Erdoğan'dan AB'ye: Daha ileri giderseniz sınır kapılarını açarız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Wow Otel'de KADEM Adalet ve Kadın Kongresi'ne katılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan AB'ye: Topunuz müzakere dursun dese ne yazar. Daha ileri giderseniz sınır kapılarını açarız

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 25 Kasım 2016 11:38, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

"Bugün burada bulunan dünyanın farklı ülkelerinden bakan, bilimadamı, STK temsilcisi, akademisyen ve yönetici arkadaşlarımızın her biri kadın konusunu kendi bakış açısıyla değerlendirecektir. Mültecilerden çalışma hayatına, medyadan hukuka kadar geniş bir alanda tartışılacağına inanıyorum. Kadınların sorunlarını çözmeden hiçbir hedefimize ulamanın mümkün olmadığını biliyorum.

Bizim inancımıza göre insanlık, ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Adem ile Hz. Havva'dan doğmuş çoğalmıştır. İlk erkek olan Adem'i hangi saygı ifadesiyle anıyorsak, ilk kadın olan Havva'yı da aynı ifadeyle zikrediyoruz. Kuran'ı Kerim'de bizi bir erkek ile bir dişiden yarattığını ifade ediyor. Burada, erkek kadından veya kadın erkekten üstündür diye bir hüküm yok. Yaratılışta bir eşitlik var. Üstünlük ise takvada sözkonusu olabiliyor. Kadınları cinsiyetlerinden dolayı tahkir eden her türlü anlayışı reddediyoruz.

Cinsiyetten kaynaklanan haksızlık ve adaletsizlik dönemler ve toplumlar üstü sorun olarak karşımıza çıkıyor. Adaletsizlik erkek sözkonusu olunca emeğin sömürüsü olarak gerçekleşirken, kadınlar olunca farklı şekilde ortaya çıkıyor. Evdeki mesaisi görmezden geliyor, işyerinde ayrımcılığa uğruyor. Bir de modern kadın protipi imajına uyma baskısı ekleniyor. Örf, adet, töre denilerek bu dönem kurumsallaştırılmaktadır. Geçtiğimiz 14 yılda çok ciddi mevzuat düzenlemelerini hayata geçirdik.

Kadın meselesi, son günlerde yoğun bir şekilde öne çıktı. Dikkatimi çeken bu kanun değişikliği teklifinin özenli hazırlanmadığını ve istismara açık olduğunu gördüm. Hükümetimize, Meclisimize ve hatta toplumumuza, bu yasanın daha geniş mutabakatla ele alınmasını tavsiyet ettim. Hükümetimiz de geri çekilmesini kararlaştırdı. Geniş mutabakatla yeniden parlamentomuza gelecektir.

Siyaset mekanizması elbette sorun çözme yeridir. Ülkemizde yasaların izin verdiği yaşın altında evlilikler söz konusuysa çözümü için gereken adımlar mutlaka atılmalıdır. Öncelikle toplumda bu yönde anlayış değişikliğini yerleştirmek gerekiyor. Bu görev de hükümet ve devletle tüm STK'lara, medyaya ve ailelere düşüyor. Örflerde, adetlerde, geleneklerde kadının istismarı için ne varsa, bunların aykırı unsurlar olduğuna inanıyorum. Yasama, yürütme ve yargı organlarının her türlü çabayı göstermesi şarttır. Kadınlarımıza yönelik adaletsizlik konusunda ilkelerin doğru konulmasını bekliyorum.

Suriye, Irak, Afganistan, Libya, Somali gibi ülkelerde yaşanan çatışmalar, uygulanan zulüm sadece çıkar kavgaları ve mülteci tehdidi bakımından dünyanın gündemine girebiliyor. Mülteci sorunu olmazsa, bu insanların dramı dünyada gündeme gelme ihtimali neredeyse yoktur. Topunuz müzakere dursun dese ne yazar

Atılan bir adım var; Türkiye AB'ye girsin mi, girmesin mi? Niye Erdoğan doğru açıklamalar yapıyor. Toplanmışlar, 30-40 kişi, o bildiriye hayır diyor. Ya topunuz dese ne yazar! Hiçbir zaman insanlığa dürüst davranmadınız, doğru davranmadınız. Aylan bebeği sahilden siz almadınız, Ümran bebeği siz almadınız. 3 milyon mülteciyi besleyen biziz, verdiğiniz sözleri yerine getirmediniz. Kapıkule'ye 50 bin mülteci dayandığı zaman feryat ettiniz. 'Türkiye kapıları açarsa ne yaparsınız' dediniz, bana bak, daha ileri giderseniz bu kapılar açılır bunu da bilesiniz. Öyle kuru sıkı tehditlerden ne ben anlarım, ne bu millet anlar!

Niye ben dünya 5'ten büyüktür diyorum? BM Güvenlik Konseyi'ndeki 5 ülke dünyanın kaderini belirleyemez. Artık dünyada 2. Dünya Savaşı'nın şartları yok. Her din, her etnik unsur, her kıta orada temsil ediliyor mu? Biz ne diyoruz; 196 ülkenin BM Güvenlik Konseyi'nde temsil edilmediği bir BM adalet dağıtamaz, adaleti temsil edemez. Onun içinde bir aldatmaca daha yapmışlar 5 daimi, 15 geçici üye. Yetti ya, yetti bu aldatmaca. Ey 5 daimi üye, gelin artık deyin ki, BM'nin reforme edilmesi lazım, yeniden güncellemesi lazım. 20 daimi üye olacak ve dönüşümlü olacak. Her 2 yılda bir 10 üyesi değişmek suretiyle dünyadaki tüm ülkeler BM Güvenlik Konseyi'nde yerini alacak. Her dinden, her ırktan, her kıtadan temsilciler olacak.

Şu anda 5 daimi üye; Fransa, İngiltere, Rusya; Avrupa. Çin Asya, ABD Amerika'nın bir kısmı. Diğer kıtalardan temsilci yok. 1,7 milyarlık Müslümanlar temsil edilmiyor. Müslümanların derdini kim anlatacak, kim savunacak? Buradan adalet çıkmaz. Ben BM Genel Kurulu'nda bunu işlemek zorundayım. 1,7 milyar için değil, tüm insanlık adına bunu işliyorum. Adalet dolaylı dolaysız her tarafa sirayet eder, aynen suyun sızması gibi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber