'Türkiye'nin büyüme performansı gerçekten takdire şayan'

Maliye Bakanı Ağbal: "Biliyorsunuz 2016'nın ilk yarısında Türkiye yaklaşık 3,9 büyüdü. Birçok ülkenin çok daha düşük büyüme oranları elde ettiği dönemde, ilk iki çeyrekte Türkiye'nin büyüme performansı gerçekten takdire şayan. Ardından ne oldu? 15 Temmuz darbe girişimi, bunun ardından gelen hadiseler. Özellikle Suriye ve Irak, global terörün Türkiye'ye yansımaları neticesinde 3. çeyrekte tabii ekonomide bir daralma meydana geldi"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Ocak 2017 21:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Türkiye'nin büyüme performansı gerçekten takdire şayan'

Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Bütün bu içeride yaşanan gelişmelere, dünyada yaşanan bütün bu ekonomik daralmaya, global terör ve küresel ticaretteki daralmaya rağmen Türkiye ekonomisi 2016 yılında da büyümeye devam ediyor, edecek de inşallah" dedi.

Ağbal, Bayburt Öğretmenevi'nde düzenlenen AK Parti İl Danışma Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, yakın zamanda yaşanan terör olaylarında şehit olan güvenlik güçlerine Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi.

2016 yılının hem dünya hem de Türkiye için zor bir yıl olduğunu belirten Ağbal, "Her bakımdan, yani global anlamda baktığımız zaman ekonomik meselelerde olsun, jeopolitik meselelerde olsun hep zorlukların ve sıkıntıların yaşandığı bir yıl oldu. İnşallah 2017 yılı, 2016 yılından daha iyi bir yıl olur'' ifadelerini kullandı.

Ağbal, Türkiye'de 2016 yılında arka arkaya birçok hadise meydana geldiğini belirterek, ''En fazla üzüldüğümüz 15 Temmuz darbe girişimi. Yani bir millete yapılabilecek ihanetlerin en alçakçası, haincesi. Yine 2016 yılında ekonomimizi etkileyen birçok dış gelişme de meydana geldi'' diye konuştu.

''Dünya ekonomisi artık eskisi kadar hızlı büyümüyor'' diyen Bakan Ağbal, şöyle devam etti:

''Mesela ticaret eskisi kadar hızla artmıyor. Ülkeler daha fazla içe kapanık bir ekonomik anlayışı gerçekleştirmek istiyorlar ve aslında dünyada genel anlamda da işsizlik önemli bir problem. Bütün bu içerideki yaşanan gelişmelere, dünyada yaşanan bütün bu ekonomik daralmaya, global terör ve küresel ticaretteki daralmaya rağmen Türkiye ekonomisi 2016 yılında da büyümeye devam ediyor, edecek de inşallah. Biliyorsunuz 2016'nın ilk yarısında Türkiye yaklaşık 3,9 büyüdü. Birçok ülkenin çok daha düşük büyüme oranları elde ettiği dönemde, ilk iki çeyrekte Türkiye'nin büyüme performansı gerçekten takdire şayan. Ardından ne oldu? 15 Temmuz darbe girişimi, bunun ardından gelen hadiseler. Özellikle Suriye ve Irak, global terörün Türkiye'ye yansımaları neticesinde üçüncü çeyrekte tabii ekonomide bir daralma meydana geldi.''

Hükümet olarak bütün bu gelişmeler karşısında millete ve ekonomiye olan güvenleri sayesinde bu sıkıntıların üstesinden gelecek tedbir ve kararları da aldıklarını işaret eden Ağbal, ''Almaya da devam ediyoruz. Hatırlarsanız 2009'da da bir global ekonomik kriz yaşandığı dönemde yine Türkiye ekonomisi bu krizi büyük bir başarı göstererek atlattı. Sayın Cumhurbaşkanımızın tabiri ile o zamanki global ekonomik kriz Türkiye'yi teğet geçti'' değerlendirmesinde bulundu.

Ağbal, bugün Türkiye'de de ekonomide yaşanan gelişmelere bakıldığında ekonominin temellerinin sağlam olduğu konusunda şüphe duyulmaması gerektiğine dikkati çekti.

Türkiye'de üretime dayalı bir ekonomik yapı olduğunu dile getiren Ağbal, "2016 yılında bütün bu iç ve dış gelişmelere rağmen, ekonomi hala büyümeye devam ediyorsa bunun temelinde işletmelerimizin bu gücü yatıyor. Ekonominin temellerinin sağlam olması yatıyor. Bu son derece önemli'' dedi.

Birçok ülkenin ekonomide daralma meydana geldiği zaman kolay kolay toparlanamadığının altını çizen Ağbal, şunları kaydetti:

''Bugün Avrupa'da bazı ülkeler hala o 2009 yılında başlayan global ekonomik krizin sıkıntılarını giderebilmiş değildir. Bugün hala Yunanistan yüzde 20'lerin üzerinde işsizliğin olduğu, hala kalıcı büyüme trendine girememiş bir ülke. Bugün Fransa, İtalya, Portekiz hala global kriz öncesi seviyelere bile ekonomide gelebilmiş değildir. Ama bakın Türkiye 2009'dan sonraki yaklaşık 7 yıllık dönemde büyüme oranlarını artırarak devam etti. En son TÜİK'in açıkladığı büyüme oranlarına bakıyorsunuz Türkiye bu dönemde hem 2010, 2011, 2013 ve 2014 yılında ciddi anlamda büyümeye devam etmiş. Bütün gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranlarının adeta durduğu bir noktada Türkiye büyümeyi başarmış.''

Türkiye ekonomisinin 2016 yılı büyüme oranlarına ilişkin birtakım değerlendirmeler yapılırken haksızlık edildiğini ifade eden Ağbal, "Bunlar doğru değerlendirmeler değil. Türkiye bütün bu gelişmelere rağmen 2016 yılında büyümeye devam etti. Türkiye 2016 yılında bütün bu gelişmelere rağmen istihdamı artırmayı başardı. Birçok ülkede bırakın istihdamı artırmayı, mevcut istihdamı koruyamadılar. Bugün dönün bakın Avrupa'ya. Avrupa'da 2009 yılında istihdam edilen kişi sayısı ile bugün istihdam edilen kişi sayısı hemen hemen aynı. Yani 7 yıl boyunca Avrupa istihdamda yerinde saymış. Peki Türkiye'de ne olmuş 2009'ya kıyasen bugün aynı dönem içerisine baktığımızda 7 milyon insana bu dönemde iş vermiş. Bu son derece önemli" ifadelerini kullandı.

Naci Ağbal, ihracatın da yıldan yıla arttığını vurgulayarak, ''Pazarlarını çeşitlendirebilen, pazarlara nüfuz edebilen, büyüme grafiğini yukarıya çekebilen bir Türkiye ihracatı var. Türkiye global kriz sonrası dönemde de önemli bir şekilde dışarıdan yatırım alabilen bir ülke. Her yıl Türkiye ardı ardına dışarıdan yabancı sermaye çekiyor. Bu içinde bulunduğumuz koşullarda öyle kolay değil'' diye konuştu.

- "Bugün Türkiye hala bölgesinde yabancı sermaye bakımından bir çekim merkezi olmaya devam ediyor"

Kanada televizyonunda yapılan bir programda Kanadalı bir maden şirketinin Türkiye'de yatırım yaptığını izlediğini dile getiren Ağbal, ''Kanadalı bir maden şirketi, Çanakkale'deydi sanırım, orada bir maden ruhsatıyla ilgili işlemleri tamamlamış. Yanlış hatırlamıyorsam 1 milyar lirayı aşan bir yatırım. Kanadalı bir şirket geliyor, bugün Türkiye ekonomisine güveniyor ve yatırım yapıyor'' dedi.

Ağbal, "Bugün Türkiye hala bölgesinde yabancı sermaye bakımından bir çekim merkezi olmaya devam ediyor. Kendimize güveneceğiz. Birtakım kuruntulara, düşüncelere kapılıp, birtakım düşüncelerle bu ülkenin ekonomisi kötülemeye, bu ülkenin ekonomisi ile ilgili karamsar tablolar üretmeye kimsenin hakkı yok. Her bakımdan güçlü olduğumuzu söylemem lazım'' şeklinde konuştu.

Türkiye'de bankacılık sisteminin de güçlü olduğunu dile getiren Ağbal, ekonomi için bir ülkenin kamu maliyesinin de önemini belirtti.

- ''Türkiye ekonomisi 2016 yılında tüm risklere karşı güçlü olduğunu ortaya koymuştur"

''Eğer bir ülkede bütçenin iki yakası bir araya geliyorsa, devletin geliri ile gideri arasındaki bütçe açığı sürdürülebilir seviyede ise yani namerde değil, merde muhtaç etmiyorsa, kamunun borç seviyeleri düşük seviyelerdeyse o ülkeye herkes güveniyor'' diyen Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Önümüzdeki günlerde açıklayacağız. 2016 yılı bütçesi bitti. Sonuçlarını inşallah 16 Ocak sabahı sizlerle paylaşacağız. Şunu ifade edeyim herkes görecek ki 2016 yılı bütçesi bütün bu dış ve iç ekonomik gelişmeler karşısında sapasağlam yolunda devam etmektedir. Bütçenin iki yakası ne dediysek oradadır. Başta ne kadar bütçe dediysek oradayız. Bunlar son derece önemlidir. 'Bugün artık Türkiye ile ilgili bütçe açığı oranı kaçtır?' dendiği zaman biz 1'leri konuşuyoruz arkadaşlar. 'Yüzde 1, yüzde 1,2, yüzde 1,3' diyoruz. Başkaları ise 'Yüzde 3, yüzde 3,5, yüzde 5' diyor. Dolayısıyla Türkiye'nin bütçe performansı gerçekten ekonomisine destek olan bir seviyededir. Bu da geçici değil, kalıcıdır. Türkiye ekonomisi 2016 yılında tüm risklere karşı güçlü olduğunu ortaya koymuştur.''

Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Anayasa Türkiye için adeta önemli bir kader noktası haline geldi. Bugün Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumları doğru bir şekilde tesis ederek bu sorunları tekrar yaşamamak üzere bir anayasa değişiklik paketi hazırladı ve komisyona getirdi. Hep beraber komisyon görüşmelerini izledik değil mi? Orada kimin kiminle saf tuttuğunu gördük. Bir tarafta CHP-HDP, bir tarafta AK Parti-MHP" dedi.

Ağbal, partisince Bayburt Öğretmenevi'nde düzenlen il Danışma Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, hükümet olarak üretimi artıracak, işletmelere finansman sağlayacak, tüketicilerin finansa erişimini artıracak, bankaları rahatlatacak, talebi artıracak ve ekonomiyi canlandıracak kararlar aldıklarını belirterek "Bizim olmazsa olmazımız ekonominin büyümesidir. Asla biz ekonomide büyümeden vazgeçerek, birtakım şeylere razı olamayız. Mutlaka ve mutlaka Türkiye ekonomisi, büyümek, büyümek ve daha fazla büyümek, istihdam üretmek, işsizlik oranlarını aşağı düşürmek zorunda." dedi.

Piyasada büyük bir heyecan uyandıran bir karar paketi de açıkladıklarını ifade eden Ağbal, şöyle devam etti:

''Yaklaşık işletmelerimize 250 milyar liralık bir kaynak üretecek paket. Bankalara vereceğimiz garanti sistem üzerinden inşallah önümüzdeki günlerde bu başlayacak. Yine 2017 yılında yatırım harcamalarını artıracak noktada da işletmelerimize önemli destekler getirdik. Yine işletmelerimizin, işletme sermayelerini karşılayacak birtakım kararlar aldık ve bu kararla ilgili de gerekli yasal düzenlemeleri Meclise getirdik. Dün akşam genel kurulda bu konuyla ilgili yasaların görüşmesine devam ediliyor. Ümit ediyorum ki Meclis Danışma Kurulunun vereceği karar bağlı olarak devam eden görüşmelerin pazartesi de devam etmesini ümit ediyorum çünkü bu kanun tasarısında düzenlemekte olduğumuz konuların birçoğu bütün toplum kesimlerini ilgilendiren düzenlemeler.''

- "2017, 2016 yılından daha iyi bir yıl olacak"

Ekonomi ile ilgili alınması gereken tedbirleri süratle aldıklarını da dile getiren Ağbal, şunları söyledi:

''Normalde katma değer vergisi iadesi indirimli orana tabi işlemlerde bir yıl sonra yapılır. En son yine gelen talepler çerçevesinde bu sistemi de değiştirme yetkisi aldık. Yani alışlarını yüzde 18'den yapan, satışlarını yüzde 8'den yapan, yüzde 1'den yapan işletmeler, artık yıl içinde de katma değer vergisi iadelerini alabilecekler. Böylelikle katma değer vergisi yükü işletmelerimizin üzerinde kalmayacak. Hiç kimse merak etmesin bu kararların yansımasıyla 2017 yılı, 2016 yılından daha iyi bir yıl olacak. Bu konuda hükümet olarak her türlü çaba ve gayreti gösteriyoruz.''

- ''Terör hepimizin karşı durması gereken bir insanlık suçudur''

Dünyada global terörün sürdüğüne işaret eden Bakan Ağbal, şu değerlendirmeyi yaptı:

''Daha iki gün önce Amerika Birleşik Devletleri'nde havalimanında silahlı saldırı oluyor. Yani artık global terörün nerede, kimse karşı yöneleceğini tahmin etmek zorlaşıyor. Terör adeta global bir kaosu tetikliyor. Türkiye olarak bugün değil, dünden, önceki günden ve başından beri diyoruz. Bütün ülkeleri de uyarıyoruz, terör hepimizin karşı durması gereken bir insanlık suçudur. Yani bugün Avrupa'daki ülkelere gerçekten şaşırıyoruz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı bir terör yuvalanmasına ev sahipliği yapan ülkeler var. Bunların sempatizanlığına göz yuman ülkeler var. Bu nasıl bir anlayıştır?''

Türkiye'nin Suriye'de DEAŞ'a karşı yürüttüğü bir operasyon olduğunu ifade eden Ağbal, şöyle konuştu:

''Bir taraftan diyoruz ki DEAŞ, global terör örgütüdür. Türkiye bunu başından beri söylüyor. Başından beri net bir tavır koyuyor ortaya ama bugün Türkiye'nin Suriye'de DEAŞ'a karşı yürütmüş olduğu operasyonlarda müttefik olarak bildiğimiz ülkelerin tavırlarına baktığımız zaman gerçekten bu kadarına da pes diyoruz. Dolayısıyla kimse merak etmesin hepimizin kalbi bir. Bu terörle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bunlar tamamen yok olana kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin mücadelesi devam edecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın liderliğinde hükümet olarak sonuna kadar bu iş nereye giderse gitsin mücadele devam edecek.''

Bakan Ağbal, asla birlik ve beraberlikten vazgeçilmemesi gerektiğini vurgulayarak ''Bir tane biz var. Hepimiz. Biz ve onlar yok. 15 Temmuz'da bu millet sokağa çıkarken o anda kimsenin aklından şu bu geçiyor muydu, sadece milleti kurtarmak geçiyordu, demokrasiye sahip çıkmak geçiyordu. Dolayısıyla orada kenetlendik. 15 Temmuz bilincini asla kaybetmeyeceğiz. 15 Temmuz ihanetleri ne ilk ne de son. Dolayısıyla her türlü ihanete karşı ayakta duracağız." diye konuştu.

En önemli hadisenin birlik ve beraberlik olduğuna dikkati çeken Bakan Ağbal, ''Hain terör örgütleri, 15 Temmuz darbe girişimini yapanların, elindeki tek şey, belki de yapmak istedikleri şey, milletin arasına fitne ve fesat sokmaktır. Asla bu oyunlara gelmeyeceğiz. Bu günlerde özellikle de fitne ve fesatın harman olduğu bu sosyal medyada hiçbir şeye itibar etmeyeceğiz. Sosyal medya dahil sokaktaki, kahvehanedeki konuşmalarımızda, evimizdeki konuşmalarımızda hep birliğe ve beraberliğe vurgu yapacağız.'' dedi.

- "Anayasa Türkiye için bir kader noktası haline geldi"

Gelecek günlerin çok önemli olduğunu anlatan Ağbal, şu görüşleri aktardı:

''Anayasa Türkiye için adeta önemli bir kader noktası haline geldi. Bugün Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumları doğru bir şekilde tesis ederek bu sorunları tekrar yaşamamak üzere bir anayasa değişiklik paketi hazırladı ve komisyona getirdi. Hep beraber komisyon görüşmelerini izledik değil mi? Orada kimin kiminle saf tuttuğunu gördük. Bir tarafta CHP-HDP, bir tarafta AK Parti-MHP. Dolayısıyla bir burada mutlaka ve mutlaka bu sürece aynı kararlılık içerisinde devam edeceğiz. Haftaya genel kurulda görüşmeler başlıyor.''

Genel kurul görüşmelerine ilişkin de provakatif birtakım açıklamalar yapıldığını aktaran Ağbal, şöyle konuştu:

''Asla biz bunları dikkate almayacağız. Ondan sonra esas hakem olan millete gideceğiz. Biz baştan itibaren açıkladık bu anayasa değişikliği hangi oyla çıkarsa çıksın biz bu değişikliği milletin önüne getireceğiz diye. Sandığa getireceğiz. Dolayısıyla Rabb'im inşallah fırsat verir, genel kurul görüşmeleri de bittikten sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın da onaylaması halinde artık referandum takvimi işleyecek. O süreçte de yine bir araya geleceğiz ama bugünden özellikle ifade etmek istediğim husus mutlaka ve mutlaka bu süreci birlik ve beraberlik içerisinde götürmek. Bu bir parti yarışı değil. Partileri aşan Türkiye'nin kaderine dahil karar noktası var.''

Bakan Ağbal, MHP İl Başkanlığını da ziyaret ettiğini anımsatarak şunları kaydetti:

''Çok yararlı bir toplantı oldu. Öncelikle Milliyetçi Hareket Partisi lideri sayın Devlet Bahçeli'nin ortaya koyduğu net bir tavır var, hem terör konusunda hem de anayasa değişikliği konusunda. AK Parti Bayburt İl Başkanlığının da aynı çerçevede kararlı duruşunu bugün görmekten gerçekten mutlu oldum."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber