KESK, tüzüğünü savundu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından tüzüğünün kimi maddelerini değiştirmesi istenen KESK, konfederasyonun ve bağlı sendikaların söz konusu ilkelerle ilgili yasak bulunmadığını belirtti.

KESK, bakanlığın bir süre önce konfederasyona yaptığı uyarı üzerine yazılı ve sözlü savunma yaptı.

KESK'in Çalışma Genel Müdürlüğüne sunduğu yazıda, konfederasyon ile üye sendikaların tüzüklerinin ''amaç ve ilkeleri'' ile ''görev ve yetkileri'' bölümünde belirtilen hususların aradan uzun yıllar geçmesine, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'ndan sonra yapılan tüzük değişikliklerindeki incelemelerde yer verilmemesine rağmen, değiştirilmek istenmesinin bir ''sendikal baskı aracı'' olarak değerlendirildiği ifade edildi.

Konfederasyon ve üye sendikaların kurulduğu tarihlerden beri tüzüklerindeki amaç ve ilkeleri değiştirmediği, görev ve yetkilerini 4688 sayılı Yasa'ya uyumlu hale getirdiği dile getirilen yazıda, şunlar kaydedildi:

''2001 yılında yapılan tüzük değişikliklerinden sonra bakanlığınız tarafından konfederasyonumuz ve sendikalara gönderilen yazılarda özellikle amaç ve ilkelerle ilgili herhangi bir düzeltme isteğinin bulunmamasına rağmen, 2. olağan genel kurullardan sonra böyle bir istekte bulunulması idari yoldan sendikalara baskı yapılmak istendiğinin bir göstergesidir.

Özellikle Eğitim Sen'e açılan kapatma davasından sonra bu sendikanın kapatma tehdidi nedeni ile tüzüğünü değiştirmek zorunda kalmasından sonra konfederasyonumuza ve sendikalarımıza bu şekilde düzeltme yazıları yazılması konfederasyonumuza yönelik antidemokratik bir uygulama olarak değerlendirilmiştir.''

-''HUKUKA UYGUNLUK DENETİMİ YAPILMAMIŞ''-

Yazıda, ilgili tüzüksel değerlendirme yapılırken, ''hukuka uygunluk denetimi'' yapılmadığı, sadece çeşitli kanunların düzenlemelerine bakıldığı, kanuni dayanak bulunmadığı durumda da yasal düzenleme olmadığı gibi gerekçelere sığınıldığı öne sürüldü.

Konfederasyon ve üye sendikaların tüzüklerinde, değiştirilmesi istenen çeşitli amaç ve ilkeler ile çeşitli görev ve yetkilerin de değiştirilmesi istenilen düzenlemelerin yasaklandığına dair açık bir Anayasa ve kanun hükmü bulunmadığı belirtilen yazıda, ''Kaldı ki bir konfederasyon veya sendikanın tüzüğünde barıştan, iş güvencesinden, toplu iş sözleşmesinden, grevden bahsedilmesi kadar doğal bir şey olamaz. Aksi durumda bunlardan sendika olarak bahsetmek uluslararası normlarda pek mümkün olmaz'' denildi.

-ULUSLARARASI BELGELERE ATIF-

Yazıda, bu konuda Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) anayasası, ILO sözleşmeleri, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi, BM Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı, AB Çalışanların Temel Sosyal Hakları Topluluk Şartı ve AB Temel Haklar Şartı'na atıfta bulunuldu.

Yazıda, şunlar kaydedildi:

''Söz konusu belgeler bir bütün olarak incelendiğinde evrensel ve kalıcı barışın ancak sosyal adalet temeline dayalı olması nedeniyle konfederasyonumuz ve sendika tüzüklerimizde barış ve halkların kardeşliği vurgusu yapan düzenlemelerin olması, sosyal politika uyarınca işçi ve emekçilerin haklarının kazanılması için çeşitli meşru mücadele yöntemlerinin yer alması hukuka uygundur.

Çalışanların ve işverenlerin örgütlerinin tüzük ve iç yönetmeliklerini düzenlemek, temsilciliklerini serbestçe seçmek, yönetim ve etkinliklerini düzenlemek ve iş programlarını belirleme hakkına sahip olmaları nedeniyle kamu makamlarının bu hakkı sınırlayacak müdahalelerden sakınmaları gerekmektedir.

Konfederasyonumuz ve üye sendikalarımızın tüzüklerinde yönetim ve işleyişle ilgili düzenlemeler konusunda Anayasa ve yasalarda açıkça yasaklama olmamasına rağmen, ILO sözleşmeleri uyarınca herhangi bir müdahalede bulunulmaması gerekmektedir.''

-''HER ŞEYE MÜDAHALE TERK EDİLMELİ''-

Yapılacak faaliyetler sonucunda suç olabilecek herhangi bir fiil işlendiğinde, bu suçu kimlerin işleyeceği belli olacağından, sorumluluğun da bunlara ait olacağı belirtilen yazıda, ''Çalışma Genel Müdürlüğünün, her şeye müdahale eden bu tutumunu terk etmesi gerekmektedir'' denildi.

Yazıda, söz konusu açıklamalar doğrultusunda sendika tüzükleriyle ilgili değiştirilmesi istenen maddelerin yeniden gözden geçirilmesi istendi.