CHP, referandumu AYM'ye götürmekten vazgeçti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu anayasa değişiklik teklifiyle ilgili Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyeceklerini duyurdu.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 14 Şubat 2017 14:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

ÜNİVERSİTE HOCALARINI KAPININ ÖNÜNE KOYUYORSUNUZ

Siz düşüncesini beğenmediğiniz üniversite hocalarını kapının önüne koyuyorsunuz. Neyle? Bir KHK ile. Hiçbir yere başvuramayacak. Bizim inancımızda da bizim ahlakımızda da bilim insanına saygı vardır. Bilim insanını hep el üstünde tutarız. "Alimin ölümü, alemin ölümü gibidir" diye. Siz alimi bu kadar yücelten bir gelenekten inançtan geliyoruz, siz hangi gerekçeyle bu üniversite hocalarını kapının önüne koyuyorsunuz?

CHP'li Özel: Anayasa değişikliğini AYM'e götüreceğiz

Soner Demirsoy'un "Yavuz'un çamurlu kaftanı" diye bir kitabı var. Yavuz Selim, Mısır Osmanlı'ya katıldıktan sonra İstanbul'a döner. Yanına Kemalpaşazade'yi davet eder. Bu ara Kemalpaşazade'nin atı bir su çukuruna basar ve o çamur sultanın kaftanına gelir. Etrafındakilerin tamamı büyük bir kaygıyla sultan şimdi ne yapacak derler. O bir görevliyi çağırır ve sakince şunu söyler: "Bir alimin atının ayağından sıçrayan çamur benim için şereftir. Öldüğüm zaman bu kaftanı böylece sandığın üstüne koysunlar der. Ve Yavuz Sultan öldüğü zaman bu kaftan sandığın üstüne konur. Bunlar diyor ya Osmanlı Osmanlı diye. Osmanlıyı da bunlar bilmiyorlar.

CHP genel Başkan yardımcısı: Anayasa Mahkemesine başvuracağız

"KİM HAYIR DERSE TERÖRİST SAYILIR" DİYORLAR...

Tutuklanan gazeteci sayısı 31, 20 Temmuz'dan sonra tutuklanan gazeteci sayısı 150'yi aştı. Zalimlikte bir rekor kırdılar. 15 günlük çocuğu annesinden ayırdılar. İnsanda vicdan olur ya. Günlerce anne sütü ememedi bu çocuk. Biz itiraz ettik de anne ile çocuğu buluşturdular. Şimdi kalkıp diyorlar ki "kim hayır derse bunlar terörist sayılır" Akla bakın akla.

En güzel cevabı bir şehit annesi veriyor. "Sen benimle tabuta mı sarıldın? Benim oğlum nişanlıydı. Ben de seni tehdit ediyorum. Hakkım haram olsun" diyor şehit annesi. Onlar hayır diyenleri terörist, 15 Temmuz yanlısı olarak gösteriyorlar. Biz ne diyoruz? İster evet de ister hayır de bu vatandaşların, başımın üzerinde yeri vardır. Aramızdaki fark siyahla beyaz kadardır. Bizde sevgi var, onlarda kin var. Onlar çıkarlarını düşünürler.

'Hangi kanun çıksa CHP hemen AYM'nin yolunu tutuyor'

"BEL ALTI VURUYORLAR"

Hayır diyeni sen terörist gibi tanımlarsan, söyleyecek lafın yok demektir. Bel altı vuruyorlar.

"YILDIRIM VE BAHÇELİ'YE ÇAĞRI"

Kendilerine çağrı yaptım. Arkadaşlar dedim, batı ülkelerini görüyoruz. 1980'lerden önce Türkiye'de de vardı, siyasi liderler çıkarlardı televizyona. Niçin evet, niçin hayır diye tartışırlardı. Şimdi aynı çağrıyı Sayın Binali Yıldırım'a, Devlet Bahçeli'ye yapıyorum. Sizin istediğiniz televizyon kanalı, sizin istediğiniz gazeteciler olsun. Gelin diyoruz, oturalım birlikte konuşalım.

Perinçek'ten 'Anayasa değişikliğini AYM'ye götürmeyin' çağrısı

"VALLAHİ SORU DA SORMAYACAĞIM"

Bana 15 dakika versinler, onlara yarım saat versinler. Ben buna da razıyım. Gayet rahat bir ortamda, beyler gibi oturalım. Onlar sorsunlar, vallahi soru da sormayacağım.

Yeter ki oturalım, medeni insanlar konuşalım. Şimdi diyecekler ki, ne gereği var? Çok gereği var, vatandaş değişikliklerin ne getirip ne götürdüğünü bilmiyor. Niçin bilmiyor? Televizyonları yasakladılar. Anayasa görüşmelerinde televizyonları yasakladılar. Meclis genel kurulunda kısıtladılar. Herkesten gizli olarak bir anayasa değişikliğini gündeme getirdiler.

Elvan: Halktan korkan bir parti olur mu?

"REFERANDUM BİR PARTİ SEÇİMİ DEĞİL"

Ben size samimi olarak bir şey söylüyorum. Bütün vatandaşlarıma. Bu referandum, Nisan'ın 16'sında yapılacak referandum bir parti seçimi değil. Demokrasiden yana mı, otoriter yönetimden yana mı tavır takınacağız? Sandığa giderken düşünün, oturun konuşun, ama her şeyden önce kendi vicdanımızda bir tartalım ölçelim. Sorun bir partinin, bir kişinin sorunu değil, sorun Türkiye sorunu. Sorun vatan, evlatlarımızın sorunu. Bir araya gelelim oturalım konuşalım.

Bir partinin genel başkanı cumhurbaşkanı olursa, cumhurun başkanı olamaz. Ona oy vermeyen kişilerin cumhurbaşkanı olamaz. Bunu da vicdanında ölç, tart. Sandığa öyle git. Cumhurbaşkanı bize göre tarafsız olmalı, bir siyasi parti üyesi olmamalı. Çünkü cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır. Başkan ne yapar? Bir olay çıktığında bütün partilerin liderlerini toplar. O açıdan devletin sigortasıdır.

CHP anayasa değişiklik paketini 'AYM'ye götürmeyi tartışıyor

Diyoruz ki kışlaya camiye adliyeye siyaset girmesin. Niye diyoruz? Hepimizin çocukları askere gidiyor. Oraya siyaset girerse ne olur? Demokrasi tehlikeye girer. Camiye siyaset girmesin. Camiye sadece bir partinin taraftarları mı gidiyor? Hayır. Oraya siyaset girdiği zaman camide kavga başlamayacak mı? Diyoruz ki adliyeye siyaset girmesin. Adaleti arayan sadece ben miyim? Her vatandaş gidip derdi için adalet aramıyor mu? Siyaset buraya girdiği zaman Türkiye'nin çivisi çıkar.

Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı, bir partinin genel başkanı olmamalı, bir partinin genel başkanı olarak tayin etmemeli.

"BU SORUNUN CEVABI YOK"

Bir sabah kalkacak başkan, ben bu meclis 'ten hoşlanmadım, feshediyorum diyecek. Bir kişi kalkıp milli iradenin yüzde yüz temsil edildiği Meclis'i feshetmemelidir. Orada demokrasi yara alır. Bir başka soru daha. Kendinize sorun bakalım. Referanduma gidecek bu anayasa değişikliği çıkarsa, başkanın kaç yardımcısı olacak? Bu sorunun cevabı yok. İsterse 50 tane bakanı olur, isterse bin tane yardımcısı olur. Eline vicdanına koy ve düşün sevgili vatandaşım. Bu uygulama Türkiye'yi bir maceraya sürükler mi sürüklemez mi?

"ELİNİ VİCDANINA KOY DÜŞÜN VATANDAŞIM"

Başkan tuttu kendine on bin tane yardımcı belirledi, veya beş tane belirleyebilir, belirledi. Bunlardan birinin diyelim adı yolsuzluğa karıştı. TBMM, bu başkan yardımcısı ve bakanlar hakkında gensoru dahi veremiyor. Bunlar doğru mudur yanlış mıdır diyemiyor arkadaşlar. Elini vicdanına koy düşün vatandaşım. Sen kul hakkının ne kadar önemli olduğunu bilirsin. Bir kişi yolsuzluk yaptığında, senin seçtiğin 550 milletvekili bunu soramıyorsa, sen sandığa gidip bütün inancınla hayır oyu vurmalısın.

"NE DEMEK KİMSE YAPMAZ?"

Amcasının oğlu, şartlar diyelim ki, yüksekokul mezunu dedi, kararnameyi yayınladı, ortaokul mezunu şartı yeterlidir diyecek. Amcasının oğlunu, damadını, kızını tayin edecek. Buna engel var mı? Engel yok. Peki bir ülke, koskoca Türkiye böyle bir maceranın içine sürüklenebilir mi? Efendim bunu kimse yapmaz... Ne demek kimse yapmaz?

"BU YETKİYİ BİRİSİNE VERİRSENİZ TÜRKİYE FELAKETE SÜRÜKLENİR"

TBMM'den KHK yetkisi alıyorlar, terörle mücadele etmek için. Terörle hiçbir ilgisi olmayan düzenlemeler yapıyorlar. Hocalarımız burada, hangisi terörist Allah aşkına? Bu yetkiyi birisine verirseniz Türkiye felakete sürüklenir.

Bir gün çıkıp diyebilir mi, muhtarlıkları kapatabilir. Adam TBMM'yi fesih yetkisi almış, muhtarlığı mı feshetmeyecek? Böyle bir rezalet olabilir mi? Bu yapılan değişiklikle, 550 vekili 600'e çıkarıyorlar. Niye çıkarıyorsun kardeşim? Ne için? Yetkisi yok, gensoru veremiyor. Oturacak maaşını alacak. Ne için? Onlar da evet desinler, kimse itiraz etmesin, bir yandan da güvencesi olacak.

"EK 50 MİLLETVEKİLİNİN ALDIĞI PARA HARAMDIR HARAM"

Ek 50 milletvekilinin aldığı para haramdır haram, doğru para değildir. Senin çocuğun işsiz. Sor bakkala durumu iyi değil, sor lokantacıya durumu iyi değil. Maliyeti kaç biliyor musunuz? 187 milyon lira, eski parayla 187 trilyon bu memleketten çıkacak. Yazık değil mi bu vatandaşa?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber