AB Eski Bakanı: Avrupa siyasi akıl tutulması yaşıyor

Bağış, Avrupa'nın Türkiye karşıtlığını 'siyasi akıl tutulması' diye tanımladı ve şöyle dedi: Türkiye'yi bu kadar izole etmeye kalkmak, bu kadar karşısına almak Avrupa'nın çıkarlarına da aykırı.tutulması yaşıyor

Kaynak : Türkiye
Haber Giriş : 02 Mayıs 2017 08:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
AB Eski Bakanı: Avrupa siyasi akıl  tutulması yaşıyor

Mustafa Arıdoru

Türkiye'nin ilk Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakerecisi Egemen Bağış, Avrupa'da bir siyasi akıl tutulması yaşandığını belirterek, "Türkiye'yi bu kadar izole etmeye kalmak, bu kadar kutuplaştırmak, bu kadar karşılarına almak Avrupa'nın çıkarlarına da aykırıdır" dedi. Gazetemize konuşan Bağış, sorularımızı özetle şöyle cevapladı:

¥ Yeni dönemde nasıl bir Cumhurbaşkanı Erdoğan beklemeliyiz?

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın referandum sonrası netleşen yurtdışı ziyaret programı bu konuda gereken sinyalleri veriyor aslında. Mayıs ayında Hindistan ile başlayıp sırasıyla Rusya, Kuveyt, Çin, ABD ve Brüksel'i yani 6 ülkeyi ziyaret ederek "diplomasi" ve "ekonomi" alanında önemli bir atak yapıyor. Özetle önümüzdeki süreçte küresel bir lider olarak dünyaya adalet getirmeye çalışırken, ülkesinin ekonomisini büyüten ve tüm vatandaşlarını kucaklayıp ulusal huzuru sağlayan bir Cumhurbaşkanı Erdoğan göreceğimizi söyleyebiliriz.

¥ Avrupa'nın referandum sürecinde iyice açığa çıkan Türkiye karşıtlığını devam ettireceğini düşünüyor musunuz?

Uzun süredir maalesef Avrupa'da bir siyasi akıl tutulması yaşanıyor. Avrupa'nın karşı karşıya olduğu sorunları aslında masaya yatırdığınız zaman çözümün Türkiye olduğunu çocuk bile görür. Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu enerji kaynaklarının yüzde 70'i Türkiye'nin ya doğusunda ya kuzeyinde ya da güneyinde. Avrupa'nın Türkiye ile işbirliği yapmadıkça o enerji kaynaklarına ulaşabilme şansı yok. Bugün Avrupa'nın bir yaşlanma problemi var. Aynı zamanda Avrupa'nın bugün önemli ticari ortaklarından birisi Türkiye. Böylesine önemli bir Türkiye'yi bu kadar izole etmeye kalmak, bu kadar kutuplaştırmak, bu kadar karşılarına almak Avrupa'nın çıkarlarına da aykırıdır, bu onlara zarar verir. Kendi ayaklarına sıktıklarının eminim eninde sonunda farkına varacaklardır ve bu tutumdan vazgeçeceklerdir.

¥ AK Parti-MHP ittifakı ile gidilen referandum sonuçlarını 1 Kasım seçimleri ile kıyaslandığında nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir tanesinde siyasi partilerin iktidar olma talebiyle vatandaştan oy beklentileri vardı, diğerinde ise anayasada yapılacak değişikliklerle ilgili vatandaşa sorulan bir soru vardı. FETÖ'süyle, PKK'sıyla, Avrupa'nın atları ve itleriyle karşımızdaki yedi düvele karşı bu sonuç tartışmasız bir zaferdir ve bu zaferle Türkiye kazanmıştır.

¥ MHP'den sandıkta gereken desteğin gelmediği iddiası var, AK Parti'nin de bazı illerde kendi oy potansiyelinin altında kaldığı görüldü. Bunun sebepleri ne olabilir?

Bunu il il, ilçe ilçe hatta mahalle mahalle değerlendirip acaba nerede iletişim hatası yapıldı sorusuna net cevaplar çıkarmamız gerektiğine inanıyorum. AK Parti'nin kurucularından bazıları, AK Parti'de çok üst düzey görevlerde bulunmuş bazı siyasiler bile referandum sürecinde çok fazla ön plana çıkmadılar. Erdoğan gibi gerçekten bu toplumun büyük çoğunluğunun güvendiği bir lideri niye yalnız bıraktılar? Bunu iyi algılamamız lazım. Burada MHP'yi suçlamak ucuzculuktur diye düşünüyorum. MHP olmasaydı biz bu paketi halkın önüne götüremezdik. Sayın Bahçeli ve arkadaşları Meclis'te gerçekten dik durdular.

¥ Referandumda Doğu ve Güneydoğu'dan beklenin üzerinde bir "evet" çıkmasını nasıl yorumlamalıyız?

Doğu illerindeki evet oyları HDP ye karşı olan güvensizliklerin ve çukur siyasetinin iflas ettiğinin ispatıdır. Kürt kökenli vatandaşlarımız, devletimizin gücünü ve desteğini hissettikleri zaman devletlerinin yanında olduklarını göstermişlerdir. Kürt kökenli vatandaşlarımızın çoğunun MHP'nin sürece desteğinden rahatsızlık duymadığını göstermiş, aksine 16 Nisan'da Türkiye yeniden bir, beraber ve bütün olmuştur.

¥ CHP'nin referandumun iptali için yaptığı girişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

CHP sandıktan umduğunu bulamayınca her zaman olduğu gibi gayri demokratik yöntemlere başvurarak vesayet vasıtasıyla halkın kararını terse çevirtmeye çalışıyor. CHP en iyi bildiğini yapıyor. Milleti göz ardı ederek mahkeme kapılarında harcadığı emeği, milleti anlamaya harcasaydı CHP bugüne kadar defalarca iktidar olabilirdi. Her şeyi mahkemelere götürmekle siyaset yapamazsınız.

"REFORMA HER ZAMAN İHTİYAÇ VAR"

Bağış, Avrupa Birliği Bakanlığının Türkiye için elzem bir kurum olduğuna dikkat çekerek "Adı değiştirilebilir. Reform ve İletişim Bakanlığı olarak yeniden yapılandırılabilir. Çünkü Avrupa Birliği süreci olsa da olmasa da Türkiye'nin reforma ihtiyacı her zaman olacaktır" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber