Emekli hakimin Acarkent keyfi

Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'ndan emekli olan Zekeriya Dilsizoğlu'nun, Beykoz Acarkent'te iki daire, eşi Raziye Nurten Dilsizoğlu'nun bir villasının olduğu ortaya çıktı.

Vakit gazetesinden Kenan Kıran'ın haberine göre Emekli olduktan sonra uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla yargılanan Urfi Çetinkaya'nın avukatlığını yapan Zekeriya Dilsizoğlu'nun Acarkent'te değeri 650-700 bin dolara (1 trilyon) satılan L Tipi 2 daire, eşinin ise 1.5 milyon dolara (2.1 trilyon) satılan C Tipi villasının olduğu öğrenildi.

Emekli Hâkim Zekeriya Dilsizoğlu'na, emlakçıların 4.1 trilyon fiyat biçtiği 2 daire ve villayı nasıl aldığını sorduk.

6 SENELİK AVUKATLIK GELİRİYLE KAZANMIŞ

Zekeriya Dilsizoğlu, emekli olduktan sonra 6 senedir avukatlık yaptığını söyledi. Dilsizoğlu, muhabirimizin; ?Altı senelik avukatlık geliriyle mi villaları aldınız?? sorusuna, ?Evet. Başka nasıl alabilirim? Lütfen söyler misiniz? Ne söylemek istiyorsunuz? Neden öküzün altında buzağı arıyorsunuz? Bulamayınca bir buzağı koyuyorsunuz? iddiasında bulundu.

?HUKUKİ BİLGİMLE DAVALARI KAZANIYORUM?

Kendisinin sıradan ve kıytırık bir avukat olmadığını öne süren Dilsizoğlu, ?30 sene hâkimlik yaptıktan sonra hukuki bilgimle bu davaları kazanıyorum. Ben kıytırıktan bir avukat değilim ki? dedi. Muhabirimizin, vergi ödemelerinin çok düşük görüldüğünü hatırlatması üzerine, ?Ne beyan ettiysem o doğrudur ya. Neden üstüme üstüme gelip de yanlış yunluş şeyleri dert ediniyorsun? dedi.

ÖNCE İNKÂR ETTİ, SONRA KONUŞTU

Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi eski Başkanı Zekeriya Dilsizoğlu, gazetemizin sorularını şöyle cevaplandırdı:

- Acarkent'le ilgili haber çalışmam var...

- Benim ne ilgim var Acarkent'le.

- Acarkent'te üç tane villanızın olduğu iddia ediliyor...

- Yok kardeşim. Nerede üç villamız.

- Üç villanız yok mu? İki villanızın kendi üzerinize, bir villanın eşiniz Raziye Nurten Dilsizoğlu üzerine gözüküyor.

- Benim üzerime olanlar villa değil daire. Biri kızımın, diğeri oğlumun.

- Söz konusu yerlerin sizin üzerinize olduğu gözüküyor...

- Evet, benim üzerimde gözüküyor. Onlar oturuyor. Toplam üç yerimiz var.

- Acarkent'te villaların çok yüksek değerde olduğu ifade ediliyor. 1.5 ila 4.5 trilyon arasında değişiyor...

- Yok kardeşim, niye abartıyorlar.

- Bunu emlakçılar söylüyor...

- Üç, dört, beş sene önceki değerleri 190 bin ila 250 bin dolar filandı. Kim bunu abartıyor? Bir haber illa abartılmalı mı? İlla ilgi çekmesi için bu hale mi getirilmeli?

?AVUKATIN MAAŞI MI OLUR??

- Vergi kayıtlarında çok düşük ödemeleriniz gözüküyor. Eski hâkimin iki daire, bir villa alması...

- Siz galiba unutuyorsunuz. Beş senedir avukatlık yapıyorum ve İstanbul'un en iyi para kazanan avukatlarından biriyim. Bunun hâkimlikle ne ilgisi var?

- Vergi matrahına bakıyoruz. Çok düşük gözüküyor.

- Ne beyan ettiysem onu ödüyorum. Düşük gözükürse, Maliye gelir, ?Düşük beyan etmişsin' der ve düşüklük söz konusuysa ödenir. Bu kadar net. Niye şey yapıyorsunuz, anlayamıyorum.

- Altı senelik avukatlık geliriyle mi villaları aldınız?

- Evet. Başka nasıl alabilirim? Lütfen söyler misiniz? Ne söylemek istiyorsunuz? Neden öküzün altında buzağı arıyorsunuz? Bulamayınca bir buzağı koyuyorsunuz.

- 3-4 sene önce sanatçı ve mankenler yüksek oranlarda villa almışlar...

- Benim iki tane dairem var. Villa ve dairelerin fiyatı başkadır. Belediyeye beyanda bulundum. Bir eksiklik varsa, vergi kontrolleri incelenir, eksiklik varsa onu da öderiz. Belediyenin tespit ettiği rayiç üzerinden ödememi yapmışım.

- Avukatlık ücretiniz yüksek mi?

- Ben avukatım. 6 senedir avukatlık yapıyorum.

- Avukatlık yapıyorsunuz, ama vergi ödemeniz çok düşük gözüküyor. Bu tezat değil mi?

- Neyi anlamadım. Avukatın maaşı mı olur ya? Avukat maaşla mı çalışır? Ben ne beyan ettiysem onun vergisini ödüyorum. Beyanda rayiçe uygundur. Ben beyan ettiğim bedeli ödemişimdir. Başkası kim ne öder, bilemem. Ben hukukçuyum. Belediye rayiçi neyse odur, ödememi ona göre yapmışımdır. Ödeme, evraklarda ne görüyorsa o miktardadır.

?BEN KIYTIRIK AVUKAT DEĞİLİM?

- 2 daire, bir villanızın değeri çok yüksek. Bir avukat nasıl üç villa alabilir?

- Ben sıradan bir avukat değilim. 30 sene hâkimlik yaptıktan sonra hukuki bilgimle bu davaları kazanıyorum. Ben kıytırıktan bir avukat değilim ki. Ben fakülteyi birincilikle bitirmiş hukukçuyum. Alla alla. Ben hukuku bilirim, benim uzmanlık alanımdır hukuk. 30 sene ona emek vermişim. Anlayamıyorum. Ne arıyorsunuz, anlamıyorum. Siz ne arıyorsunuz?

- İkna olmaya çalışıyorum?

- Üç tane avukatız. Benim eşim de 30 senelik hâkim. Eşim benimle birlikte emekli oldu. Oğlum hukukçu. Sıradan böyle rastgele uyduruk uyduruk davaları olan bir avukat grubu değiliz. Biz devletten ayda altı-yedi milyar maaş alıyoruz. Alla alla.

?NE KADARA ALDIĞIMI HATIRLAMIYORUM?

- Acarkent yüzde 6 yapılaşmadan yüzde 96'lara çıktığı ve orman talanı yapıldığı iddia ediliyor...

- Buradan gerek daire alanlar, gerek villa alanlar devlete ve devletin tapusuna güvenerek almışlardır. Eğer devlete güvenememek bir hataysa, eğer devletin tapusunun yanlış olduğunu düşünmek hataysa bu bir hatadır. Siz devlete ve tapusuna güvenemiyorsanız, verilen tüm ruhsatları ve belgeleri yanlış olduğunu düşünebiliyorsanız, o zaman bu ülkede her şey bitmiş demektir.

- Burada şaibeler var?

- Ben onu bilebilir miyim? Gitmişim. Devletin tapusuna güvenerek almışım. Yüzde 6 yapılaşma, tapulaşma ve ormanlaşma. Bunu bilmem mümkün mü? Devlet bana tapu veriyorsa, ben bu devletin tapusuna güvenmek zorundayım. Ormanlık alanın yüzde 5'i, yüzde 6'yı geçti. Bunu benim bilmem mümkün değil. Gitmişim daire almışım. İnşaat ruhsatı var, iskan ruhsatı var. Tapusu yüzde 6'yı geçmiş mi? Bunu ancak Acarlar'la çok yakın, inşaatı beraber yapan insanlar belki bilebilir.

- Villaları kaça aldınız?

- Kayıtlara bakmam gerekir. Ne beyan etmişim, ne kadar olmuş. Onu hatırlamıyorum.

"FETHULLAH GÜLEN DAVASINI DA ALDIM"

Zekeriya Dilsizoğlu, söz konusu görüşmemizin ardından gazetemizi aradı ve ilginç açıklamalarda bulundu:

- Az önce görüşmüştük. Bana bir soru sormuştunuz. Onun değişik bir şekilde cevabını veriyorum. Bana İsmet Acar'ın davası gelse bakar mısınız? demiştiniz. Ben de size demiştim ki; ?Dosyayı görmeden ve incelemeden bakıp bakamayacağımı söyleyemiyeceğim' demiştim. ?Ben hukukçuyum ve avukatım' demiştim. Bana dosya geldiğinde dosyadaki davanın ismine bakmam, dosyaya ve olaya bakmam. Olay hukuki mi, değil mi? Onu incelerim. Aynı şekilde söylüyorum. Fethullah Gülen'in davası geldi bana. Dosyayı inceledim ve haklı olduğu kanaatine vardım. Aldım o davayı, temyizde mahkemeye gittim. Bu davayla da ilgilendim. Yani şunu söylemek istiyorum. Urfi Çetinkaya'nın davası alınmaz, Ahmet'tir davası alınır, Mehmet'tir alınmaz ayrımını hukukçu olarak yapmıyoruz. Ben yapmıyorum. Benim için önemli olan dosyadaki olaydır... O kişinin o dosyada haklı olup olmadığıdır. Bunu söylemek istedim. Tamam. İsterseniz. (...) Tamam Kenan Bey o kadar. Teşekkür ederim.

- Dinliyorum. Bir şey mi söylüyorsunuz?

- Yok yok tamam. Cenaze yerindeyim. O nedenle kafam pek yerinde değil.

GÜLEN'İN AVUKATLARI DOĞRULAMADI

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin avukatları, Zekeriya Dilsizoğlu'nun söz konusu iddiasını doğrulamadı.

?NEDEN ÜSTÜME GELİYORSUN?..?

Zekeriya Dilsizoğlu'nun iki daire ve villa açıklamasının ardından emlakçılarla görüştük ve ardından kendisini yeniden aradık.

- Kendi üzerine L Tipi iki daire, eşiniz üzerine C Tipi villa gözüküyor. L Tipi dairelerin fiyatları 600-650 bin dolar, C Tiplerinin ise 1.5 ila 2.5 milyon dolar arasında değişiyor. 2004 yılında beyan ettiğiniz kazanç 238 milyon, verdiğiniz vergi 47 milyon, 2005 yılında beyan ettiğiniz kazanç 343 milyon, verilen vergi 68 milyon ödediğiniz iddia ediliyor. Bu iddialar doğru mu?

- Siz öküzün altında buzağı mı arıyorsunuz, gerçeği mi arıyorsunuz?

- Gerçeği arıyoruz. Neden öküzün altında buzağı arayalım?

- Ben ne beyan ettiysem?

- Bu vergi bilgileri doğru değil mi?

- Yanlış tabii. Ben ne beyan ettiysem o doğrudur. Resmi evrak ve kayıtlarda ne beyan ettiysem o doğrudur.

- 2004 ve 2005 yıllarında ne kadar vergi ödediniz?

- Ben onu bilmiyorum. Bunu muhasebecim bilir.

- Beyan ettiğiniz vergi miktarını gönderebilir misiniz?

- Hayır efendim. Vergi konularını size neden açıklayayım. Muhasebecim bilir onları.

- Yanlış bir şey yazmamak için soruyorum...

- Yanlış bir şey yazarsanız sonucuna katlanacaksınız. Ben ne diyorsam odur. Resmi kayıtlara bakarsınız. Devletin elemanları, düşük beyan edildiyse ona göre değerlendirme yaparız. Siz diyorsanız ki, ?Şurada oturmak bilmem etik midir? Bilmem ne midir' Resmi kayıtlara göre neyse odur. Biz belediyenin rayicine göre beyan ettik ve beyan ettiğimiz değerden aldık. Ben 6 senedir bu ülkede hukukçuluk yapıyorum ya..

- Neyi anlamıyorsunuz?

- Derdin ne senin anlamıyorum. Sen öküzün altında buzağı arıyorsun. Bulamayınca getirip bir buzağı koymaya çalışıyorsun Kenan Bey, sonucuna katlanacaksın kardeşim. Ne beyan ettiysem o doğrudur ya. Neden üstüme üstüme gelip de yanlış yunluş şeyleri dert ediniyorsun. Ne beyan ettiysem o doğrudur. Resmi kayıtlarda ne geçerliyse o da geçerli olanıdır. Alla alla. Fethullah Gülen'in de avukatlığını yaparım, Urfi Çetinkaya'nın da yaparım. Bundan da övünç duyarım. Sen ne aramaya çalışıyorsun? Ben general değilim, korgeneral değilim. Şu anda hâkimlik ve savcılık yapmıyorum, ağır ceza başkanlığı yapmıyorum. Ben avukatlık yapıyorum. Git generalleri, hâkimleri, savcıları, korgeneralleri araştır. Lütfen ya. Hoşçakal.