Bozdağ: Çocukların beyinlerini yıkıyorlar

Bakan Bozdağ: - "Bu alçaklar devletin içindeki bilgileri alıyor, uşaklık yaptığı yerlere bu bilgileri götürüp veriyorlar. Bunu da Allah rızası için yapıyorlar, iddialarına göre. Allah rızası deyip Allah'a da vatanına da milletine de ihanet ediyor, onunla da cennete gideceğini umuyor"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Mart 2017 20:51, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bozdağ: Çocukların beyinlerini yıkıyorlar

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin, başka ülkelerin istihbarat birimlerine hizmet ettiğini belirterek "Bu alçaklar devletin içindeki bilgileri alıyor, uşaklık yaptığı yerlere bu bilgileri götürüp veriyorlar. Bunu da Allah rızası için yapıyorlar, iddialarına göre. Allah rızası deyip Allah'a da vatanına da milletine de ihanet ediyor, onunla da cennete gideceğini umuyor" dedi.

Bozdağ Sağlık-Sen Yozgat Şubesince Sorgun Termal Otel'de düzenlenen İl Danışma Kurulu Toplantısında, kamuda çalışanların devlete sadakatlerinin önem taşıdığını belirterek şöyle devam etti:

"Ehliyet, liyakat zaten olmazsa olmaz ama öte yandan da devletine sadakatini de arar. Bu Fetullahçı Terör Örgütü, Türk milletinin içerisinde eğitimi, dini kullanmak suretiyle yer edindi ve insanların en zayıf noktasından insanları vurdu. Onlara yaklaştı. Oğullarımız, kızlarımız üzerinden onları daha iyi eğitip ve ahlaklı biri yapma iddiası ile oradan geldi, çocukları ailelerinden kopardı. Annesinden, babasından kopardı, kültür çevresinden kopardı, medeniyet çevresinden kopardı, örgütün alanına çekti ve daha sonra anne baba bir tarafa, millet, devlet bir tarafa, ümmet bir tarafa, FETÖ bir tarafa. FETÖ'nün her dediğini yapmayı kendini cennete götürecek bir amel gibi görür hale getirildi. Allah rızası deyip Allah'a ihanet ettiler. Kur'an deyip Kuran'a ihanet ettiler. Muhammed deyip Hazreti Muhammed deyip, Peygamber Efendimize ihanet ettiler. Devlet, millet deyip devlete, millete ihanet ettiler."

Darbe teşebbüsünden sonra itirafçı olan Genelkurmay Başkanının emir subayı Levent Türkkan'ın itiraflarına da değinen Bozdağ, şunları söyledi:

"Diyor ki 'Ben her gün Genelkurmay Başkanının odasına bir dinleme cihazı koyuyorum, akşam da onu alıyorum örgüt içindeki o cihazı koymasını isteyen kişiye veriyorum.' Türkiye'nin Genelkurmay Başkanının odasına dinleme cihazı konuyor, akşam da götürülüyor. 'Zaman zaman tabii böcek arması taraması yapılıyor, teknik aletlerle onu da biliyorum o zaman koymuyorum' diyor. Aramayı yapanlar da zaten kendi de giriyor. Şimdi düşünün bir yabancı devlet, Türk Genelkurmay Başkanı ne düşünüyor diye merak etse Genelkurmay Başkanının odasına kendi vatandaşı birini soksa, sokabilir mi sokamaz mı? Sokamaz. Dünyayı harcasa bile sokamaz, mümkün değil. Bir istihbarat örgütü kendi vatandaşını Türk Genelkurmay Başkanlığı odasına sokabilir mi? Sokamaz ama hain bir Türk vatandaşını kullanmak suretiyle veya bir taşeron terör örgütünü kullanmak suretiyle bunu yapabilir. Şimdi siz Türkiye'nin Genelkurmay Başkanısınız, onca ülkenin güvenlik sorunu var, onları muhatapları ile oturup konuşuyorsunuz. Düşünebiliyor musunuz, sizin muhatabınız sizin işinizle ilgili elinizdeki kartların hepsini biliyor. Türkiye'nin zayıf noktalarını biliyor, nerede durabileceğini biliyor, siz onunla pazarlık yapabilir misiniz? Ne işine yarıyor bu bilgiler, Türkiye'nin Genelkurmay Başkanının odasında yapılan konuşmalar kimin, işine yarar? Eğitimle uğraşanın işine yarar mı, dinle uğraşanın işine yarar mı? Yaramaz, sadece devletlerin işine yarar, istihbarat örgütlerinin işine yarar. O zaman bu alçaklar devletin içindeki bilgileri alıyor, uşaklık yaptığı yerlere bu bilgileri götürüp veriyorlar. Bunu da Allah rızası için yapıyorlar, iddialarına göre. Allah rızası deyip Allah'a da vatanına da milletine de ihanet ediyor, onunla da cennete gideceğini umuyor."

- "Çocukların beyinlerini yıkıyorlar"

FETÖ'nün, bu milletin çocuklarının beyinlerini yıkamak suretiyle uşaklık ettiği güçlerin istihbarat elemanı olarak Türkiye'nin her tarafındaki bilgileri toplayıp bir yere aktardığını dile getiren Bozdağ, "Böyle bir ihanet ile Türkiye karşı karşıya. Buna karşı biz devletimizi, milletimizi koruyacak tedbirler alamayacak mıyız? Böylesi bir ihaneti fark ettiğimizde üzerine gitmeyecek miyiz, elbette üzerine gideceğiz. İhanetlerin fark edildiğini gördüler. Pek çok başka işler de yaptılar. Yine onların hepsi görüldü. Örneğin MİT tırları hadisesi vardı." dedi.

Bozdağ, DEAŞ terör örgütü ile en etkin ve en samimi mücadele eden tek ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Koalisyonda yer alan 66 ülkenin bomba yağdırmasına rağmen DEAŞ'ın hala varlığını sürdürdüğüne dikkati çeken Bozdağ, şöyle konuştu:

"Nasıl oluyor bu iş böyle? 4-5 yıllık mazisi olan terör örgütü, Amerika'dan Avustralya'ya, Kanada'dan Almanya'ya dünyanın 150 civarında ülkesinden teröristleri ölmek ve öldürmek üzere Suriye'ye gelmeye nasıl ikna edebilir? Biz babayız, anayız, kendi çocuklarımız var, kendi çocuklarımızın üçünü aynı yere sevk edemiyoruz. Düşünün ayrı ayrı ülkeler, ayrı diller, ayrı ayrı anneler, babalar, ayrı ayrı medeniyetler, ayrı ayrı yaşam tarzları bir terör örgütü 5 senede bu kadar ülkenin dilini bilecek insan yetiştirecek, onların psikolojisini, sosyolojisini, kültürünü hazmedecek ve gidecek, oralarda büyük propagandasını yapacak ve onları ölmek ve öldürmek üzere Suriye'ye gelmeye ikna edecek. Aklınıza yatıyor mu sizin bu? Peki kim ikna ediyor, Amerika'dan Avustralya'dan, Kanada'dan, başka yerlerden buralara gelmeye ve burada ölmeye, öldürmeye bu insanları?"

- "DEAŞ, proje terör örgütüdür"

Adalet Bakanı Bozdağ, DEAŞ terör örgütünün proje bir terör örgütü olduğuna işaret ederek şunları kaydetti:

"O projenin tahakkuku için o arazilerde dolanıyor, proje tahakkuk ettiği zaman o projeyi projelendirenler fişini çekecektir. Ama buna karşı en etkin mücadeleyi Türkiye yapıyor. Neden bu Türkiye'nin düşmanıdır, hem Türk milletinin düşmanıdır hem dinimiz olan İslam'ın düşmanıdır, Kur'an'ın düşmanıdır, Peygamberimizin düşmanıdır? Müslümanları öldürüyor, İslam'a ve Müslümanlara da en büyük zararı veriyor. Onun için biz bunun karşısında ülkemiz ve milletimiz aleyhine bütün bu faaliyetleri nedeniyle ta başından beri net durduk. Etkin bir mücadele ortaya koyduk."

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin ihanette sınır tanımadığını belirterek "Cumhurbaşkanın yanındaki insanı düşünün. Yaver, Milli İstihbarat inceliyor, Emniyet İstihbarat inceliyor, devlet bütün imkan ve kabiliyetlerini kullanarak inceliyor, nasıl biridir diye. En güvenilir insanlar seçilip oraya getiriliyor. Bakın darbe gecesi Cumhurbaşkanının infazını yapacak ekibe lojistik destek sağlamak için gün boyu Cumhurbaşkanının yerini araştırıyor, onun infazına yardımcı olmak için uğraş veriyor. Onun için karşı karşıya olduğumuz yapı, başka bir yapı, tam Haşhaşi bir yapı." dedi.

Bakanı Bozdağ, Sağlık-Sen İl Başkanlığının Sorgun Termal Otel'de düzenlediği İl Divan Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, FETÖ'nün yargı, emniyet ve asker içindeki teröristlerinin bu terör örgütünü istihdam eden güçlerin talimatıyla Türkiye devletini DEAŞ terör örgütüne yardım eden bir ülke gibi göstermek için hareket ettiğini belirtti.

Bir iftirayı hakikate çevirmek için yargı, polis ve jandarmayı kullanıp ülkesinin kuyusunu kazan ihanet şebekesini gördüğü zaman devletin elbette üzerine gideceğini aktaran Bozdağ, şöyle devam etti:

"Çok net söylüyorum, bu devletin içinde görev yapan herkes anayasaya, yasalara, meşru görevde üstünde olanlara uyacak, onların dışında hiç kimsenin emirlerini yerine getirmeyecektir. Hepimiz farklı görüşlerde, farklı anlayışlarda olabiliriz. Farklı farklı gruplara mensup olabiliriz ama kamu görevi yaparken mensup olduğumuz grubun menfaati değil, hizmet ettiğimiz devletin ve milletin menfaatini gözeteceğiz. Böyle yaparsak bu devlet büyük olur, milletimiz daha güçlü olur. Yaptığımız işler daha güzel olur."

Türkiye hükümetinin böylesi ihanetin karşısında tedbir almakla mükellef olduğunu vurgulayan Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İşte 15 Temmuz, bu ihanet şebekesinin devletin kendilerini devletten uzaklaştırma ve yargı önünde yaptıkları ihanetlerin bir bir hesabını sorma konusundaki gördüğü kararlılık, uluslararası projelerin Suriye'de, Irak'ta bu hükümete rağmen hayata geçiremeyeceğini anlayan çevreler, el birliği ile Türkiye'de bu darbe teşebbüsünün planlanması ve uygulanmasının hayata geçirilmesi söz konusu oldu. Ama Allah'ın izni ile milletimiz buna izin vermedi. Hep beraber bu büyük felaketi ülkemizin üzerinden attık. Şimdi bu yapıyla terör örgütüyle Türkiye'nin ve Türk milletinin yüzleşmesi ve hesaplaşması şarttır."

Bozdağ, terör örgütü üyelerini devletin içinden arındırmanın titizlikle yapıldığını ve yapılacağını ifade ederek şunları söyledi:

"Devletine, milletine sadakati olmayan yapının, kişinin devlet ve millet yapısı içinde yer alması doğru değil. Başka yerlerde çalışabilir ama birtakım terör örgütlerin talimatlarıyla hemen kendisini bambaşka bir noktaya çeken birisinin bu devlete faydası yok. Amerikan filmlerinde bazı çip takıyorlar insanlara, bakıyorsun çok iyi gibi gözüküyor, o yazılım devreye giriyor, ondan sonra canavara dönüyor adam. Örgüt devreye bir giriyor, 'Şunu yapacaksınız' diyor, bir bakıyorsunuz bambaşka bir insan olup çıkıveriyor. Cumhurbaşkanın yanındaki insanı düşünün. Yaver, Milli İstihbarat inceliyor, Emniyet İstihbarat inceliyor, devlet bütün imkan ve kabiliyetlerini kullanarak inceliyor, nasıl biridir diye. En güvenilir insanlar seçilip oraya getiriliyor. Bakın darbe gecesi Cumhurbaşkanının infazını yapacak ekibe lojistik destek sağlamak için gün boyu Cumhurbaşkanının yerini araştırıyor, onun infazına yardımcı olmak için uğraş veriyor. Onun için karşı karşıya olduğumuz yapı, başka bir yapı, tam Haşhaşi bir yapı."

- "Rüyalarda yaşıyorlar"

Örgütün emriyle masum insanları öldürmeyi, yok etmeyi kendini cennete götürecek bir amel zanneden ahmaklarla mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Bozdağ, bunu akıllı bir kişinin yapamayacağını aktardı.

Şu anda cezaevlerinde çok ilginç şeyler olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şöyle konuştu:

"Acayip rüyalar var, müthiş rüyalar. Rüyalarda yaşıyor hepsi, nasıl rüyalar? Dışarından uyduruk rüyaları cezaevlerine gönderiyorlar, cezaevlerinden de örgüt mensuplarının uydurduğu rüyaları dışarı çıkarıyorlar. Rüyaları dini birtakım argümanlarla motive ediyorlar. Kendilerini, peygamberler, sahabe gibi görüp onlara karşı yapılanları büyük bir zulüm gibi gösterip ve onların karşısında olan herkesi de çok kötü gösteren sahte rüyalar. Çok ilginç rüyalar. Bir tanesi, Malatya cezaevine gelen ziyaretçiye, 'Peygamberimiz geldi, cezaevine bayram namazında imam oldu. Cezaevinin duvarları kalktı, cezaevinde bulunan herkes arkasında saf durdu, bayram namazı kıldı. Herkesin iki gözü iki çeşme' diyor. Öteki daha sonra 'Yok öyle bir şey, duymadım' dediğinde, 'Senin imanında şüphe var' diyor. Örgütün has adamı, 'Ben de kıldım diyor.' Gerçekten uyduruyorlar. Dışarından gelenleri aile yakınlarını motive etmek için kullanıyorlar. Türkiye'de yaşanmışlıklar var. Hiçbiri dönüp de FETÖ'ye demiyor ki veya onun taraftarlarına 'Bu yaşadıklarımızın hepsi sizin bize yaptığınız kötülükten, yanlışlıktan' diye onlara bir şey söylemiyorlar. 100 iddia söyleniyor, 100'ü de yalan çıkıyor, 101'inci iddiaya hemen inanıyorlar."

- "Mücadele kararlı bir şeklide devam edecektir"

Aklını kullanmayan kişinin kendine, vatanına ve milletine faydası olmayacağını vurgulayan Bakan Bozdağ, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Aklımızla sorgulayacağız, değerlendireceğiz ve Türkiye, bu yapıyla mücadeleye kararlı bir şekilde devam edecektir. Kamudan uzaklaştırılan, içerisinde hata edilen olabilir mi, olabilir. Çünkü kararı veren insanlar, birtakım verilerden hareket ederek karar veriyor. Bunların düzeltilme mekanizmaları var, bunlar düzeltilecektir. Yargılamaları görüyorsunuz, örgüt savunmasını aynı şekilde yapıyor. Savunmalarını bile kendileri yapmıyor, ret ve inkar üzerine kurulmuş bir savunma. Önüne belge, bilgi konursa o zaman herkes kendi durumuna göre karar versin, dilekçelere bakın, hepsi aynı bürodan çıkmış gibi dilekçeler, savunmalar bakın, hepsini aynı avukatın yazdığı savunmalar gibi. Bu bile örgütün bütün bu süreçleri nasıl yönettiğini de gösteriyor."

- "Milletin aklıyla alay ediyorlar"

FETÖ'de yargılamaların başladığına değinen Bakan Bozdağ, örgüt üyelerinin tamamının "Bizim darbeden haberimiz yok" diye kendilerini savunduğunu söyledi.

"Vatandaşın üzerine tankı sürüyorsun alçak herif, neden haberin yok?" diye soran Bozdağ, şunları kaydetti:

"Türk bayraklarını almış insanlar sokaklarda, sen tankı insanların üzerine sürüyorsun. Nerede görülmüş, teröristler Türk bayraklarıyla sokaklarda yürüyor. Sen gidiyorsun, Meclis'i bombalıyorsun, 'Teröristler varmış da onu bombalıyorum.' Nerede görülmüş Meclis'te teröristler var? Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni bombalıyorsun, Özel Harekatı jetlerle bombalıyorsun, 'Teröristlerle mücadele ediyorum'. Ne zamandan beri Türk Özel Harekatı terörist olmuştur? Milletin aklıyla alay ediyorlar. Herkesin cebinde telefon var. Darbe teşebbüsünün olduğu haberleri geçiyor, televizyonlar veriyor ama bu darbeciler öyle ahmak ki hiçbirinden haberi yok. Milletin aklıyla alay ediyorlar. FETÖ bunların akıllarını uyuşturmuş ama herkesin aklının uyuşuk olduğunu zannediyorlar. Milletin aklıyla alay ederek iş yapacaklarını düşünüyorlar. Öyle bir şey yok."

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hiç kimsenin güçlü ve istikrarlı bir Türkiye istemediğini belirterek, "Krizlerle, kaoslarla boğuşan bir Türkiye istiyorlar. Onun için de sistem değişikliğinin olmaması için Türkiye'nin üzerinde baskılar referanduma kadar artacak, algı operasyonları da artacak." dedi.

Bakan Bozdağ, Sağlık-Sen Yozgat Şubesi tarafından Sorgun Termal Otel'de düzenlenen İl Danışma Kurulu toplantısında, Almanya'nın referandum sürecindeki tutumunu eleştirdi.

"Sana ne Türkiye'deki referandumdan, ey Almanya" diyen Bozdağ, "Venedik Komisyonu rapor hazırlıyor, öbürleri raporlar hazırlıyor. Bu süreçte göreceksiniz, onlarca rapor yayınlayacaklar bu sistem değişikliğinin Türkiye'nin ne kadar aleyhine olduğunu anlatmak için. Bütün ülkeler başlamışlar sizin aleyhinize. Bugüne kadar bizim lehimize siz ne düşündünüz ki şimdi düşünüyorsunuz?" ifadelerini kullandı.

Almanya'ya ve diğer Avrupa ülkelerine seslenen Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Madem bizi bu kadar seviyorsunuz, neden PKK terör örgütü Brüksel'de Strasbourg'ta dört yıldır tam da parlamentoların karşısında stant açmış? Bizi çok seviyorsanız o stantları niye kapatmıyorsunuz? PKK terör örgütünün teröristleri orada cirit atıyor, eğitim yapıyor, dağa terörist gönderiyor, Avrupa ülkelerine, para gönderiyor, örgüt orada her türlü faaliyetini en ufacık kısıtlamaya uğramadan yerine getiriyor. Madem Türkiye'yi seviyorsunuz, bu kadar önemsiyorsunuz da neden PKK'lı teröristleri yakalayıp hapse atmıyorsunuz? Türkiye'nin iade taleplerine olumlu cevap verip bize iade etmiyorsunuz?"

Darbe teşebbüsünde bulunan askerlerden bazılarının batı ülkelerinde olduğunu aktaran Bozdağ, bunların Türkiye'ye neden iade edilmediğini sordu.

Fetullahçı Terör Örgütü'nden, DHKP-C örgütünden kaçan kim varsa hepsinin başka ülkelerde beslendiğine dikkati çeken Bozdağ, "Besliyorlar, bir yandan da çağırıyorlar. Mesele hükümet sistemi olduğu zaman Türk milletinin, devletinin yararına diye 'hayır' çıksın diye büyük lojistik veriyorlar. Diyoruz ki kardeşim, neden siz böyle yapıyorsunuz da şu anda Türkiye'nin aleyhine çalışan bu kadar insana kucak açıyorsunuz? Mesele Türkiye değil, hiçbirisi güçlü bir Türkiye istemiyor, istikrarlı bir Türkiye istemiyorlar, krizlerle, kaoslarla boğuşan bir Türkiye istiyorlar. Onun için de sistem değişikliğinin olmaması için Türkiye'nin üzerinde baskılar referanduma kadar artacak, algı operasyonları da artacak." şeklinde konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber