sonuna kadar yerine getirir."

- "ABD'deki seçimlerden sonra Türkiye'nin önünde yepyeni bir ufuk açılacaktır"

Türkiye'nin ne kadar etkin bir dış politika izlediğini Pakistan gezisinde bir kez daha gördüğünü anlatan Kaynak, Pakistan'ın FETÖ'ye bağlı okullarda görev yapan öğretmenleri ayın 20'sinden itibaren sınır dışı edeceğini belirterek "Şu ana kadar 20'ye yakın ülkede FETÖ okullarıyla ilgili çalışmalar başarılı neticeler vermiştir. Bunlar Maarif Vakfına devredecektir. Bu durum Türkiye'nin dış politikada ulaştığı gücün, itibarının göstergesidir. Allah'ın izniyle ABD'deki seçimlerden sonra Türkiye'nin önünde yepyeni bir ufuk açılacaktır. Bizim için odakta insan vardır. İnsan olan her yerde, mazlumum, mağdurum, yardıma muhtacım diyen her yerde de Türkiye olacaktır." dedi.

Kaynak, Türkiye'nin Musul'da, Irak'ta, Suriye'de insanları ayırt etmeden yardım ulaştırdığını ancak Suriye'deki gibi bir oyunun Musul'da da sergilenmeye çalışıldığını belirterek, Türkiye'nin buna asla izin vermeyeceğini bildirdi.

- "Mezhep savaşına izin verilmeyecek"

"Nasıl DEAŞ terör örgütünü üretip bu topraklara gönderip silahlandırdılarsa şimdi de Irak'ta Haşdi Şabi ile aynı oyun ortaya konunuyor." diyen Kaynak, 100'den fazla ülkeden toplanmış başıbozuklar çetesi olan DEAŞ terör örgütünün çok kısa sürede Irak ve Suriye topraklarının 4'te birinden fazlasını ele geçirdiğine işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ellerinde silahlar var. Buralarda bu insanlara verilen silahlar var. Bunlar kimin ürettiği silahlar, Batılı ülkelerin. Bir tankımız tahrip edilmişti. Tankımızı tahrip eden tanksavar, milan marka ve Alman malı. Şimdi aynı şeyi Musul'da maalesef Haşdi Şabi ile yapmak istiyorlar. Orada da Şiilik adına cinayet işleyen bir örgüt. Türkiye Musul'da asla böyle bir hadiseye müsaade etmeyecektir. Telafer'de Kerkük'te asla bir mezhep savaşının fitilinin ateşlenmesine müsaade etmeyecektir. Türkiye gerek Musul'da gerek Suriye'de insanların güvenliğini temin etmek için her şeyiyle var olacaktır. Çünkü, Türkiye'nin güvenliği Suriye'den, Irak'tan başlar. Batılılar bilmeliler ki Avrupa'nın güvenliği de Türkiye'den başlar. Dünya nüfusunun önemli bir bölümünün göçmen haline geldiği bu coğrafyada, Suriye'de insanların yüzde 60'nın başka ülkelere gittiği bir dönemde, Avrupa'nın güvenliğinin Türkiye'den başladığını, Avrupalı müttefiklerin öğrenmesi, bilmesi lazım."

- "İstikrarsız, güvensiz Türkiye'nin Avrupa'ya bir faydası olmayacaktır"

Başbakan Yardımcısı Kaynak, Türkiye'nin terörle mücadelesine asla dil uzatılmaması gerektiğini ifade ederek, "Şöyle düşünün AB ülkeleri bize şantaj yapıyor, 'Terörle mücadelenizi gevşetin. Terörle mücadele yasanızı gevşetin.' Niye gevşetelim. Antep'te bir çocuğa daha bombalı elbise giydirilisin, 56 kişi daha şehit olsun diye mi? Niye gevşetelim. İstanbul Atatürk Havalimanı bir daha bombalansın, iş adamı, işçi bir sürü insan bir daha can versin diye mi? Türkiye'nin terörle mücadelesinde asla taviz verilmeyecek. Türkiye'nin istikrarı Avrupa için de önemlidir. Biz terörle mücadele yasamızı gevşetelim Derik'te Muhammet Fatih Safitürk'ler, kaymakamlar bir daha mı suikaste uğrasınlar. İstikrarsız Türkiye'nin, güvensiz Türkiye'nin Avrupa'ya asla bir faydası olmayacaktır." dedi.

Kaynak, Türkiye'nin Rusya ve Ortadoğu ülkeleriyle yeni girişimlerine, Afrika'daki insani yardımlarına dikkati çekerek, "Biz kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi sürdürdüğümüz takdirde Türkiye gelecek 10 yılların lider ülkesi olacaktır." diye konuştu.