Karargahtan hiçbir şey olmamış gibi çıkmış

Ebru Karatosun

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde Kara Kuvvetleri Komutanlığında yaşananların anlatıldığı iddianamenin ek klasöründe eski Cari Harekat ve Komuta Kontrol Daire Başkanı Tuğgeneral cuntacı Adem Boduroğlu'nun karargah içerisindeki görüntülerine ulaşıldı. İddianamede, tanık ifadelerine göre Boduroğlu'nun 'sıkıyönetim emirlerinin kanunsuz olduğu ve uyulmaması' konusunda gelen mesajları 'önemli bir şey değil' diyerek geçiştirip mesaja işlem yaptırmadığı ve darbe girişiminin başarılı olması için talimatlar verdiği kaydedildi. Boduroğlu'nun ayrıca, sıkıyönetim direktiflerini Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı bölüklere gönderme talimatını verdiği de bildirildi.

Cuntacı Boduroğlu'nun darbe girişiminin başlamasının ardından karargaha saat 22.43'te giriş yaptığı belirtilen iddianamede yer alan fotoğraflarda Boduroğlu'nun sabaha kadar elinde belgelerle bina içerisinde çeşitli katlarda gezdiği görülüyor. Cuntacının saat 05.10'da Harekat Başkanlığı'nın koridorunda, 06.08'de Harekat Merkezi'nde ve 06.11'de ise 5. katta ki görüntüleri kameralara yansıdı. Darbe girişiminin başarısız olmasının ardından cuntacı Boduroğlu'nun hiçbir şey olmamış gibi elini kolunu sallayarak karargah binasından 16 Temmuz'da saat 11.59'da çıkış yaptığı görülüyor.

KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR SAVAŞACAĞIZ

İddianamedeki tanık ifadelerinde Boduroğlu'yla ilgili dikkat çeken ayrıntılar yer alıyor. Tanık M.Ç'nin ifadesinde uçakların alçak uçuş yaptığı zamanlarda Kara Kuvvetlerinin açılır-kapanır kapısının çok şiddetli titrediği zamanlarda Boduroğlu'nun alaycı bir üslupla 'Kedidir kedi' diye bağırdığını söyledi. Tanık M.Ç. Boduroğlu'nun sabah doğru yaptığı bir telefon görüşmesinde ise 'Kanımızın son damlasına kadar savaşacağız' dediğini duyduğunu söyledi.

ÖLÜMLE TEHDİT ETMİŞ

Tanık O.Ö. ise Boduroğlu'nun vardiya astsubayları ve subaylarını dışarıdan silahlı asker çağırarak öldürtmekle tehdit ettiğini söyledi. Boduroğlu'nun üst katta rehinelerin olduğunu, kan döküleceğini ve bunun nedeninin Albay Ali Özkoçak'ın hareketlerinden dolayı olacağını söylediğini belirten tanık O.Ö. "Telefon ile silahlı asker çağırmaya iki defa teşebbüs etti. Ancak Ali Özkoçak elinden telefon ahizesini aldı" ifadelerini kullandı