Hükümet seçime IMF'siz girmek için nabız yokladı

Kaynak : Referans
Haber Giriş : 03 Mart 2007 11:36, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AKP hükümeti, seçim öncesinde IMF ile yolların ayrılması durumunda nasıl bir tepki verileceğine ilişkin piyasalarda nabız yoklaması yapıyor. Bankacılar hükümetin böyle bir karar alması durumunda bunun bir 'seçim yatırımı' olduğu konusunda hemfikir.

Türkiye ile Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yolları kasım ayında yapılacak genel seçimler öncesinde ayrılabilir. AKP hükümeti, seçim öncesinde IMF ile yolların ayrılması durumunda nasıl bir tepki verileceğine ilişkin piyasalarda nabız yoklaması yapıyor. Bir bankacı, hükümetin hem yerli hem de yabancı piyasa oyuncularına "IMF ile ilişkiyi kesip, göndersek ne olur? Piyasalar çok mu etkilenir?" yönünde sorular sorduğunu ileri sürdü. Aynı bankacı, bu soruya cevap veren piyasa oyuncularının bir kısmının böyle bir gelişmeye çok fazla olumsuz bakmadığını söyledi.

Türkiye piyasalarını daha çok yurtdışı yatırımcıların belirlediğine dikkat çeken bir ekonomist, global likidite koşullarının iyileşmesi, bollaşması durumunda IMF ile yolların ayrılmasının bir etkisinin olmayacağını, ancak havada küçük bir değişiklik olsa dahi, ekonomide çok hızlı bir bozulma olabileceğini ileri sürdü. Bankacılar hükümetin böyle bir karar alması durumunda bunun bir "seçim yatırımı" olduğu konusunda hemfikir.

Seçim yatırımı yapıyor

Gelişmekte olan ülkeler içerisinde IMF ile program sürdüren tek ülke Türkiye kaldı. Uzmanlar, Türkiye'nin de artık IMF'ye ihtiyacının kalmadığını, ancak hükümetin zaten 2008 yılı mayıs ayında bitecek ilişkiyi şimdiden kesmek istemesinin bir seçim yatırımı olduğunu ileri sürüyor.

Hükümetin bu tutumunu seçim yatırımı olarak değerlendiren başka bir bankacı ise "Piyasalar bunu seçim yatırımı olarak algılar. Uluslararası likidite koşullarında bir sorun yaşanmaması durumunda çok fazla reaksiyon gösterilmez. Ancak en küçük bir dış risk karşısında hükümetin bu tutumu ciddi bir risk unsuru olarak değerlendirilerek ona göre pozisyon alınır" dedi. 2008 yılında IMF ile anlaşma bittiğinde zaten yeni bir anlaşma ihtimalinin az olduğuna dikkat çeken aynı bankacı, "Ben Türkiye'nin IMF'ye ihtiyacının kalmadığına inanıyorum. Ancak seçimden 3 ay önce ilişki kesilerek popülist bir politika için değil, Türkiye'nin kendi programını yapması anlamında ilişkinin seçim sonrasında kesilmesi daha doğru olur" diye konuştu.

İlk uzun ilişki

Türkiye, bugüne kadar IMF ile 19 stand-by anlaşması yaptı. 1999 yılına kadar olan süreçte 16 kez anlaşma imzalayan Türkiye, bunların hiçbirine uymadı. Ancak 1999 yılında yapılan anlaşma yürütülmesine rağmen 2001 yılı şubat ayında Türkiye ekonomisi cumhuriyet tarihinin en büyük krizini yaşadı. Kriz sonrasında ekonominin patronluğuna getirilen Kemal Derviş, IMF ile yeni bir stand-by anlaşması yaptı. 2002 yılında hükümeti devralan AK Parti, bu anlaşmayı devam ettirmenin yanı sıra 2005 yılında 3 yıllık yeni bir stand-by anlaşması daha imzaladı. Böylece Türkiye bir istikrar programını siyasi iktidarlar değişmesine rağmen, ana hatlarıyla kesintisiz olarak ilk defa bu kadar uzun süre uyguladı. Türkiye'nin bugün itibariyle IMF'ye olan toplam borcu 8.5 milyar dolar civarında.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber