Sektörlerin telif endişesi

Telif haklarında değişiklik yapılmasına ilişkin tasarı, tartışmaları da beraberinde getirdi. Ulaşım, turizm, restoran ve otelcilik sektörü yetkilileri söz konusu taslağın esnafa ağır mali yük getireceğini savunuyor

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 13 Haziran 2017 08:55, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00
Sektörlerin telif endişesi

Mesude Demirhan

Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde sürdürülen çalışmalar sonucunda hazırlanan "5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Taslağı" tartışmaları da beraberinde getirdi. Bakanlığın sitesinde 5 Haziran'a kadar taslak görüşlere açılmıştı. Alınan talepler 2 ay içinde değerlendirilecek. Ulaştırmadan, turizme, resterondan berber dükkanına hatta evlerimize kadar etki edeceği düşünülen taslağı daha iyi anlamak için ilgili taraflara sorduk. Ulaşım ve turizm ve restoran sektöründe faaliyet gösteren yetkililer söz konusu taslağın esnafa zarar vereceğini belirterek; otobüs, minibüs, taksi ve otellerden hatta apartmanın asansöründen radyonun televizyonun bulunduğu müziğin çaldığı her yerden yıllık vergi öder gibi para vermek zorunda kalacaklarını savunuyorlar. Sanatçılar ise, Türkiye'nin telif toplama bakımından diplerde olduğunu iddia ederek, "Aldığımız hak bir ise almamız gereken 40-50" diyor.

'BİZİ DE DİNLEYİN'

TOBB Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi Başkanı Mustafa Yıldırım, bu konunun yıllardan beri tartışılan ama bir türlü çözülemeyen bir mesele olduğuna dikkat çekerek, "Biz Turizm ve Kültür Bakanlığı'nın bu konuda tarife çıkarmasını, bizim sesimizi de mutlaka dinlemesini istiyoruz. Ülkemizde toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren böyle önemli bir konuda sadece sanatçıların görüşünü almak ve Avrupa'daki birtakım modelleri Türkiye'ye getirmek, sektörümüzde büyük sıkıntılar oluşturur" dedi.

ULAŞIMA MUAF TALEBİ

300 liraya kadar indirilen tarifeden şimdi otobüs başı yıllık bin 200 lira istendiğini belirten Yıldırım, "Taşıma sektörünün bu kapsam dışında tutulmasını istiyoruz. Biz müzik eserlerini veya sanatçıların telif haklarını satarak para kazanmıyoruz. Yolculuk yaptırıyoruz" diye konuştu. Yıldırım, bu sistemin neredeyse kapsamadığı sektör kalmadığına vurgu yaparak, berber dükkanına, okul servislerine kadar bu uygulamaya tabi tutulacağını iddia etti. Yıldırım, şu önerilerde bulundu: "Müzik eserlerinin bandrollü şekilde Bakanlığımız tarafından makul fiyatta satılmasını istiyoruz. Otobüste kullanmak isteyen otobüs bandorolü ile kullansın. Biz bedelini devlete öderiz. Yoksa televizyonu kapatırız."

Eserlerimizle ticaret yapıyorlar

Mesam Derneği Başkanı Orhan Gencebay, Türkiye'nin telif toplama bakımından diplerde olduğunu belirtti. Sanatçı Gencebay, şöyle devam etti: Aldığı hak bir ise alması gereken 40-50'dir. Gelişmiş batı ülkelerin biz 40'da biriyiz. Bazı sektörler iznimiz olmadan eserlerimizi kullanarak ticaret yapıyorlar. Bütçe ödemek istemiyorlar ya da ödediklerini olağanüstü; düşürülsün istiyorlar. Şu anda telif hakları çok kötü durumda. Bu haklarla sanat körelecek. Onlarca sanatçı aç. Bunu Türk sanatının korunması için yapmalıyız. Şu anki yasa Avrupa Birliği uyum yasalarına Avrupa'da nasılsa onu Türkiye'ye de taşımak istiyoruz. Bu taslak bu şekilde çıkmaması lazım. Şu an bu taslakta kabul edemediğimiz yerler var. Bu taslak bizim telif haklarını korumuyor. Böyle geçmesi mümkün değil."

Esnaf kesimi kurulda olsun

İTO Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Komite Başkanı Fatih Güner, söz konusu uygulamanın kendileri için doğru olmadığını, esnaf ve tüccarın işini daha da zorlaştıracağını savunarak, sektöre bir yük getireceğini ve tartışmalara sebeb olacağını söyledi. Güner, "İnternetten veya belli kanallardan yayın yaptığınız zaman para vermeniz gerekir. Şimdi biz esnaf olarak işi gücü bırakıp müzik çıktı hemen kanalı değiştirmekle mi uğraşalım" diyor. Güner, kurulda esnaf kesimini temsil eden birilerinin olmasını istediklerini de ekliyor.

İş Fransa'ya doğru gidiyor

Söz konusu taslağa ilişkin açıklamalarda bulunan Avukat Ahmet Keşli; otel, kafeterya, asansörde, resteronda ve düğünde, parklar, bahçeler, kafeteryalar, minibüs, otobüs, taksici, radyo ve televizyonda müzik eseri çalarsa bu parayı ödemek zorunda kalınacağını söyledi. Keşli," Fransa'da şuan televizyonlara birer bandrol yerleştirdiler ve para alıyorlar. Biz de de iş bu noktaya doğru eğiliyor" ifadelerini kullandı.

BANDROL YOKSA CEZA VAR!

Uygulamanın içeriğine ilişkin bilgi veren Keşli, şunları kaydetti: "Otobüs, taksi, resteron, münibüs vb onların camına bir tane bandrol yapıştırılacak ve yıllık yenilenecek. Bu bandrol orada çalınan eserin bedelinin ödendiğini gösterecek. Müzik Eserleri Yapımcıları Meslek Birliği olacak. Bu birliğe her yıl düzenli olarak para ödenecek. Bakacaklar dolmuşlara, taksilere, otobüslere, otellere hatta apartmanların asansörlerine kadar bandol yoksa cezayı kesecekler."

"Sanatçılar eserlerini radyoya verdiyse radyodan televizyona verdiyse televizyondan almalı" diyen avukat Keşli, vatandaşın televizyona, internete, radyoya erişime hakkı olduğunu vurguladı. Keşli, "Bunun da ücretli olma zorunluluğu yok. Radyoyu açmaya elimiz titreyecekse işimiz var. Biz daha önce İTO'da Ulaştırma sektörü temsilcileri olarak Bakanlık yetkililerine sorunlarımızı ilettik ancak çözülmedi" diye konuştu.

YASALAŞIRSA ESNAFA AĞIR MALİ YÜK GETİRİR

Avukat Keşli, bu kanun eğer yasalaşırsa topluma getireceği ağır bedeller olacağını belirterek, şöyle devam etti: "Eğer bir fikri mülkiyet hakları bedeli maliyetleri daha eklersek esnaf bunu kaldıramaz. Sanatçılar akılla ölçülemeyecek paralar talep ettiler. Öyle bedeller talep etti ki minibüsçülerden neredeyse bir parçayı televizyonda çalmakla otobüste münibüste çalmakla aynı fiyata geldi. Bu kanun tüm sektörleri alt alta koyduğunuzda 30 milyon kişiyi ilgilendiriyor."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber