Başörütülü eşi olduğu için Aralık 1998'de TSK'dan atılmıştı

Aralık 1998'deki YAŞ kararlarıyla ordudan atılan 28 Şubat mağduru emekli kıdemli albay Yakup Baykan, hiçbir askerin dışarıda konaklamasına izin verilmediği terör bölgesinde gece yarısı orduevine alınmadı. Baykan'a "eşin başını açarsa alırız" dendi.

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 02 Mart 2017 07:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Başörütülü eşi olduğu için Aralık 1998'de TSK'dan atılmıştı

Recep Yeter

Başörütülü eşi olduğu için Aralık 1998'de TSK'dan atılan 28 Şubat mağduru Yakup Baykan, o dönem yaşadığı vesayet rejiminin zorluklarını anlattı. Yüzbaşı iken ordudan ihraç edilen Baykan'ın terör olayların en yoğun olduğu 1995 yılında görev yaptığı Şırnak'tan dönüşte yaşadığı olay 28 Şubat darbecilerinin gerçek yüzünü gösteren bir belge niteliğinde. Baykan, eşi başörtülü olduğu için gece konaklamak amacıyla gittiği orduevine alınmadı.

EŞİM BAŞÖRTÜLÜ DİYE ATILDIM

28 Şubat tarihli MGK'dan sonra her YAŞ toplantısı öncesi bavullarını topladıklarını ifade eden Baykan, dönemin Tugay Komutanı Zafer Özer'in kendisiyle konuşarak eşinin başörtüsünü çıkarması yönünde uyarıda bulunduğunu anlattı. Baykan, "YAŞ kararları yayınlanmadan önce Nisan ve Aralık aylarında iki kez benimle konuştu. Bana iki seçenek sunarak 'ya eşin başını açacak, ya da ben ayrılma işlemlerini başlatacağım' dedi. Ben de ikinci şıkkı tercih ettim" dedi. Baykan, Aralık ayındaki YAŞ'tan sonra orduyla ilişiğinin kesildiğini söyledi.

ORDUEVİNE ALMADILAR

Görev yaptığı dönemle ilgili hatıralarını da paylaşan Baykan, şunları anlattı: "Terörün en yoğun olduğu 1994-95 dönemlerinde Kars Kağızman'da görev yaparken geçici görev için Şırnak'a gönderildim. Şırnak'tan eşim ve çocuğumla birlikte memleketim Kayseri'ye dönüyorduk. Dönemin koşulları ve TSK'nın emri gereği gece yolculuk yapamadığımız için Erzincan Orduevi'nde konaklamak istedik. Orduevine geldiğimizde kapıda bulunan görevli asker kesin emir aldıklarını, eşimin başının kapalı olması nedeniyle içeriye alamayacaklarını söyledi. Terör ortamı olduğunu hatırlatarak 'komutanla bir de ben konuşayım' dedim. Asker gitti, geri geldi 'üzgünüm' dedi. O gece orada konaklayamadık. Durumumuzu gören nöbetçi subayın ilgisiyle il özel idaresine bağlı misafirhanede kaldık. Kayseri dönüşünde yine orduevlerine alınmayacağımızı bildiğimiz için doğrudan öğretmenevine gittik."

HEM KOVDULAR HEM GÜVENDİLER

Baykan başından geçen trajikomik bir olayı da şöyle aktardı: "Bir yandan eşimin başını açması için uyarılıyordum diğer taraftan da iki dönem kantin başkanı seçildim. Başkan seçilince komutanıma 'Hem beni ikaz ediyorsunuz hem de niye seçiyorsunuz ben başkan olmak istemiyorum' dedim. Komutanım da 'Yok sen olacaksın' deyince mecburen olmak zorunda kaldım. Çünkü bize güveniyorlardı. Hem beni ordudan kovdular hem de bu kadar güvenerek kantin başkanı yaptılar" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber