FETÖ'cü savcı, HSYK'nın çağrıları üzerine itirafçı oldu

FETÖ'nün yargı yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, HSYK Başkanının çağrıları üzerine etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan tutuklu şüpheli eski savcı Turunç hakkında, iddianame hazırlandı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 17 Nisan 2017 17:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
FETÖ'cü savcı, HSYK'nın çağrıları üzerine itirafçı oldu

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) yargı yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak ifade veren ve avukatı aracılığıyla sunduğu, örgutun yol haritasına ilişkin dokumanların bulunduğu USB'yi savcılığa veren tutuklu şüpheli eski savcı Turhan Turunç hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.

Soruşturma sonucunda Cumhuriyet savcısı Mahmut Savaşçı tarafından hazırlanan 106 sayfalık iddianamede, eski savcı Turhan Turunç şüpheli sıfatıyla yer alıyor.

İddianamede, örgütün toplumun dini duygularını kullanarak ''himmet'' adı altında topladığı finans kaynaklarını istişare kurulu, ulke, bölge, il, ilçe, semt, ev imamları gibi hiyerarşik bir yapı içeren insan gucunu, örgutsel menfaat ve ideolojisi çerçevesinde kullanarak, devletin kurumlarına sızmak ve bunun için yabancı ulkelerden bir takım kişi ve kuruluşların desteğini alarak Turkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tum anayasal kurumlarını ele geçirmek olduğu belirtilerek, FETÖ'nün aynı zamanda uluslararası duzeyde buyuk ve etkili siyasi/ekonomik guç haline gelmek ve siyasi/sosyal konularda kendi duşunce ekseni etrafında bir kamuoyu oluşturmak, tum toplumu hedef alıp kendi anlayışınca terbiye etmek, karar alıcı ve politikacıları etkilemek, ulusal ve uluslararası politikalara yön vermek amacıyla hareket ettiği kaydedildi.

Şupheli savcı Turunç'un, 1988 yılından bu yana terör örgutunun hiyerarşik yapılanması içerisinde bilerek ve benimseyerek yer aldığı, görev yaptığı her yerdeki silahlı terör örgutu FETÖ/PDY'nin yargı yapılanması içerisindeki hakim ve savcılarla duzenli olarak bir araya gelerek silahlı örgut elebaşı Fetullah Gülen'in vaazlarını dinledikleri anlatılan iddianamede, şüphelinin terör örgutu uyesi olmayan meslektaşlarının özel yaşamı ve kişisel bilgilerinin toplantıya katılan grup sorumlusuna aktarılarak adeta fişleme yapıldığı, himmet, bağış, sadaka ve benzeri isim altında örgute kaynak temin edildiği toplantılara katıldığı ve bu toplantılarda alınan kararları uyguladığı belirtildi.

İddianamede, şüphelinin FETÖ/PDY silahlı terör örgutu uyelerinin 2014 HSYK seçimleri öncesi oluşturduğu gizli haberleşme ağıyla kendi mensubu olan hakim ve cumhuriyet savcılarını tespit ederek, Haimler ve Savcılar Yuksek Kurulu uyeliğine aday olan sözde bağımsız adayların alacağı muhtemel oyları hesaplamak ve seçimlerde uyelerinin kendi talimatları doğrultusunda oy kullanmasını ve örgut içi iletişimi sağlamak amacıyla kullandıkları ByLock uygulamasını kullandığının tespit edildiği vurgulandı.

Şüpheli savcının oğlu Hava Harp Okulunda askeri öğrenci

Şuphelinin avukatı tarafından savcılığa sunduğu, örgutun yol haritasını içeren bilgilerin bulunduğu USB bellek içeriğinde bulunan dokumanlarda belirtildiği uzere hareket ettiği anlatılan iddianamede, 4 tanığın beyanlarıyla şuphelinin, anılan silahlı terör örgutu hiyerarşik yapılanmasında yer aldığı belirtilerek, FETÖ/PDY silahlı terör örgutunun talimat ve telkinleriyle şuphelinin oğlunun İstanbul Hava Harp Okulu Komutanlığında askeri öğrenci olduğunun tespit edildiği bilgisi yer aldı.

İddianamede, şüpheli savcının ifadesine de yer verildi. Şüpheli ifadesinde, örgüt yapılanmasını ve bugüne kadar FETÖ ile iltisaklı hakim ve savcıların isimlerini bildirerek, ''Benim bu zamana kadar etkin pişmanlıktan yararlanmamam korktuğum içindi. Ancak devlet buyuklerimiz ve HSYK Başkanı'nın ulkemin birliği ve butunluğu için yaptıkları çağrılara uymaya karar verdim.'' dedi.

Örgüt ile ilişkisini kronolojik olarak ifadesinde anlatan şüpheli savcı Turunç, şunları söyledi:

''Ben cemaatin bu karanlık yuzunu göremedim, örgut kirli yuzunu 15 Temmuz gecesi göstermiştir. Ben örgutun derin yuzunu bilmiyordum ve habersizdim. Milletine ihanet eden bu yapıyı asla tasvip etmiyorum. Böyle bir yapı olduğunu bilseydim asla girmezdim. Halkına ateş eden bu örgutu tasvip etmiyorum. Unvanlı görev yaparken sicil doldurduğumda adil davrandım. Ben kendim 1 Ağustos'ta teslim oldum. Bu yapı benim, ailemin ve çocuklarımın geleceğini çaldı.''

İddianamede, örgutun yapısı, faaliyetleri ve içinde bulunan bir kısım hakim-savcıların ismini verdiği ve örgut ile ilişkili olduğunu içeren ikrarlı savunması ile tum soruşturma kapsamından elde edilen deliller gözetildiğinde şüphelinin FETÖ/PDY silahlı terör örgutunun uyesi olduğunun anlaşıldığı vurgulanarak, şüpheli savcının verdiği ifadeleri ve sunduğu, örgutun yol haritasına ilişkin dokumanların bulunduğu USB bellekteki bilgilerin, etkin pişmanlık hukumleri kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu belirtildi.

Başsavcıvekili Önder Yaman tarafından onaylanan iddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

Muhammed Enes Can

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber