Başbakanlık eski Müsteşarı: 28 Şubat'ta çuvallar dolusu fişleme geldi

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 25 Şubat 2007 09:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Olağanüstü dönemlere fişleme faaliyetleri damgasını vurur. 28 Şubat sürecinde ise bu konuda rekor kırıldı. Bürokratlar, sivil toplum temsilcileri ve memurların yanı sıra kebapçı ve büfecilerin dahi fişlendiği ortaya çıktı.

Yazıcıoğlu, BÇG'nin fişlemesi sonucu yapılan kıyımlardan sorumlu olmadığını savundu.

Dönemin Başbakanlık müsteşarı Yaşar Yazıcıoğlu, istihbarat birimlerinden çuvallar dolusu ihbarların geldiğini anlatıyor. Memurlar hakkındaki fişleri ilgili birimlere ilettiğini söyleyen Yazıcıoğlu. "Kıyım yapıldıysa onlar sorumlu, ben değilim." görüşünde. Bir de önerisi var: "Kaç kişi fişlendi? Bunu ortaya çıkarsınlar. Desinler ki şu kadar memur, şu kadar üst bürokrat bu görüşlerinden dolayı dosyalarına konulmuştur. Dönemin kayıtlarından bu sayı çıkartılabilir."

İki yıl müsteşarlık koltuğunda oturan Yazıcıoğlu, irticai faaliyetleri izlemek için kurulan Başbakanlık Takip Kurulu'nun başkanlığını yaptı. Fişlenerek görevden alınan memurlarla ilgili kararların altında onun imzası olduğu için '28 Şubatçı' diye nitelendi. Ancak o, kendisine haksızlık yapıldığını düşünüyor. 28 Şubat zihniyetiyle dönemin başbakanı Necmettin Erbakan'dan daha çok mücadele ettiğini savunuyor: "18 maddelik kararların bir tanesi uygulandı mı? Eğer uygulansaydı Türkiye'de yer yerinden oynardı. Bunu bana borçlu Türk milleti. O geçiş sürecini atlatmak her babayiğidin harcı değildi."

Yazıcıoğlu, Demirel'in "fiili bir darbeyi önledik." iddiasının da doğru olmadığı görüşünde. ABD'nin buna karşı olduğunu belirten eski müsteşar, "Sayın Cumhurbaşkanı ne diye hükümet kurma görevini Tansu Çiller'e vermedi? Normal siyasal prosedürü takip etmedi. 'Efendim asker darbe yapacaktı.' Hayır, yapmayacaktı." diyor.

28 Şubat sürecinde Batı Çalışma Grubu'na ait raporlar kaynak gösterilerek onlarca manşet atıldı. Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş da BÇG'ye ait bu belgelerden birini RP'nin kapatılmasında delil olarak Anayasa Mahkemesi'ne sundu. Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya, komutanlığı bünyesindeki Batı Çalışma Grubu'nun sokaktan bilgi almak amacıyla kurulduğunu açıklamıştı. BÇG, raporları Anasol-D hükümeti döneminde de sorun oldu. Bunun üzerine Başbakan Mesut Yılmaz, BÇG yerine Başbakanlık Takip Kurulu'nun kurulduğunu açıkladı. Yılmaz, 17 Mart 1998'de şöyle dedi: "Ben orduya irtica ile mücadele görevi vermedim. Hükümet kurulduktan sonra Batı Çalışma Grubu'na ihtiyaç olmadığını, lağvedilmesi gerektiğini söyledim. Başbakanlık'taki takip kurulu görevini hassasiyetle sürdürüyor. Höt dendiğinde kaçanların ülkeye de, devlete de yararı yoktur."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber